
CHP'li Yeşil: Ne yaparlarsa yapsınlar güçleri yetmeyecek!
Cumhuriyet Halk Partisi ( CHP) Ankara Milletvekili Nihat Yeşil gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yeşil: Ülkemiz Korona Salgını ve etkileri nedeniyle zor günler geçirmeye devam etmektedir. Bu salgının ve etkilerinin en kısa sürede nasıl sonlandırılacağı üzerine elbirliğiyle yoğunlaşıp sorunları beraberce çözmemiz gerekirken, siyasi iktidarın yapay gündemleri ile ülkemiz meşgul edilmektedir.
Üstelik en az toplum sağlığı kadar ekonomimiz de alarm veriyor. Döviz aldı başını gitti. Yediden yetmişe her şey zamlandı. Gıda fiyatları cep yakıyor. Dışarıya bağımlı tarım ve hayvancılık nedeniyle gün geçtikçe tüketimde daralma yaşıyoruz ama çözüm yok. Çözüm olmadığı gibi bir de bu iktidarın pervasızca gündem belirlemeye çalışması nedeniyle vakit kaybediyoruz.
Yurttaşlarımızın feryadına kulak tıkayanlar havanda su dövmeye devam ediyor. Evine ekmek götüremeyen işsizlerimiz, kepenk kapatan esnaflarımız, ekim yapamayan çiftçilerimizin sorunları çözülmüyor. Geçimini zor şartlar altında sağlamak zorunda kalan yurttaşlarımız canının derdine düşemeden zorunluluktan geçim derdine düşüyor. Sorunlar büyümeye devam ederken iktidar izlemekle yetiniyor.
Teşvik altında krediyle borçlanmayı tetikleyen destek paketleri işçinin, emekçinin, esnafın, işletmenin sorunlarını şu ana kadar çözmedi. Çözüm odaklı ve emekçileri merkeze alan önerilerimiz gözardı edildi. Gelinen noktada arabasında tep başına yolculuk yapan yurttaşlarımıza dahi maske takmadığı için ceza kesen uygulamalar yaşandı. Ama kendi başlarına ve Bilim Kurulu’nun onayı olmadan açılma kararı alan AVM’ler toplum sağlığını tehlikeye düşüreceği halde görmezden gelindi. Çünkü AVM'leri işletenler çok uluslu sermaye yapılarıdır. Vatandaşını hiçbir konuda yeterli destekleyememiş bir siyasi iktidar, AVM'lerin açılışını sermaye gruplarına bıraktığı gibi futbol liglerinin açılması için topu federasyona attı. Yarın vaka sayılarımız artarsa sorumlusu kendileridir!
Artık Görünen köy kılavuz istemiyor. Bu siyasi iktidar Sayın Genel Başkanımızın söylediği gibi miladını doldurdu Bu iktidar artık yönetemiyor, savruluyor. Ülkemizin dağ gibi biriken sorunlarının çözümü için harcayacak enerjisi kalmadı.
Sorun çözmesi gerekenler bu sorunları çözmek yerine kendilerine yeni sorunlar yaratıyor. Yurttaşlarımızın sesine kulak tıkayanlar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediyelerini hedef almayı tercih ediyor. Halkçı ve sosyal belediyecilik yeniden ayağa kalkarken, belediyelerimiz verdikleri sınavla toplumumuz tarafından takdir toplarken, umutlar yeniden yeşermeye başlamışken engellemek istiyorlar.
Ne yaparlarsa yapsınlar güçleri yetmeyecek!
Belediyelerimiz bu süreçte arkasındaki halk desteğini daha da arttırmıştır. Kara günde hiç kimseyi ayırt etmeden ve ötekileştirmeden dertlere derman olmuştur. Siyasi hesaplarla değil, toplumumuzun yaralarını sarmak için seferber olmuştur. Bu nedenle elbette ki belediyelerimizi hedef alacaklar. Çünkü bu zihniyet iyilikte yarışmak yerine yalnızca kutuplaştırarak kendisini siyasette var ediyor.
Ne var ki artık mızrak çuvala sığmıyor!
Öte yandan YSK’nın belirlediği kriterlere göre demokratik seçimlere girme yeterliliğini elde etmiş, seçmenin iradesiyle sandıktan çıkmış ve seçilmiş belediye başkanları görevden alınmaya devam ediliyor. Demokrasi katlediliyor, hukuk devleti ayaklar altına alınıyor. Darbe dönemlerinde dahi yaşanmamış antidemokratik uygulamalarla seçmenin iradesi gasp edilerek kayyum düzeni dayatılıyor!
Geçen hafta boyunca belli odaklar tarafından darbe tartışmalarıyla ülkemizin esas gündemini değiştirme gayreti içinde olanlar, bu hafta da Türkiye İş Bankası'nın hisselerinin hazineye devri tartışmasını açtılar. Yediden yetmişe toplumumuz bu ayrıştırıcı söylemlerin gündem değiştirmek için yapıldığını artık adı gibi biliyor ve prim vermiyor.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin yediden yetmişe her kademesindeki mensupları olarak bizler bu ülkedeki darbelerin her dönem mağduru olduk. Bu uğurda canlarımızı yitirdik, büyük bedeller ödedik. Hiçbir dönemde darbe yönetimlerinden nemalanmadık, aksine dimdik karşılarında durduk. Darbe ürünü dikta yönetimleri birden fazla kere Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasını çiğneme cüretini gösterip İş Bankası hisselerini CHP’den kopartmak isteseler de, göz göre göre Atatürk’ün mirası çiğnendiği hukuk kararıyla her defasında tescillendi ve hukuk gereğini yaptı, hak yerini buldu.
Cumhuriyet Halk Partisi, İş Bankası’ndan bir kuruş kaynak almamaktadır. Tek görevi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetini ilelebet ayakta tutmaktır. Bugün ülkemizde yerli sermaye ile emekçilerinin paylarıyla faaliyet gösteren tek bankamızdır. 18 yıl boyunca özelleştirme furyalarıyla ülkemizin en önemli kurum ve fabrikalarını yabancı sermayeye peşkeş çekenler, ekonomimizin içinden çıkılmaz bir girdaba sürüklemiştir.
Bizler bu yaşananlardan korkmuyoruz, aksine daha da güçleniyor ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin ufukta görünen geleceği için umutlarımızı daha da yeşertiyoruz. Çünkü tarih halkının gerçekleri yerine kendi emellerinin peşinden gidenlerin tükenişini pek çok kere yazmıştır.
Bizler demokrasiye olan bağlılığımızı yineliyoruz. Ne olursa olsun ülkemizin birliği ve bütünlüğü için çalışmaya devam edeceğiz. Bugün belediyelerimiz vasıtasıyla yeniden ayağa kaldırdığımız Halkçı ve Sosyal Belediyeciliğin ardından, yarın da Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarında herkesi kucaklayarak birbirine kenetlenmiş bir aile gibi büyümeye devam edeceğiz.