Karamollaoğlu'dan İmamoğlu ziyareti

Karamollaoğlu'dan İmamoğlu ziyareti

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu yarın makamında ziyaret ederek tebrik edecek.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu seçimi kazandıktan sonra siyasi partilerin İstanbul il başkanlıklarına yaptığı ziyaretler kapsamında 3 Temmuz günü Saadet Partisi'ni ziyaret etmişti. 16 Temmuz günü de Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Dr. Abdullah Sevim ve İstanbul yerel seçimindeki rakibi Saadet Partisi'nin İBB Başkan adayı Necdet Gökçınar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na hayırlı olsun ziyaretinde bulunmuştu.

Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da yarın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu Saraçhane'deki İBB Başkanlık makamında ziyaret ederek tebrik edecek. Karamollaoğlu ve İmamoğlu'nun Cuma namazını da İBB binasının karşısındaki Şehzadebaşı Camii'nde birlikte Cuma namazı kılacağı öğrenildi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim kampanyası döneminde SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve İstanbul adayı Necdet Gökçınar'ın verdiği iftara da katılmıştı.

“CUMHURBAŞKANI KAYBETTİ”

İmamoğlu'nun seçimleri kazanmasının ardından SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu İmamoğlu yaptığı değerlendirmede “Fark 16 binden birden bire 800 bine yakın bir rakama çıktı. Bu hakikaten müthiş bir patlama ve bunun altındaki sebeplerin iyi anlaşılmasına, analiz edilmesine ihtiyaç var. Bu sefer kaybeden sadece AK Parti olmadı. Üzülerek ifade ediyorum ama Sayın Cumhurbaşkanı’nın kendisi de oldu. Baskılar, tehditler, şantajlar, iftiralar sökmedi. İlk defa vatandaş ‘hayır’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanının bu gerçeği görmeden, bu seçimlerden sonra izleyeceği politikaları düzene sokması mümkün değil. Bir büyü vardı seçmenin üzerinde, o büyü bozuldu. Artık seçmen, ‘Sayın Cumhurbaşkanı böyle dedi’ diye öyle davranmıyor, uyandı. Büyü bir defa bozuldu mu, artık siz yeni bir büyü yapamazsınız. Artık dikiş tutmaz bu gidiş. Birinci mesele bunun idrak edilmesi. Kim tarafından, doğrudan doğruya Sayın Cumhurbaşkanı tarafından. Artık gerilim politikası yürümüyor. Bu kutuplaşma siyasetinin, ötekileştirme siyasetinin ortadan kalkması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye’nin süratle bir sistem değişikliğine ihtiyacı var. Yeniden ya parlamenter sisteme dönülecek veya başkanlık sistemi devam etse bile parlamento güçlendirilecek” demişti.