Kılıçdaroğlu'ndan 'adalet' çağrısı

Kılıçdaroğlu'ndan 'adalet' çağrısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nevşehir’de partisinin il başkanları toplantısında konuştu. Konuşmasında Ekim ayında Meclis’e getirilmesi planlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’ne değinen Kılıçdaroğlu “Adalet reformunu getirin Meclis’ten geçirelim” dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin il başkanları toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından satır başları şöyle:

Şimdi o eksiklikleri görüşme ve bir daha ki seçimlerde tamamlama sürecini hayata geçirmek zorundayız. Elbetteki demokrasi kültüründen yana toplumu aydınlattık, herkese demokrasinin, adaletin erdemini anlatmaya çalıştık. Bizim daha alacağımız çok mesafe var. Dün bir yerde yaptığım konuşmada yine adalete vurgu yaptım. Dünya siyaset tarihinin en uzun yürüyüşünü birlikte gerçekleştirdik. Bir devlet için bir ülke için adaletin ne kadar değerli olduğunu anlatmaya çalıştık. Demokrasinin olmadığı yerde adalet, adaletin olmadığı yerde demokrasi olmaz. Bugün suçsuz olduklarına dair Cumhuriyet Başsavcılığının kararına rağmen hâlâ bazı gazeteciler hapisteyse adalet sorunu var demektir. Masum insanlar hapiste, beyler eğleniyorlar. Meclis açılsın da ondan sonra adalet reformunu yapalım. Neden Meclis’i bekliyoruz! Masum insanların hapiste ne işi var. Bu düşünceyle yola çıkarsanız adalete olan güven biter.

Yukarıdakinin avukatı var ne düşünüyor sorayım derse bir hâkim, o ülkede adalet bitmiştir. Hepimizin yapması gereken büyük görevler var. Bedeli ne olursa olsun adaleti sağlamak hepimizin ortak görevidir. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını adalet ortamında ararsınız.

‘BÜTÜN DÜNYA VAR OLAN SİSTEMLE DALGA GEÇİYOR’
Yargının çöktüğünü gösteren en büyük karar YSK’nın kararıydı. Bütün dünya var olan sistemle dalga geçiyor. Nasıl bir yargıçtır, nasıl bir anlayıştır, nasıl bir hukuk fakültesidir. Kendi görüşünü makamı için satan bir kişiye yargıç denmez. Özgür iradesiyle karar alacak. Halkın iradenizi atıyor, vicdanınızı bir köşeye koyuyor, okuduğunuz bütün kitapları bir kenara atıyorsunuz bir kişinin dediklerini yapıyorsunuz. Sonra halktan şamar yiyorsunuz. Toplumun vicdanını kanattılar, ahlak kavramını yozlaştırdılar. İl başkanları olarak hepinizin bu konuda ciddi bir sorumluluğu var.

‘TÜRKİYE’NİN HİÇBİR SORUNUNU ÇÖZMEMİŞTİR’
Türkiye’nin hiçbir sorununu çözmemiştir; var olan sorunlara yenisini eklemiştir. İşsizlik. Devasa bir sorun olarak karşımızda işsizlik duruyor. 17 yıl yöneteceksiniz, dünyanın parasını harcayacak, ne varsa satıp savunacaksınız ve Türkiye’nin hiçbir sorununu çözemeyeceksiniz. Bu gerçekleri AK Partili vatandaşlarımıza anlatmak zorundasınız. Çözümü de anlatacağız. Nasıl çözüleceğini anlatacağız. Hiçbir endişeniz olmasın, yurt içinde yurt dışında, Türkiye’nin CHP’nin bakış açısından çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. CHP Türkiye’nin bütün sorunlarını çözebilir. Bu güveni vereceğiz. Elin oğlu çözüyor da biz mi çözemeyeceğiz. Hayır efendim hem dünyayı biliyoruz, hem Türkiye’nin bütün gerçeklerini, tarihini biliyoruz. Osmanlı’nın son dönemlerinde yaşanan trajedi 21. yüzyılda yeniden yaşanıyor.

‘İSTANBUL’DA NE YAPTIYSAK AYNISINI TÜRKİYE’DE YAPACAĞIZ’
Herkes dertli. Hiç meraklanma kardeşim, seçimler gelecek. İstanbul’da ne yaptıysak aynısını Türkiye’de yapacağız diyeceksiniz. Vatandaşa umutsuzluk değil, umutlu, güzel bir dünya vadedeceğiz. Yapmadılarsa biz yapacağız diyeceğiz. 5 yılda Türkiye’de Ortadoğu’daki bataklıktan alnının akıyla nasıl çıkar göreceğiz diyeceğiz.”

İL BAŞKANLARI İÇİN 7 MADDE
Belediye başkanlıkları toplantısında 7 uyulması gereken ilke sıraladım. Dün belediyelerimizi gezdim, bu 7 maddesi belediyede vatandaşın da göreceği bir yere asmışlar. ‘Ben uymuyorsam, vatandaş gelip bizi uyarsın’ diyorlar. Kuralları konan ilkelere herkesin uyması gerekiyor. İl başkanları için de 7 ilke belirledim;

Belediye başkanlarımızın başarısı için çalışın. Her il başkanı bulunduğu yerde CHP’li belediye varsa onun başarısı için çalışacak. Belediye başkanlarımızın 7 ilkeye uyup uymadığını denetleyeceksiniz.

Asıl olan sizin belediye başkanlarından talepleriniz değil, asıl olan vatandaşların talepleridir. Vatandaşların belediye başkanlıklarından taleplerinin takipçisi olacaksınız.

Belediye başkanlıklarımızın başarısı için bir fedakârlık yapmak gerekiyorsa onu önce sizler yapacaksınız. Bir başarıyı kitleselleştirmek durumundayız. Bireysel beklentileri kenara bırakacağız.

İl başkanı olduğunuz yerde toplumun tüm kesimleriyle sıcak samimi ilişkiler kurun. Bunlar bize oy vermiyor ayrımı istemiyorum.

İl ve ilçelerde devleti yönetenler (valiler ve kaymakamlar) adaletli bir yönetim sergilemiyorsa, partizanlık yapıyorsa uyarmaktan ve eleştirmekten asla çekinmeyeceksiniz. Bu vatandaşla aranızdaki güveni artıracaktır.

Vali ve belediye başkanı milletin parasını harcamaktadır. Kimse kendi cebinden oraya para koymuş değildir. Gizli kapaklı bir şey yapılıyorsa bilin ki cebine bir şeyler akacak. Valilerin ve diğer belediye başkanlarının aynı hassasiyetle bütçenin takipçisi olması gerekiyor. Takip edeceksiniz. Şeffaflığın takipçisi olmak çok değerlidir. Bu aynı zamanda kul hakkına saygı duymak demektir.

Derdi olan gelip sizin kapısını çalacak. Dolayısıyla sizin göreviniz çok daha ağır ama zor değil. Bu yeni süreçte hepimize yeni görevler düşüyor. İç çekişmeyi bir kenara bırakacaksınız. Söylemle değil eylemle söylediği düşüncenin arkasında duracaksınız. Sorunların çözülmesi üzerine bir siyaset anlayışı benimsiyoruz.”