Yasama organının güçlenmesi gerekirken, yasa tekliflerinin saray bürokratları tarafından hazırlandığını ve iktidar milletvekillerinin imzalarıyla meclise getirildiğini vurgulayan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, infaz düzenlemesi adı altında MHP ile AKP’nin çıkarttığı af yasasının da bu şekilde yapıldığını ileri sürdü.

İz gazeteye konuşan CHP’nin hukukçu milletvekilli Murat Bakan, cezaevlerinde 300 bin tutuklu ve hükümlünün olduğunu belirterek, “Siz bu 300 bin tutuklunun 90 binini tahliye edecek bir düzenleme getiriyorsunuz. Bu kadar geniş kapsamlı tahliye getiren bir düzenleme aslında af niteliğinde bir düzenlemedir. Ama af düzenlemesi nitelikli bir çoğunluk getirdiği için ve AKP ile MHP oylarının af yasası çıkartmaya yetmediği için bunu infaz düzenlemesi adı altında getirdiler” hatırlatmasında bulundu.

KALEM TUTAN İÇERİDE…

Devlete karşı işlenen suçlarla gerçek suçlar arasındaki farka dikkat çeken Bakan, düşünce suçlarının devlete karşı işlenmiş suçlar olduğunu ifade ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “ Devlete karşı işlenen suçları affedebiliriz ama şahsa karşı işlenen suçları affedemeyiz” dediğini ancak tam tersini yapıldığını ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Bakan, “ Elinde kalem tutanlar içeride, elinde silah tutanlar ise dışarıya çıktı. Bu hukuksuzluğu da Anayasa Mahkemesine götürdük. Yüksek yargının bize verdiği, ‘eksiklikleri düzeltin’ yetkisini CHP olarak kullandık” bilgisini verdi. Yargının siyasallaştığı bir dönemde Anayasa Mahkemesi üyelerinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki dudağının arasına baktığını belirten Bakan, adil, eşitlikçi, anayasaya uygun bir karar çıkmasını arzu ettiğini ancak pek umutlu olmadığını söyledi.

CHP EZBER BOZDU

Son günlerde CHP’li belediyelerin hizmet ve faaliyetlerindeki başarılarının dikkat çekici olduğunu ve iktidarın bu durumdan çok rahatsızlık duyduğunu belirten Bakan, “ Devlet içinde devlet olmaz “ ifadelerini son derece cahilce söylenmiş bir söz olarak değerlendirdi. Devlet organizasyonlarının içinde yerel yönetimlerin de olduğunu hatırlatan Bakan, “Esas sıkıntı 11 büyük şehrin belediyelerini iktidarın kaybetmiş olmasıdır. Ezberleri bozulmuştur. Bugün bu CHP’li o belediyeler olmasaydı böyle bir sorun yaratmazlardı. 18 yıldır kendilerinin yarattığı yoksulluk sonucunda yurttaşlarımız sosyal yardımlara muhtaç hale getirilmiştir. Devletin jandarmasını, Valisini, kaymakamını …kullanan bu iktidar Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’yi bugün parti devleti anlayışı ile yönetiyor. İlk defa CHP’li belediyeler yaptıkları sosyal demokrat anlayıştaki çalışmalarıyla iktidarın ezberini ve yanlış uygulamalarını bozmuştur. İzmir Büyük Şehir Belediyesi de bu işi hakkıyla yapmaktadır” diye konuştu.

BELEDİYEMİZE DESTEK VERECEĞİZ

Daha önceki kampanyalarında olduğu gibi Büyük Şehir Belediyesine destek için, hafta sonu yeni bir kampanya başlatacakları bilgisini de paylaşan Bakan, bu süreçlerin imeceyle aşılacak dönemler olduğunu belirtti. Bakan, “Bir ülkede sosyal yardımları, her şeyi devletten beklerseniz, o devletin otoriterleşmesine fırsat vermiş olursunuz. Eğer ortak problemlerin çözümüne halk ortak olduğu şeffaf bir sistemi kurarsanız, o zaman demokrasiyi geliştirirsiniz. Sosyal dayanışmayı güçlendirirsiniz. Bizim buna ihtiyacımız var. Bizlere bu fırsatı Büyük Şehir Belediyesi verdi ve biz de belediyelerimizle birlikte hemşehrilerimize destek olmaya devam edeceğiz” tespitini paylaştı.

MASKE ELEŞTİRİSİ

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarına temkinli yaklaştığını belirten Bakan, iktidarın bu süreci doğru yönetemediğini, yabancı ülkelere maske desteği verilirken, kendi insanının maske sorunu yaşamasını, eski bir Anadolu özdeyişi olan,“ ayranı yok içmeye, tahtaravanla gider…” sözleriyle eleştirdi.