Gözler, AKP ve MHP’nin İstanbul seçimlerine yaptıkları olağanüstü itirazı değerlendiren Yüksek Seçim Kurulu’nda (YSK) olurken, başvurunun akıbetine ilişkin medyada da dikkate değer bir bekleyiş hakim. Bu bekleyişi, haber ve yazılarla hareketlendirmeye çalışan iktidara yakın yazarlar ise YSK’daki sürece ilişkin gözlemlerini ve kulis bilgilerini kaleme alıyor.

Abdülkadir'in yazısının ilgili bölümü: 

AK Parti İstanbul seçimlerinin iptalini isterken, “tam kanunsuzluk” talebini iki sütun üzerine inşa etmişti.

1- Kısıtlı seçmen.

2- Sandık kurullarının teşkili.

YSK’nın iddiaları ayrı ayrı değerlendirmesi bekleniyor. O nedenle adım adım gitmekte yarar var.

1- Yüksek Seçim Kurulu ara kararında 41 bin 132 kısıtlı seçmenin araştırılmasını istemişti. Bu sayıya zihinsel engelliler, mahkûmlar, ölüler adına oy kullananlar ve mahkeme kararı ile kısıtlı haline gelenler dahil.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, kısıtlı seçmenler adına oy kullananların sayısının 776 olarak tespit edildiğini, bunun seçim sonuçlarını etkilemeye yetmeyeceğini ifade etti. Ama YSK’ya ulaşan gerçek sayının bu olup olmadığını bilmiyoruz.

2-Sandık kurullarının teşkili. AK Parti, 19 bin 623 sandık başkanı ve üyesinin kamu görevlisi olmayanlardan teşkil edildiği belirterek “organize usulsüzlük”iddiasında bulunmuştu. AK Parti Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, “Bu iş CHP’ye yarasın diye yapıldı” demişti.

DEMOKRASİ SINAVI

İlçe seçim kurullarının sandıkların teşkiliyle ilgili verdiği yanıtlar da YSK’ya ulaştı. Sanıyorum bugün YSK’da yapılacak olan tartışmanın ana omurgasını bu konu oluşturacak. Çünkü AK Parti’de ilçe seçim kurullarının ikna edici yanıtlar veremediği, “yuvarlak, geçiştirici ifadeler kullanıldığı” görüşü hâkim.

Yazının devamı için tıklayınız