'Seçim şoku Erdoğan için sonun başlangıcı mı?'

'Seçim şoku Erdoğan için sonun başlangıcı mı?'

İngiliz gazetesi The Guardian'ın dış politika yazarlarından Simon Tisdall, yerel seçim sonuçlarını yorumladı. Tisdall, "Türkiye'deki seçim şoku Erdoğan için sonun başlangıcı mı?" diye sordu.

Dünya basını, Türkiye’deki yerel seçim sonuçlarını yakından izlemeye devam ediyor. İngiliz gazetesi The Guardian’ın dış politika yazarlarından Simon Tisdall, “Türkiye’deki seçim şoku Erdoğan için sonun başlangıcı mı” başlıklı bir makale kaleme aldı.

Duvar'ın The Guardian'dan aktardığına göre, Tisdall “Erdoğan özellikle, HDP’nin kazanımlar elde ettiği güneydoğudaki Kürt bölgelerinde düzenlenecek kutlamaları bastırmaya kararlı olacaktır” yorumu yaptı; CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu için “AKP’nin sonsuz aşağılamaları ve baskısı karşısında ayakta kaldı. Şimdi bir miktar öç almış durumda” ifadelerini kullandı. İngiliz yazar, Türkiye’de ilerleyen süreçte ekonominin belirleyici olacağı yorumunda bulundu.

The Guardian'da yayınlanan makaleden bazı kısımlar şöyle:

‘ERDOĞAN YENİLGİYE ALIŞIK DEĞİL’

“Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin yerel seçimlerini kendi kişisel liderliği üzerinde bir referanduma dönüştürdü. Dolayısıyla, partisi AKP’nin ulusal bazda gerilediğini ve Türkiye’nin 12 büyük şehrinden yedisinde (İstanbul hariç) kontrolü kaybettiğini gösteren sonuçlar, kendisinin şahsına karşı iğneleyici bir ret olarak görülecektir.

Şimdi soru şu: Erdoğan nasıl tepki verecek? Türkiye siyasetine 2003’ten bu yana hâkim olan Erdoğan kötü bir kaybeden, yenilgiye alışık değil. Eleştirinin herhangi bir türüne katlanamıyor – ve tersini iddia etmesine rağmen, ülke çapında yüzde 84.5’lik katılım oranıyla AKP’den ters yöne doğru yaşanan büyük savrulma, benzeri görülmemiş bir fırça anlamına geliyor.

"15 TEMMUZ’DAN BERİ EN BÜYÜK SİYASİ ŞOK"

Seçimlerin sonuçları, Türkiye’nin 2016’daki başarısız darbe girişiminden sonra yaşadığı en büyük siyasi şok. Erdoğan’ın o dönemki ilk tepkisi kitlesel tutuklamaların emrini vermek ve ABD ordusu dahil, yabancı ülkelerde bulunan komplocuları suçlamak olmuştu. Sonrasında darbeyi, iktidardaki kontrolünü güçlendirmek amacıyla ülke çapında gelişigüzel tasfiyeler gerçekleştirmenin bahanesi olarak kullandı.

Şimdi de, muhtemelen aynı ölçekte olmasa bile benzer bir tepki beklenebilir. AKP geçmişte olduğu gibi, uysal bir yargının da yardımıyla kazanan rakiplerine karşı yasal girişimlerde bulunacak, görevi devralamadan önce onları diskalifiye etmeye çalışacak veya yerel seçim prosedürlerinin kurallarına karşı çıkacaktır.

"SOĞAN FİYATLARI SONUNU GETİREBİLİR"

Bu, Erdoğan için sonun başlangıcı mı? Bunu söylemek için çok erken. Erdoğan’ın önünde 2023’e dek ulusal bir seçim yok. Kalma gücünü tekrar tekrar kanıtladı ve çoğunluğu kırsal kesimdeki seçmen tabanı yüzde 44 ile hâlâ güçlü. Fakat kontrolünün dışında olan bir mesele var: Ekonominin durumu ki bu, hafta sonunda düzenlenen seçimlerde de belirleyici bir faktördü.

Erdoğan’ın faiz oranlarını düşürme yönündeki girişimleri, prestij amaçlı altyapı harcamalarını artırması ve artan borçlanma oranlarını gözardı etmesi Türkiye’nin resesyona girmesine yol açtı; döviz, enflasyon ve işsizlik sorunlarını şiddetlendirdi. Tavan yapan gıda fiyatları ve temel gıda ürünlerinde arzın azalması her yerde her poltiikacı için sorun demektir – yüce bir Türk sultanı için bile…

Soğan fiyatları hâlâ Erdoğan için felaketi getirebilir.”