CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, miting için Diyarbakır İstasyon Meydan'ında yurttaşlara seslendi.

''BÜTÜN DİYARBAKIRLILARI MİTİNGE ÇAĞIRIYORUZ''

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın, dün bir basın toplantısı düzenledi. Tanrıkulu, “Bütün Diyarbakırlıları, mitinge çağırıyoruz” dedi. Sayın ise, İnce’nin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret etmesi ile Diyarbakır halkının sempatisini kazandığını söyleyerek, “Muharrem Bey’in gelecek olması insanlarımızda heyecan yarattı” dedi.

İşte İnce'nin açıklamalarından öne çıkanlar:

“Merhaba Diyarbakır… Cahit Sıtkı Tarancı’nın hemşehrileri,  Ziya Gökalp’in torunları, Ahmet Arif’in kardeşleri… Ne diyordu Cahit Sıtkı Tarancı; ‘Memleket isterim… Gök mavi, dal yeşil, toprak sarı olsun… Olursa bir şikayet ölümden olsun… Kardeş kavgası son bulsun’ diyordu Cahit Sıtkı…

Ne diyordu Ahmet Arif; ‘Haberin var mı taş duvar… Demir kapı kör pencere, yastığım ranzam zincirim… Uğruna ölümlere gidip geldiğim zulamdaki mahsun resim haberin var mı… Görüşmecim yeşil soğan göndermiş… Karanfil kokuyor cigaram… Dağlarına bahar gelmiş memleketimin’ diyordu…

İşte ben 15 yaşında Yalova’da liseye giderken… Diyarbakırlı Ahmet Arif’in ‘hasretinden prangalar eskittim’ şiir kitabını o yaşımda ezberlemiştim. Yani 15 yaşında ezberlediğim şiiri, bir Diyarbakırlının yazdığı şiiri 40 yıl sonra, Diyarbakırlılara cumhurbaşkanı adayı olarak okudum. (‘İnce başkan’ sloganları)

Ben bugün buraya sizi kandırmaya, sizi aldatmaya ya da baldıran şerbeti içmeye gelmedim. Ben bugün buraya ramazan şerbeti, meyan şerbeti içmeye geldim.

3B ile sorunları çözeceğiz. 1 Barışacağız, 2 Ekonomik anlamda büyüyeceğiz. Kıraathaneye gittin çay beleş kek beleş, gündüz kekle geçiştirdin. Akşam evine gittiğinde yemek ne olacak? Onun için tarıma dayalı sanayi geliştireceğiz. Ekilmeyen tarım alanlarını ekeceğiz. Meralarımızı atıl olmaktan kurtaracağız. 3 Bölüşeceğiz. Adil bölüşeceğiz. 

4 Mayıs'ta cumhurbaşkanı adayı oldum. 4 Mayıs'ta 6 oku çıkardım. Artık sadece CHP'lilerin değil, 81 milyonun cumhurbaşkanı olacağım dedim.

Sonra cumhurbaşkanı adayı Akşener'e Karamollaoğlu'na gittim, Demirtaş'a gittim Erdoğan'a gittim başarılar diledim. Amacım milleti barıştırmak, 81 milyonu bir şemsiye altında buluşmak. Erdoğan'ı yuhalamayın, ben siyaseti uzlaştıracağım. 3 bin koruma ile gezmeyeceğim. 

Hakkari'ye mitinge gittim, Erdoğan'ın Akşener'in Karamollaoğlu'nun Demirtaş'ın sizlere selamı var dedim. Sonra Erdoğan benim bu dört adayında size selamı var videomu almış, sadece Demirtaş bölümünü kesmiş.

Derdimiz 81 milyonun mutlu olması. Ben oy değil, sorunu çözmek istiyorum

DİN SORUNUNU NASIL ÇÖZECEĞİZ?

 Muhafazakarlar haftada 2 saat din dersi yetmez derse, hayhay muhafazakar kardeşim, seçmeli olarak kaç saat din dersi istiyorsa seçmeli olarak vereceğiz. Zorunlu din dersi almak istemeyenler varsa onlarda seçmeli olarak almazlar. 40 yıldır uğraşılıyor bu konuda, çözüm basit, isteyen istediğini alacak. Ben dindar nesil yetiştirilmesine karşı değilim, o devletin işi değil ailenin işidir. Ancak kindar nesile karşıyım. Ben sizin çocuklarınıza matematik öğretmek istiyorum. Kuantum öğretmek istiyorum.

DİL SORUNUNU NASIL ÇÖZECEĞİZ?

Çocuklarımıza 3 dil öğreteceğiz. Dünyada 6 bin dil var 2 bini kullanılıyor. 2 bin dil 200 devlette kullanılıyor. 81 milyona çocuklarımıza resmi dilimizi öğreteceğiz. Anasıyla babasıyla evinde konuştuğu bir dil var. Bu Kürtçeyse Kürtçe, Arapçaysa Arapça hangisiyse, yani çocuğun evinde anasıyla konuştuğu dili öğreteceğiz.  

Erdoğan'la anlaşamadığımız konu şu; Erdoğan yerli otomobil yapmak istiyor ama o kaportasına talip, ben beynine talibim. Çocuklarımızı dünya vatandaşı yapacağız

Sayın Erdoğan sen bugün Bursa'da konuşacaktın kalabalığı toplayamadın, 6'ya çektin miting saatini.  Televizyona çıkalım meydanlarda atışacağımıza. Ben istiyorum ki Erdoğan'la televizyona çıkalım. Erdoğan Kürt sorunun çözmek istiyor mu? Ben istiyorum. Siyasetçi Diyarbakır'da farklı konuşuyor. Trabzon'da farklı konuşuyor. Edirne'de farklı konuşuyor. Bazen sizde kızacaksınız belki bana. 

Çiftçiye mazot 3 lira olacak dedim. Gençlerin yurt sorununu çözeceğim dedim. Tarikat yurtlarına mağruz kalmayacaksınız dedim. Her mahalleye bir kreş dedim. Çocuk kreşe anne işe dedim. Her yıl 10 bin üniversite öğrencisini doktora için yurtdışına göndereceğim dedim. Projeler anlattım. Bütün bunlara karşı Erdoğan 3 proje söyledi. Kıraathane dedi, park dedi, stadyum dedi.  

Erdoğan ustaymış ama kek ustası. Kek isteyen Erdoğan'a oy versin, iş isteyen aş isteyen bana oy versin.  Erdoğan'la aramdaki farklı söyliyeyim o 4 bin 500 liralık beyaz çay içiyor ben sizin gibi siyah çay içiyorum. Erdoğan 7 yıldızlı sarayında iftar yapıyor, ben sizin gibi yer sofralarında. O beyaz Türk ben zenciyim. 

Cumhurbaşkanı olduğumda o yazlık sarayı engelli gençlere vereceğim. Sağcı solcu yok. Türk Kürt yok. Engelli çocuklar orada tatil yapacak aileleriyle birlikte. Musluğu çevirdin 5 çeşit vergi ödüyorsun. Telefonla konuşurken 4 çeşit vergi ödüyorsun. Şarja taktığında yine vergi ödüyorsun. 

Erdoğan'ın döneminde yolsuzluk var, yoksulluk var. Yasaklar var. Yalan var. Erdoğan beni elisits göstermeye çalışıyor. Saraylı olan sensin. Halk çocuğu olan benim.  İnek Uruguay'dan geliyor. Saman yabancı. Ayran nasıl milli oluyor. Herşeyi dışardan aldılar. Şimdi de Çin'den çöp aldılar.  

Sevgili Diyarbakırlılar Samsun'a gittim. Çocuklar bisiklet getirmiş bindim. O fotoğrafı camiye yerleştirmişler. Traktörü de yerleştirmişler.Zeybek oynadığın fotoğrafı da yerleştirmişler Sizce 81 milyonun içinde caminin içinde zeybek oynayacak insan var mıdır? Öyle zavallı ki bunlar. 

Bugün Diyarbakır'dan neşeyle ayrılacağım.