
İYİ Parti: Hükümet 4.5 milyar dolarlık yatırımı atıl bırakıyor
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Dr. Arslan Kabukçuoğlu, "Hava alanlarına hastane yapmaya çalışılırken, sahra hastaneleri kurulması planlanırken, kamu hastanelerinin hizmete sokulmaması olsa olsa komedi olur” diyerek kapalı tutulan askeri hastanelerde devlet hastanelerinin açılmasını önerdi.
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Dr. Arslan Kabukçuoğlu, şehir hastanelerinin “enfeksiyon hastanesi” olarak kullanılmaya uygun olmadığını belirterek, “Her gün binlerce insanın giriş-çıkışlarına uygun değildir. Bu durum enfeksiyonu hastane vasıtasıyla, devlet eliyle sağlam insanlara bulaştıracaktır” dedi. Kabukçuoğlu, atıl tutulan devlet ve askeri hastanelerin yeniden açılmasını önerdi.
Kabukçuoğlu düzenlediği basın toplantısında, koronavirüs salgınının sağlık boyutunun yanında sosyo ekonomik boyutu da olduğunu, vatandaşa hayatını devam ettirecek olanakları sunmadan evde kal demenin sosyal devlet anlayışıyla çeliştiğini belirtti. Geliri kesilen esnaf, işsiz kalan işçilerimize, üretmek zorunda olan çiftçilere, sanayicilere, hiçbir koşul öne sürmeden, ne kadar para yardımı gerekiyorsa hükümetin bunu vermesi gerektiğini ifade eden Kabukçuoğlu, “İYİ Parti olarak bizler, vatandaşlarımızın sağlıklı yaşam hakkı için üzerimize düşen sorumluluğu eksiksiz bir şekilde yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.
Salgın karşısında önlem almakta hükümetin kaldığını, İYİ Parti’nin önerilerinin dikkate alınmadığını anlatan Kabukçuoğlu, şunları söyledi:
4.5 MILYAR DOLARLIK YATIRIM ATIL
“Korona dışında kalan hastalar için Sağlık Bakanlığı bir takım tedbirler almak zorundadır. Eskişehir, Ankara, Bursa gibi 10 ilimizde Şehir Hastaneleri devreye girince kapatılan en az 13 bin yatağa sahip devlet ve asker hastaneleri var. Buradaki yatak maliyetini ister şehir hastanelerinin yatak başı 338 bin dolara mal olan maliyeti ile ister devletin yatakbaşı 43.000$ maliyeti ile hesaplayalım, buralarda milyarlarca dolarlık hastanelerin atıl durduğunu görmüş oluruz. Devletin yardım olarak dağıttığı 2 milyar Türk Lirası, yani yaklaşık 300 milyon dolar olduğu göz önüne alındığında atıl hastanelerin ne kadar kıymetli olduğu gözleri önündedir. Hükümet bir yanda 4.5 milyar dolarlık yatırımı atıl bırakıyor, diğer tarafta 300 milyon dolarlık yardımla övünüyor. Bu nasıl bir çelişkidir. Bu hastanelerin içerisinden hiç alet edevat alınmadan sağlık personeli kapısını çekti, çıktı. Tekrar kapısı açılıp girildiğinde görevlerini yapıyor olması beklenir.
Şehir hastaneleri modern hastanecilik anlayışının kabul etmediği devasa hastanelerdir. Bakım onarımı, aydınlatması, ısınma, temizlik ve ulaşımı gibi durumlar düşünüldüğünde enfeksiyon hastanesi olarak kullanılmaya hiç uygun değildir. Her gün binlerce insanın giriş-çıkışlarına uygun değildir. Bu durum enfeksiyonu hastane vasıtasıyla, devlet eliyle sağlam insanlara bulaştıracaktır.
Ayrıca şu sırada bazı hastaneler sadece koronavirüs hastalarına bakarsa her hastanede parça parça çalışmakta olan hekim dahil sağlık personeli bir arada hizmet verecek, hastalara daha fazla yardımcı olarak, aynı zamdan tecrübe kazanıp, hastalaralara daha fazla yardımcı olacaklardır. Böylece Miyokard İnfarktüs hastası enfeksiyon kaygısı olmadan, diğer hastanelerde tedavisi olacaktır. Tüm bunların yanında canla başla çalışan sağlık personeli virüs buluşma riski korkusu duymadan, genel hastanelerde hizmet vermeye devam edeceklerdir.
Şu anda ülkemizde salgının ulaştığı boyuta baktığımızda henüz ihtiyaç yoktur. İnşallah olmaz, inşallah o seviyeye gelmeyiz. Tüm hastanelere koronavirus enfeksiyonlu hasta yatırmak gerektiğinde, hiç bir tadilat gerekmeden bu hastaneler korona hastaların istifadesine sunulacaktır.
Atıl tutulan binlerce yatağa sahip devlet hastaneleri ve askeri hastaneler hizmete sokulmalıdır. Bu hastaneler şehir merkezlerinde vatandaşlarımızın rahatça ulaşabileceği hastanelerdir. Bunlar çürüktür, enkazdır gibi söylemlerle kulp takmaya gerek yoktur. Salgın sürecinde vatandaşın bu hastanelere acil ihtiyacı vardır. Hava alanlarına hastane yapmaya çalışılırken, sahra hastaneleri kurulması planlanırken, kamu hastanelerinin hizmete sokulmaması olsa olsa komedi olur.”