Yurt ÖZEL

Dün, Yargı Reformu Stratejisi Programı'nda konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 'Yargı Reformu Stratejisi Belgesi'ni açıklamıştı.  9 madde, 63 hedef ve 256 faaliyeti kapsayan belgede hakim ve savcıların tayini, hukuk fakültelerinin 5 yıl olması, avukatlara yeşil pasaport, tutuklama tedbirine ölçü, erişim engellemenin düzenlenmesi gibi değişikliklerin yer aldığı pakete birçok kesimden eleştiriler de geldi.

Eski YARSAV Başkanı, hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu ise, AKP'nin yeni yargı paketiyle ilgili YURT'a değerlendirme yaptı ve "Uygulamada önemli olmayan veya öne çıkmayan konularda veya güvence içermeyen içi boş söylemlerle Türkiye’nin önü açılacağı, adaletin sağlanacağı yolundaki söylemler, tam bir aldatmaca, tam bir kandırmaca" diye konuştu.

2009 yılında ilk 'yargı reformu strateji planı' çıktığında, sonrasında 2010 Anayasa değişiklikleri yapıldığını, yine 2015’teki "ikinci yargı reformu strateji planı" sonrasında da 2017'de Anayasa değişiklikleri yapıldığını hatırlatarak söze başlayan hukukçu Eminağaoğlu, "Ve böylece yargı bağımsızlığının Cumhuriyet tarihi döneminde en çok dibe vurduğu dönem karşımıza çıkmıştır" dedi.

İKTİDARDAN AL İTİRAFI
"Açıklanan planı incelediğimizde, daha önce kendi iktidarı döneminde yapılan hükmün açıklanmasının geri bırakılması, istinaf gibi düzenlemelerin sorunlar yarattığı veya istenilen sonuçları vermediği, bu nedenle bu konularda yeni düzenlemelere gidileceği ya da kendi iktidarları döneminde kaldırılan adalet akademisi, asliye ceza mahkemelerinde duruşma savcılığı gibi kurumların tekrar getirileceği ifade ediliyor" diyen Eminağaoğlu, "Strateji planı bu yönüyle, yargıyı yap boz tahtasına çeviren düzenlemelere yönelerek bugüne kadar gelindiğini, iktidarın ağzından ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.

AYNI ANLAYIŞIN ÜRÜNÜ
Eminağaoğlu, Bu çerçevede Erdoğan'ın dün açıkladığı planı da "Eğer gerçekten amaç yargıya olan güveni artırmaksa, bunun için yargı bağımsızlığının her yönüyle sağlanması gerekiyor. Bunun içinde 2010 ve 2017 Anayasa değişikliklerinin her yönü ile tüm izleri ile kaldırılması gerekiyor. Bu konuda tek bir söz geçmeyen plandan anlaşılan, bu anayasa değişikliklerinin korunacağı yolunda. HSYK kararları ile ilgili bir konu dışında, bu Anayasa değişikliklerinin korunacağı açık olan bir plan ile adaletin sağlanmasını ifade etmek, geçmişte istediğimi nasıl yapmışsam bundan sonra da istediğimi istediğim gibi yaparım anlayışının ürünü" diye yorumladı.

OHAL'E TEK SÖZ EDEN YOK!
OHAL KHK’ları yasalaştığına, OHAL düzenlemeleri yasalaştığı için, OHAL sonrasında da süresiz olarak artık yürürlükte olduğuna dikkat çeken Ömer Faruk Eminağaoğlu "OHAL kaldırılsa bile, OHAL bu yasalar üzerinden sürüyor ve yargı da OHAL mevzuatını haliyle uyguluyor. OHAL Komisyonu’nun durumu ortada. Bu konularda tek biz söz edilmiyor" dedi.

DAHA ÖNCEKİLERİN KÖTÜ BİR KOPYASI
AKP'nin son yargı paketiyle ilgili "Uygulamada önemli olmayan veya öne çıkmayan konularda veya güvence içermeyen içi boş söylemlerle Türkiye’nin önü açılacağı, adaletin sağlanacağı yolundaki söylemler, tam bir aldatmaca, tam bir kandırmaca" değerlendirmesini yapan hukukçu Eminağaoğlu, "Bu plandan anladığımız, şimdiye kadar yargıda yaşanan, yine yargı üzerinden süren sorunların bu iktidar döneminde çözülmeden devam edeceği ve bu planın hiçbir gerçekçi yönü olmadığı. Önceki planları, Avrupa’ya metin sunmak için hazırlayan iktidarın bu planı da öncekilerin daha kötü bir kopyası olarak hazırlayarak sunduğu" şeklinde konuştu.