CHP’li Yunus Emre: İktidar sosyal medyanın da fişini çekmek istiyor!

CHP’li Yunus Emre: İktidar sosyal medyanın da fişini çekmek istiyor!

İstanbul Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Üyesi Yunus Emre, internet gazeteciliği ve sosyal medya ile ilgili düzenlemeleri içeren torba kanun teklifiyle ilgili konuştu.

İstanbul Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Üyesi Yunus Emre, AKP ve MHP milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan internet gazeteciliği ve sosyal medya ile ilgili düzenlemeleri içeren torba kanun teklifiyle ilgili yaptığı açıklamada; “AK Parti seçim arifesinde,  vatandaşlarımızın bilgilenme ve sesini duyurma mecraları olarak öne çıkan sosyal medya ve internet gazeteciliğinin de nefes alamaz hale getirilmesine çalışmaktadır.

Teklif bu haliyle yasalaşırsa Türkiye’de internetin ve sosyal medyanın bir kontrol ve ceza platformu haline gelmesinin önünde hiçbir engel kalmayacaktır. “ dedi. 


CHP’li Emre yazılı açıklamasında şöyle dedi:


Halkın bilgi edinme hakkı bireysel hak ve özgürlüklerin yanında demokrasilerin de olmazsa olmazıdır. Bilgi edinme hakkının olmadığı bir toplumda ifade özgürlüğünden ve örgütlenme özgürlüğünden söz edilemez. Bilgi edinme bireyin doğru bilgiyi almasının da ötesinde iktidardan hesap sorma temelinde bir siyasal katılım sürecidir. İktidarın sadece seçimle değişmesi değil, hesap veren bir yönetim anlayışının hakim olmasıdır, vatandaşların hesap sorduğu, iktidara gelenin hesap verdiği, doğru bilgi verdiği rejimdir demokrasi. Bu anlamda bilgilendirme olmazsa hesap sorma ve hesap verme de mümkün olmaz. 


Sosyal medya ve internet gazeteciliği teknolojinin en önemli ürünlerinden olan internetin sağladığı kolay erişim ile toplumsal yaşamımızın merkezinde yer almaktadır. AK Parti iktidarının medyayı tekeline alarak vatandaşlarımızın doğru bilgi alma hakkının engellendiği günümüzde alternatif bilgi kaynağı olarak internet gazeteciliği ve sosyal medya çok önemli bir ihtiyacı karşılamaktadır.  Şimdi de iktidar halkın doğru haber ve bilgi alma hakkının da önüne geçmenin; nefes alamaz ve sesini duyuramaz hale getirmenin telaşı ile bir kanun teklifi getirmiştir. 2 / 4471 Esas numara ile Meclis Adalet Komisyonuna havale edilen: Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi demokratik değerlerden ve uluslararası standartlardan uzaktır. Teklifte yer alan göreceli soyut kavramlar ile ifade özgürlüğüne sınır getirilmekte, muhalefetin engellenmesinin yeni bir yolu aralanmaktadır. AK Parti seçim arifesinde,  vatandaşlarımızın bilgilenme ve sesini duyurma mecraları olarak öne çıkan sosyal medya ve internet gazeteciliğinin de nefes alamaz hale getirilmesine çalışmaktadır.  Teklif bu haliyle yasalaşırsa Türkiye’de internetin ve sosyal medyanın bir kontrol ve ceza platformu haline gelmesinin önünde hiçbir engel kalmayacaktır. 


Türkiye’de internetin ve sosyal medyanın bir kontrol ve ceza platformu haline gelmesini önleyecek adımların atılabileceğini belirten CHP’li Emre beş öneride bulundu:

1.    Yapılması gereken yasakçı zihniyeti terk ederek internet alanını uluslararası standartlara göre yönetecek kurumlaşmayı sağlamaktır. Bunun başlangıç noktası da bir internet ombudsmanlığı kurulması olabilir. Bu kuruluşun siyasetten bağımsız olması temel bir öncelik olmalıdır. 
2.    Yasaklamak yerine dezenformasyonla ilgili eğitimlere ağırlık vermek bir başka önemli yoldur. İnternet kullanımı ile ilgili eğitimlerin hayat boyu öğrenme yaklaşımıyla hızla uygulamaya konması gerekir. 
3.    İnsan hakları perspektifiyle internet kullanımı ve sosyal medyaya bakarken ifade özgürlüğünün yanında unutulmaması gereken bir konu da kişisel verilerin mahremiyeti alanındadır. Bu konuda evrensel standartların oluşması, devletlerin ve şirketlerin bu alanda bu standartlara uygun davranması sağlanmalıdır. 
4.    teyit.org benzeri doğruluğu kontrol işlevi gören girişimler mali ve kurumsal olarak desteklenmelidir. Bu kuruluşlar idareden bağımsız girişimler olarak hayata geçirilmelidir.  
5.    Sosyal medya şirketleri nefret suçu, yalan bilgi ve ayrımcılık içeren paylaşımların kaldırılması konusunda sorumlu olmalıdır. Bunun yanında ilgili şirketlerin çoğulculuğun korunması ve bütün görüşlerin internet ortamında temsil edilmesi gibi sorumlulukları da vardır. Bu sorumluluklarla ilgili uluslararası standartlar oluşturulmalı ve Türkiye bu standartları sahiplenmelidir.