Gazeteci Kadri Gürsel teslim olmak üzere adliyede!

Gazeteci Kadri Gürsel teslim olmak üzere adliyede!

Gazeteci Kadri Gürsel, Cumhuriyet Gazetesi davasından aldığı 2 yıl 6 aylık hapis cezasının kesinleşmesi üzerine infaz için Çağlayan Adliyesi'ne geldi.

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Cumhuriyet gazetesi davasında yargılanan Kadri Gürsel için verdiği “kişi güvenliği ve özgürlüğü ile ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiği” kararına rağmen savcılığın 2,5 yıllık hapis hükmünün infazı için kendisini çağırdı. Kadri Gürsel saat 14:00 sıralarında Çağlayan Adliyesi’ne geldi. Gürsel’in işlemlerinin ardından Metris Cezaevi’ne gönderileceği öğrenildi. Gürsel’in denetimli serbestlik işlemlerinin ardından kısa süre sonra tahliye edilmesi bekleniyor.

Gazeteci Kadri Gürsel teslim olmak üzere adliyede!

Gürsel, sosyal medya hesabından “Hapse konulmam söz konusu” diyerek, “Cumhuriyet davasında verilen ve tutuklulukta peşinen infaz edilmiş olan haksız ve delilsiz hüküm nedeniyle, değil birkaç gün, bir saniye için dahi hapsedilmem hukuken mümkün değildir, olursa, bu hukukun ağır bir ihlalidir” sözleriyle tepki gösterdi.

Twitter’dan savcılığa başvurduğunu açıklayan Gürsel şunları kaydetti:

Delilsiz, keyfi biçimde 11 ay hapiste tutulduğum Cumhuriyet soruşturması davasında gazetecilik faaliyetimin suçlanması nedeniyle hakkımda verilen, onanan 2,5 yıllık hapis hükmünün infazı için 20 Mayıs’ta 10 gün içinde savcılıkta olmam istendi.

Hakkımdaki 2,5 yıllık hükmün infazı için aldığım çağrıya uyarak bugün Başsavcılığa başvurdum. 11 aylık tutukluluğum, 2,5 yılın hapisteki infaz süresini karşılamaktadır. İnfaz gerekçesiyle yeniden hapsedilmem hukuka aykırıdır.

Cumhuriyet davasında verilen 11 aylık süresini tutuklu geçirdiğim 2,5 yıllık hapsin infazı, yasa gereği denetimli serbestlik yoluyla olmak zorundadır. Buna rağmen hapse konulmam söz konusudur.

Cumhuriyet davasında verilen ve tutuklulukta peşinen infaz edilmiş olan haksız ve delilsiz hüküm nedeniyle, değil birkaç gün, bir saniye için dahi hapsedilmem hukuken mümkün değildir, olursa, bu hukukun ağır bir ihlalidir.

AYM’nin hak ihlali başvurumdan 28,5 ay sonra nihayet 2 Mayıs’ta verdiği, ifade özgürlüğü hakkımın ihlal edildiği yönündeki kararı, aleyhimdeki sözde delili, dolayısıyla suçlamayı ve mahkumiyeti düşürür niteliktedir.

Aleyhimdeki delili, suçlamayı ve mahkumiyeti hukuken geçersiz kılarak yeniden yargılanıp beraat etmemin yolunu açması gereken AYM kararı varken, tutukluğum sırasında infaz edilmiş bir hüküm için hapsedilmem hukuksuzluğu büyütüyor.

Gazetecilik faaliyetimden dolayı delilsiz, haksız hukuksuz olarak verilmiş ve 11 aylık tutukluluğum ile peşinen, tamamı infaz edilmiş bir hüküm gerekçe gösterilerek hapse konulmam, maruz kaldığım adaletsizliği daha da artırıyor.