Bugün alınan kararla birlikte sona eren Ergenekon davası, Cemaat-AKP ortaklığının sürdüğü döneme damgasını vuran davaların başında geliyordu.

Yüzlerce kişinin gözaltına alınıp tutuklandığı dava kapsamında birçok isim aynı çuvala konulmuş, birçok sahte delille tutuklamalara imza atılmıştı.

Ergenekon davasında, tüm sanıkların "silahlı örgüt kurmak yönetmek, üyelik, yardım ve yataklık" suçundan beraatine karar verilmesi ve davanın sona ermesinin ardından yıllar önce davaya sahip çıkan ve destek veren AKP'lilerin mesajlarını bir kez daha hatırlatıyoruz:

Erdoğan: (Ergenekon davasının savcılığını yapıyor eleştiririlerine yanıt) Millet adına savcıyım. Milletimiz bunu yakından takip ediyor, değerlendirmesini de buna göre yapıyor. Çünkü kim kimlerin avukatlığına soyunmuş bunlar çok önemli. Biz kendimize hiçbir vasıf tayin etmemişken bize de savcılık görevini sağ olsun onlar veriyor. Bu da güzel bir şey. Niye savcı millet adına vardır, iddia makamı millet adına ordadır, biz de millet adına evet hakkı aramanın hakkı savunmanın gayreti içindeyiz, eğer bu anlamda savcılık ise evet savcıyım.

Arınç: Türkiye iyi bir noktaya gidiyor. Bu sıkıntılar, sancılar bir taraftan doğum sancısıdır. Bir taraftan da bağırsakların temizlenmesidir... (Ergenekon savcıları için) Onlara bütün Türkiye’nin demokrasi adına büyük bir borcu var.

Hüseyin Çelik: Şunu unutmamak lazım. Türkiye yıllardır darbe tehdidi altındaydı. Merhamet adaleti engellerse o merhametten maraz doğar. Kurda merhamet etmek kuzuya zulum etmektir.

Yalçın Akdoğan: Cumhuriyet tarihinin en büyük hukuki hesaplaşması... Sadece bir zihniyetten hesap sorulmamış, aynı zamanda bu anlayış yargı yoluyla tasfiye edilmiştir.