'Her yeni kuşak kendi müzik tarzı ile gelir'

'Her yeni kuşak kendi müzik tarzı ile gelir'

Cahit Berkay'dan son dönem müzik sektörü ile ilgili çarpıcı açıklamalar

Müzik sektörünün en önemli isimlerinden olan Cahit Berkay, iyi müzisyen olabilmek için çağı ve değişimleri yakalamanın öneminden bahsederken, kendisnin değişimi yakalayamasaydı olmayacağından bahsetti.

Her yeni kuşağın kendi müzik tarzını yarattığına da değinen Cahit Berkay: "Bir sürü meslekte dijitalleşme başladı. Çalışma ortamında kullanılan aletler senin elini kolaylaştıran şeylere dönüştü. Benim nesilde çok insan bu treni kaçırdı. Ben kaçırmayanlardan biriyim. 1980'li yılların başında müzik çalışmalarımda bilgisayar kullanmaya başladım. O treni kaçırsaydım belki yoktum. Kalmıştık bir kenarda. Önemli olan var olan değişimi yakalamak. Neler oluyor dünyada? Her yeni kuşak kendi müzik tarzıyla beraber geliyor. Bizim dönemde blues, o dönemin şartlarına uygun pop vardı hatta Türkiye'de o pop müziğe ne isim verileceği bile kargaşaydı. O dönem rock yoktu. Pop denilirdi. İçinde hepsi vardı. Blues da içine girerdi. Pop derken hala o günü izah etmeye çalışıyorum. Geldiğimiz noktada rock kendi içinde bölündü. Rock, heavy rock, metal çıktı. Şimdi rap çıktı. Bunlar yeni çıkan kuşağın kendini ifade etmesi için bulduğu şeyler. Bunlarla barışık olacaksın. 'Ya kardeşim sen nasıl müzik yapıyorsun?' dediğin an onları yok saymış, aşağılamış olursun. 'Ben en iyisini yaptım' moduna girersen ki bu yanlıştır. Açık olacaksın. Zaman ciddi bir şekilde değişiyor. O değişim yeni şeyler getiriyor. Birtakım şeyleri çöpe gidiyor. Yerine yeni şeyler geliyor." dedi.

Müzik sektörünün geldiği nokta için ise Berkay, hızlı tüketimden yakınırken, birçok önemli müziğin hak ettiği yere gelemediğine değindi. Berkay'ın şikayetçi olduğu bir diğer konu ise Türkçe'nin şiirsel yapısının kötüye kullanılması oldu. Berkay sözlerine şöyle devam etti;

"O zaman hızlı bir tüketim yoktu. Bu zamanda o kadar hızlı bir tüketim var ki. Kalıcı bir şey yapmadığın zaman bugün var olan 1-2 ay zor dayanıyor. Bir kısmını tenzih ederim, popçuların bazısı Türkçeye çok önem veriyor. Şarkıdaki şiirsel kaygıyla yapıyorlar. Türkçenin şiir içerisindeki kullanımına dikkat edip önem veriyorlar. Bu kaygıyı taşıyan şarkılar daha uzun yaşıyor. Teoman örneğini verelim. Kaç sene önce yaptığı şarkılar şimdi de dinleniyor. Niye? Sabun köpüğü şarkılar yapmadı. Hayatın bir tarafına dokundu. Bunlar önemli şeyler. Bir kısmı var. Kafiyesi uysun, 'Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı' anlamında yapıyorlar. Eskiden manipülasyon yoktu. Şimdi halka 'Bak bu şarkı senin şarkın, sen bunu dinleyeceksin' diye empoze ediliyor. Hak etmesine rağmen bir yere gelemeyen çok şarkı var."