Gürsel Tekin: 500 Bin Lira rüşveti kim aldı?

Gürsel Tekin: 500 Bin Lira rüşveti kim aldı?

CHP'li Tekin, AKP’li belediye başkanının 500 milyon rüşvet almakla suçladığı tartışmalar devam ederken yaptığı açıklamada, “Rüşveti alanda da, aldıran da, bildiği halde göz yuman da yargı önünde hesap vermelidir” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Antalya’da Milletvekillerinin, Vali’nin, Belediye Başkanlarının önünde utanç duyulacak bir hadise yaşanıyor. Turizm Bakanı, “Serik Belediyesinin işletmeciden 500 bin TL para aldığını’ söylüyor. Belediye Başkanı da bu rüşvet iddiasına tepki gösterince bu defada, toplantıda bulunan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ‘siz değilsiniz sizden önceki döneme ait bir olay’ diye rüşvet olayını resmen tescillemiş oluyor.

 
Şimdi tüm kamuoyunun huzurunda sormak istiyorum; bu nasıl bir rezilliktir, utanmazlıktır. Ortada bir rüşvet olayı var ve herkes bugüne kadar susmuş. Devletin bakanları ve belediye başkanı konuyu bilmelerine rağmen Sümen altı etmişler! Ucu kendilerine dokununca itiraf etmek durumunda kalıyorlar. Peki, sormazlar mı şimdi, bugüne kadar neden sustunuz? Neden hasıraltı ettiniz? Millet koronavirüs belasıyla uğraşırken onlara yardımcı olan CHP’li belediyeleri lime lime ederken, Serik halkının sahilleri peşkeş çekilirken neden sessiz kaldınız diye?

 
Tüm bu olup bitenler sonrasında Serik Belediyesi eski Başkanından güler misin ağlar mısın misali bir açıklama geldi. “Vah vah mı desem. Ah mı desem bilmiyorum. İş buraya kadar geldi demek Sayın Aputkan! Ak Partili başkanınızı rüşvet almakla suçlamaya kadar geldi öyle mi? Kendi partinizden belediye başkanlığı yapmış bir insana mesnetsiz isnatlar bulunarak yeni tip bir partili profili oluşturdunuz öyle mi? Temsil ettiğiniz dava bu mu? Şeklinde ki açıklamasıyla şaşkınlığını ortaya koymuştur.

 
Eski başkan aslında şaşırmakta haklı. Ayakkabı kutusunda rüşvet alan arkadaşları büyükelçi olmuştu. Nasıl oluyor da kendi partisinden birileri onu suçlayabiliyordu? Kendisi henüz ‘ödüllendirilmemişti bile’. Haliyle böylesi tirajı komik bir açıklama yapmak durumunda kalıyor.

 
Kim hangi açıklamada bulunursa bulusun, Cumhuriyet Halk Partisi olarak sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. AKP iktidarı bugüne kadar kamu kaynakları talan edilirken üzerini kapatmak için elinden geleni yaptı. Yolsuzlukların üzerinin örtülmesi için devlet kurumları, kadroları ve yasalar adeta hallaç pamuğuna çevrildi. Ama bundan böyle rüşveti alanda, bildiği halde göz yumanın da yargı önünde hesap vermesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Savcıları ve İçişleri Bakanlığı’nı göreve davet ediyorum. Daha ne bekliyorsunuz?

 
CHP olarak sadece bu yolsuzluk olayında değil işçilere, emekçilere, demokrasi mücadelesi verenlere karşı işlenen tüm suçların hesabının verilmesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.