CHP eski YDK Üyesi Mustafa Ülkü Caner'in "Faik Tünay bizi nasıl sevindirdi?" başlıklı yazısı ise şu şekilde:

En genç milletvekillerinden diye bize takdim edilen Faik Tunay, geçtiğimiz günlerde 7 Haziran seçimlerinde yeniden aday gösterilmediği CHP’den istifa ettiğini açıkladı.

Sosyal medya hesaplarından kısa bir istifa metni yayınlayan Tunay, “CHP varsa herkes için var” söyleminin artık hiç bir geçerliliğinin olmadığını belirterek partisinden istifa ettiğini duyurdu.

Buraya kadar diyerek, sözlerini unutması ama milletvekilliği gidince sözlerinden hemen döndü.

“Buraya kadar” diyen Tunay istifasını şu sözlerle açıkladı: “Bazen olur mu diye umut etmek, mücadele etmek anlamsız... Alternatif olmaktan uzak, iktidar kelimesini konuşmanın bile hayal olduğu bir yapı maalesef. Sayfalar dolusu yazmaya da gerek yok, milletimiz her şeye şahit ve görüyor zaten. Buraya kadar...”

Faik Tunay, istifasını açıklamadan önce siyasete başladığı Anavatan Partisi’nin kurucusu ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kabrini ziyaret etti ve fotoğrafını da Facebook hesabından yayınladı.

Ben şahsen bu durumdan şikâyetçi değilim, tam tersi memnunum.

Neden mi?

Ihsan Özkes ve Faik Tunay gibi, Cumhuriyet Halk Partisi ile kan uyuşmazlığı olan kişilerin CHP’den gitmeleri sevindiricidir.

Ancak onları her nedense ve her kimin tavsiyesi ile bulup getiren parti yöneticilerinin de hesap vermesi gerekmektedir!

Keşke Faik Pensilvanya’ya giderken kendisini haksız yere milletvekili yapan  parti yöneticilerini de birlikte götürse.

Partimizi sizin gibilerden temizleyeceğimiz gün yakındır.

Bu istifayı, “geçmişten ders çıkarmak” için bir musibet, bin nasihatten iyidir kabilinden hatırlattım.