İstanbullu seçmen 23 Haziran'da ne yapacak?

İstanbullu seçmen 23 Haziran'da ne yapacak?

Yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) seçmeninin yüzde 6'ya yakınının sandığa gitmediği tahmin ediliyor. Peki sandığa gitmeyen CHP seçmenlerinin sayıları ve oy vermeme gerekçeleri neydi? BBC Türkçe'den Mahmut Hamsici İstanbul'da CHP'liler ve uzmanlarla konuştu.

31 Mart'ta sandığa gitmeyen seçmenlerin hangi partinin seçmeni olduğuna dair verileri ortaya koymak mümkün olmamakla birlikte farklı araştırma yöntemleri kullanılarak bu konuda tahminler yapılıyor.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) proje koordinatörü Ayşegül Taşöz Düşündere'nin, 2018 milletvekili seçimleriyle 31 Mart seçimleri arasındaki oy geçişlerini incelediği ve sonuçlarını sosyal medyada yayımladığı araştırmasına göre, CHP seçmeninin yüzde 6'sı 31 Mart'ta sandığa gitmedi. Bu, 150 bin rakamına denk geliyor.

Koç Üniversitesi'nden doktora araştırmalarına devam eden siyaset bilimci Nezih Onur Kuru da Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) yayımladığı resmi sandık verileri kullanılarak yapılan mahalle bazlı oy geçişleri analiziyle belli tahminlerde bulunulabileceğini söylüyor:

"Bu analize göre, 24 Haziran 2018 genel seçimlerinde İstanbul'da CHP'ye oy vermiş 2 milyon 445 bin seçmenin arasından, sayısı 130-180 bin aralığında değişen bir kitlenin sandığa gitmediği tahmin ediliyor.

"Ayrıca 10-20 bin aralığında CHP'li seçmenin Yıldırım'a oy verdiği, DSP gibi diğer partilerin adaylarına yönelenlerin de 35-50 bin aralığında olduğu çıkarımında bulunuluyor."

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı da, 31 Mart'ta sandığa gitmeyen CHP seçmenleriyle ilgili "net bir rakam telaffuz etmenin mümkün olmadığını ancak ellerindeki verilerin, 130 bin - 180 bin rakam aralıklarıyla üç aşağı, beş yukarı uyuştuğunu" belirtiyor.

'CHP SEÇMENİ NEDEN SANDIĞA GİTMEDİ?'

Siyaset bilimci Kuru, "Genel olarak ilçe adaylarına ve belediyeleri ile CHP yönetimine duyulan tepki İmamoğlu'na yansımış olabilir. CHP'li ilçe belediyelerinden memnun olmayan muhalif seçmenin bir kısmının değişim isteğiyle AK Parti ve diğer partilerin il ve ilçe adaylarına yöneldiği, diğer bir kısmının da sandığa gitmediği söylenebilir. Diğer bir ana faktör CHP ilçelerinin yoksul olmayan ilçeler olması. Ekonomideki olumsuzluklar bu ilçelerdeki seçmenleri yoksul ilçelerdeki kadar öfkelendirmediği için AK Parti'yi değil muhalefeti cezalandırabiliyorlar" dedi.

"Kazanamamaya dair inançsızlığın da" etkili olmuş olabileceği ifade eden Kuru, "24 Haziran sonrasında muhalif seçmende oluşan kırgınlık ve seçimden önce popülaritesi düşük olan İmamoğlu'nun kazanamayacağına dair inanç katılımı düşüren diğer sebepler" diye konuştu. 

"GELİR DÜZEYİ YÜKSEK YERLERDE CHP TABANININ KATILIMI DÜŞÜK"

31 Mart'ta İstanbul'da sandığa katılım oranının en düşük olduğu 10 ilçe arasında, CHP'nin en önemli kaleleri de yer alıyor. Şişli, Beşiktaş, Adalar ve Bakırköy listede yer alan ilçelerden. Ayrıca AKP'nin kazandığı ilçelerin, yüksek CHP seçmeni potansiyeline sahip bazı bölgelerinde katılım oranının düşüklüğü de yaşandı. Beyoğlu'ndaki Gümüşsuyu ve Cihangir bu mahalleler arasında.

CHP Beyoğlu Belediye Başkan adayı Alper Taş, seçim sonrası yaptığı basın toplantısında ilçede sol seçmenin en yoğun olarak bulunduğu Cihangir'de katılımın düşük çıktığını açıklamıştı.

Taş, "Seçim kampanyasında 1. Bölge denilen Cihangir'deki katılım oranını yüzde 80'nin üzerine yüzde 90'a çıkarmaktı ama yüzde 73'te kaldı" demişti.

CHP'nin kazandığı ilçelerdeki bazı mahallelerdeki katılım düşüklüğü de dikkat çekiyor. Siyaset bilimci Kuru örneğin; Kadıköy'deki Caferağa, Beşiktaş'taki Ortaköy ve Bebek ile Şişli'deki merkez mahallelerinin bu yerler arasında olduğunu belirtiyor.

Kuru, ilçelerde gelir düzeyi yükseldikçe CHP tabanından sandığa gitmeyen seçmen oranının da arttığının görüldüğünü söylüyor ve ekliyor:

Buna karşın ilçe bazında gelir düzeyi azaldıkça ekonomik kötüleşmeyi daha çok hisseden seçmenler sandığa yönelmiş ve seçime gitmeyen seçmen oranı azalmış.

"31 MART'TA OY KULLANMAYAN SEÇMEN 23 HAZİRAN'DA NE YAPACAK?"

Hem iktidar hem de muhalefet bloğu şimdi, 31 Mart'ta sandığa gitmeyen seçmenleri oy kullanmaya ikna için uğraşıyor. Bu konuda herhangi bir araştırma olmamakla birlikte, uzmanlar YSK'nın seçimlerin yenilenmesi kararının, bu seçmenlerin bu kez sandığa gitmeye yöneltebileceği kanısında.

Siyaset bilimci Kuru, "YSK kararına duyulan öfkenin seçimi ulusal bir referandum havasına sokması, bu seçmenleri İmamoğlu'nu desteklemeye itecektir. Aynı zamanda zafer coşkusuna yönelik beklenti de bu seçmenleri sandığa taşıyacaktır diye düşünüyorum.

Mahalle bazlı oy geçişleri analizine göre 31 Mart'ta en az 270 bin Evetçi ve 400 bin Hayırcı sandığa gitmemiş. Evetçilerin büyük bir kısmı AK Partili. Hayırcılar ise daha parçalı. Tahminen en az 130 bin CHP'li, 45 bin İYİ Partili, 145 bin HDP'li ve 50 bin MHP'li referandumda Hayır oyu kullanmasına ve 24 Haziran'da partilerini desteklemesine rağmen 31 Mart'ta sandığa gitmemiş" dedi.

Kuru, "2019 yerel seçimlerinde muhalefet adayının gerçek oy potansiyeli aslında Saadet ve Vatan Partisi seçmenleri haricindeki 2017 başkanlık referandumundaki tüm Hayır oyları. Tıpkı bu seçimde olduğu gibi 2017'de de CHP'nin kampanyasını muhalif Kürtler ve muhalif Türk milliyetçileri aynı anda desteklemişlerdi. Meclis dışında kalan pek çok parti de muhalefetin yanındaydı" ifadelerini kullandı. 

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Salıcı ise, 31 Mart ve sonrasında yaşanan sürecin sandığa gitmeyen söz konusu seçmenleri sandığa yakınlaştıracağını savunuyor. Salıcı, "İstanbul seçimlerinin sonucunda ortaya çıkan iradenin YSK tarafından iptal edilmiş ve hükümet tarafından kabul edilmemiş olması bu seçmeni sandığa daha da yaklaştırdı. İkincisi, 'sandığa gitsek de sonuç değişmeyebilir' diye düşünen bir seçmen vardı. O seçmenler bizim herhangi bir çalışma yapmamıza gerek kalmadan bir sonuç alınabildiğini gördüler, dolayısıyla onlar da motive olmuş oldu. Biz seçmenimizle ilgili herhangi bir kaygı taşımıyoruz" dedi.

23 Haziran'ın yeni bir seçim olduğunu vurgulayan Salıcı, "31 Mart'taki seçim başka bir seçimdi; bu seçim yeni bir seçim. 31 Mart'ta ortaya bir irade çıktı. Bu iradenin kabul edilmemesi, mazbata alım süreci, mazbatadan sonra 18 günlük belediye başkanlığı, ondan sonra belediye başkanlığı seçiminin iptali, yeni bir seçim doğurdu. Dolayısıyla bu seçim sadece sandığa gitmemiş 1 milyon 700 bin seçmen üzerinden kurgulanacak bir seçim değildir. Biz, bütün İstanbul'da oy verme hakkına sahip seçmen üzerinden giden bir çalışma yapıyoruz" şeklinde konuştu.