Nedir bu “beka” sorunu

Bir sürü kelimeye dili dönmüyor. Örneğin eğitimini gördüğü "ekonomi" bilimine, "ekönömi" diyor; bisküvite "püskevit" diyor falan ama el hâk, bir süredir Türkiye'nin gündemine oturan sloganları hep Devlet Bey bulup çıkarıyor. Mesela "cumhur ittifakını" o buldu. Devlet Bey söylüyor, Tayyip Bey peşine takılıp gidiyor.

31 Mart'ta yapılacak Belediye seçimleri için Devlet Bey, "Türkiye'nin beka sorunudur" dedi. Tayyip Bey çaresiz bu tanıma yapıştı. Gerçi geçen perşembe günü yaptığı konuşmada Tayyip Bey, seçimler için, "Türkiye'nin beka sorunudur" demedi, "Cumhur ittifakının beka sorunudur" dedi ama kafaların ne kadar karıştığının daha somut bir örneğini, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Bey "Türkiye'nin beka sorunu yoktur" diyerek ortaya koydu. Hoppala, çarşı iyice karıştı.

Devlet Bey'in, yüzlerce yıllık devlet geleneği olan Türklerin kurduğu son cumhuriyetin her an yıkılacağına ilişkin bir paranoyası var. Sanırım Türkiye Cumhuriyetini kendi koltuğu ile özdeşleştiriyor, her an yıkılıp kendisinin ortada kalacağını sanıyor.

Efendim benim, ne kadar iyi bildiğimi düşünsem de bazı konuları, kelimeleri kitapları, ansiklopedileri, sözlükleri karıştırarak teyit etmek gibi bir huyum vardır. Bu gün de öyle yaptım, sözlüklere baktım.

Türk Dil Kurumu sözlüğü "beka" için: kalıcılık, ölmezlik karşılığını veriyor. Devellioğlu'nun Osmanlıca-Türkçe Lûgatında beka: devam, sebat, evvelki hal üzerine kalmak, bakilik diye tanımlanmış.

Eğer Devlet Bey "beka sorunu" derken "bu seçimleri kaybedersek Türkiye Cumhuriyeti sona erer, devlet yıkılır" diye düşünüyorsa, geçenlerde dile getirdiği gibi, ülkenin bir ruh sağlığı sorunu var demektir ve bizatihi kendisi bu sorunun canlı timsalini oluşturmaktadır. Bu devlet, üç-beş belediye başkanı değişti diye yıkılıp gidecekse, her gün yaşanan çok daha ciddi sorunlar nedeniyle çaresiz yıkılıp tarihe karışacak demektir. Bu sondan kurtuluş yoktur.

Yok, eğer Devlet Bey "Türkiye'nin bekası sorunu" derken, Devellioğlu lûgatındaki "evvelki hal üzerinde kalma" anlamını kastediyorsa, ben böyle bir "bekaya" şiddetle karşıyım. Bu günkü halin bırakın "ilelebet" daha bir kaç yıl sürmesine bile tahammülüm yoktur.

Devlet Bey'in konuşurken zekâ fışkıran gözlerinden, duruma göre "bekanın" her iki anlamını da kastettiğini sezinliyorum. Yani 31 Mart seçimleri AKP-MHP koalisyonunun yenilgisi ile sonuçlanırsa "evvelki hal üzere kalmak" olanaksız olacak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti yıkılacaktır kanısındadır Devlet Bey.

Hani camide hoca ikide bir "abdest dinin temelidir" deyip duruyormuş. Adamın biri dayanamamış. "Hocam bu nasıl temeldir ki bir yellenmekle yıkılıyor? demiş!

Devlet Bey ve Tayyip Bey benzer bir soruyu hak etmiyorlar mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar