Can Ataklı'dan İmamoğlu'nu hedef alan Erdoğan'a sert sözler

Can Ataklı'dan İmamoğlu'nu hedef alan Erdoğan'a sert sözler

Sözcü gazetesi yazarı Can Ataklı AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Cihannüma ve Kadim Dostlar Buluşması'nda yaptığı konuşmayı eleştirdi.

Can Ataklı bugünkü "'Biz yaptık yine biz yaparız' öyle mi?" başlıklı yazısında Erdoğan'ın bir toplantıda İstanbul'un seçilmiş başkanı Ekrem İmamoğlu'nu hedefine almasını köşesine taşıdı. "Kimse kusura bakmasın, ister cumhurbaşkanı olsun ister başka bir şey kimsenin böyle konuşmaya hakkı yoktur ve olamaz" diyen Ataklı, "Hele demokratik bir ülkede bu tür konuşmaları yapmak asla mümkün olamaz" dedi. 

Can Ataklı'nın yazısının ilgili bölmü şöyle: 

Bizim gibi demokrasiyi hukuku askıya almış ülkelerde bile böyle bir konuşma olmaz.
Sözünü ettiğim konuşmayı Erdoğan pazartesi günü ilk kez duyduğum “Cihannüma ve Kadim Dostlar Buluşması” adlı bir toplantıda yaptı.
Hedefinde muhalefetin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu vardı.
Aynen şunu söyledi; “Herkesi kucaklamak için geliyorum diyen kişi, Ordu'da bu devletin, bu milletin valisine ‘it' diyor. Bu nasıl kucaklama? Sen her şeyden önce bu devletin valisine tahammül edemiyorsun ve ona kalkıp bu ifadeyi kullanıyorsun. Sen, İstanbul gibi bir şehre belediye başkanı olmak için yola çıkıyorsun. Şimdi ben buradan başta İstanbullu kardeşlerim olmak üzere tüm milletime sesleniyorum; Böyle bir kişi, benim milletimden, başta Ordu valimiz olmak üzere, özür dilemedikçe bir defa böyle bir adaylığa bırakın layık olmak, böyle bir makama gelemez.”
Kim ne derse desin, cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden birinin böyle konuşmasından çıkacak tek anlam vardır; “Bu kişi seçilse bile fark etmez, başkan olmasına izin vermeyeceğiz.”
Denilebilir ki “Nereden çıkarıyorsun bunu, o sözler mecazi anlamda, yani ‘böyle davranan biri o makamlarda oturmamalı' demektir.”
Hiç de öyle değil.
Şunun şurasında seçime bir hafta bile yok.
Çok güçlü olduğunu, ülkeyi tek başına yönettiğini her fırsatta dile getiren bir cumhurbaşkanının imalı konuşacağına, “o göreve oturamaz” sözünü mecazi olarak kullanacağına inanmak ancak safdillik olur. Bu konuşma bir çaresizliğin ve öfkenin sonucu bana göre.
Erdoğan geleceği görüyor.
Seçimin kaybedildiğini anlıyor.
Son konuşması devletin ilgili birimlerine talimattan başka bir şey değildir.
“Ola ki seçim kaybedildi, gereğini yapacaksınız” demektir.
Hemen Erdoğan'dan önce aynı yerde konuşan Numan Kurtulmuş'un sözlerine de bakın.
O da aynen şunu söyledi; “İstanbul'u ne dediğini bilmeyen, ne yaptığını bilmeyen, ayak üstünde 50 tane yalanı sahaya pazarlayıp süren birilerine de teslim edemeyiz.”
İyi de korkunun ecele faydası olmadığı bir tehditin de bu kez pek para etmeyeceğini görmek gerek.