Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

MENDERES VE SİYASET GETİRİSİ

Biliyorsunuz, ilk Covid-19 vakasının10 Mart’ta ülkemizde saptanması üzerine okullar alel acele tatil edildi. Ardından da uzaktan eğitim denilen bir sistemle milyonlarca öğrenciye evlerinde eğitim verileceği açıklandı.

Aradan bir süre geçtikten sonra Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk evde uzaktan eğitim sisteminin hayata geçirilmeye başlandığı haberini verdi. Derken dakika bir gol bir. Uzaktan eğitim denilen bilgisayar programında tam anlamıyla bir skandal yaşandı. Birileri programa Demokrat Parti’nin 27 Mayıs 1960 darbesi sonrası asılan Başbakanı Adnan Menderes’in idam görüntülerini sokuşturmuşlardı. Ne yazık ki hala failler meçhul.

Küçücük çocuklarda bu idam görüntülerinin nasıl psikolojik bir şoka neden olduğunu düşünebiliyor musunuz? Üstelik görüntüler ilahiler eşliğinde yayınlanıyor. İyi de kim ya da kimler bu idam görüntülerini çocuklara ne amaçla seyrettirmek istediler? Bundan ne gibi bir siyasi getiri elde edilmeye çalışılıyor?

Milli Eğitim Bakanı Selçuk’un meğer bu gelişmeden hiç haberi yokmuş. Sonradan öğrenmiş. “Ben bu görüntüleri tasvip etmiyorum,” diye de açıklama yaptı. Allah Allah, Milli Eğitim Bakanı Türkiye Cumhuriyeri’nin mi yoksa Patagonya’nın bakanı mı? Kendisinin haberi olmadan nasıl böyle bir işe kalkışılabilir? Kalkışıldıysa faillerin jet hızıyla ortaya çıkarılması gerekir. Hani, hükümet hakkında biraz eleştirel sosyal medyada yayınlansa jet hızıyla bu hesaplar nasıl takibe alınıp sahipleri hakkında soruşturma açılıyorsa aynı işlem Milli Eğitim Bakanlığı’nda da uygulanmalıdır.

Neyse, şimdi soruşturma başlatılmış durumda da olan oldu. Çocuklar idam sahnelerini dehşetle izlediler. Bu görüntülerin ruh sağlıklarını nasıl etkilediği ise başka bir konu.

Bence sorulması gereken soru şu olmalı: Durup dururken ve hiç gündemde yokken rahmetli Menderes’in idam sehpasında asılmasının görüntülerini yaymak kimin ya da kimlerin işine gelecek? Başları her sıkıştığında kefen giyip ortaya çıkmaktan söz edenlerin mi?

Kendi yaşadıklarımdan örnek vermek istiyorum. Yıl 1961. 15 Eylül günü. Ortaokul birinci sınıftayım. Babam, İzmir milletvekili Selim Ragıp Emeç dahil, Demokrat Partililerin yargılandığı Yassıada Mahkemesi’nin kararları açıklandı. Hüküm, Cumhurbaşkanı Celal Bayar , Başbakan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın asılmasıydı. Daha sonra yaş haddi nedeniyle Bayar’ın cezası ömür boyu hapse çevrilecek, Kayseri Cezaevi’ne gönderildikten üç yıl sonra, 1964’te sağlık durumu nedeniyle tahliye edilecekti. Ancak Menderes ve iki bakanı idam sehpasına gönderildi.

Gazetelerde sekiz sütüna manşetten yayınlanan o idam fotoğrafları yaşadığım sürece gözümün önünden gitmeyecek. Dilerim Menderes’in idam görüntüleri o minik çocuklarda bende oluşan psikolojik travma benzeri bir etki yaratmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar