Yıldırım: Başkanlık sistemini de getirelim
Başbakan Binali Yıldırım, Almanya Fedarel Meclisi tarafından onaylanan 'Ermeni Soykırımı' tasarısına ilişkin olarak, "100 yıl önce. 1. Dünya Savaşı şartlarında, her ülkede, her yerde yaşanan bir göç olayını bugün önümüze soykırım diye getirmeye çalışanlar şunu iyi bilmelidir ki Türkiye tarihiyle de milletiyle de gurur duyuyor" diye konuştu.
"Umarım, Almanya kısa sürede yanlıştan döner"
Yıldırım, 'Ermeni Soykırım'ın kabul edilmesine dair sözlerine 'Hocalı Katliamı'nı ve Bosna Hersek'te yaşanılanları hatırlatırak, "Eski defterleri açarsak, eski hesaplara bakarsak herkes şunu iyi bilsin ki o defterlerde en az kaydı bulunan Türkiye'dir, en az hesabı olan Türkiye'dir" diyerek devam etti. Yıldırım, Almanya'ya da seslenerek, "Kim ne yaparsa yapsın, bu kadar Almanya-Türkiye ilişkilerini zedelemiştir. Ümit ediyoruz ki yanlıştan kısa sürede dönülür" ifadelerini kullandı.
"Yeni anayasada partili cumhurbaşkanlığını da, başkanlık sistemini de getirelim"
Başbakan Binali Yıldırım, gündemde tartışması devam eden anayasa değişikliğine değinerek, "Bu anayasa Türkiye'nin işini görmüyor. Yeni anayasada partili cumhurbaşkanlığını da, başkanlık sistemini de getirelim. Bu kafa karışıklığını ortadan kaldıralım. Değerli hemşehrilerim, kardeşiniz yolu açtı, sevenleri bir araya getirdi. Şimdi yeni anayasa yolunu, başkanlık yolunu açmaya var mısınız?" diye konuştu.
"Soyadımız gibi iş yaptık"
Başbakan Binali Yıldırım, 65. Hükümetin kurulmasının ardından, memleketi Erzincan'a ilk kez başbakan olarak gitti. Başbakan Yıldırım, Erzincan'da katıldığı toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada Başbakanlığı'nı yaptığı 65. Hükümet'e dair, "Bu ülkede haftalarca, aylarca Bakanlar Kurulu toplanamıyordu. İşte sizin evladınızın kurduğu 65. Hükümet, kuruluşundan güven oyu almasına kadar topu topu 6 gün geçti. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, en kısa sürede kurulup güven oyu alan ilk Hükümet olduk. Soyadımız gibi iş yaptık, yaparız!" diye konuştu.
"Ay yıldızlı pasaportuyla itibarı yüksek bir Türkiye var"
Başbakan Yıldırım, AKP'nin 2003 yılından beri Tayyip Erdoğan ile birlikte iktidar olduğunu hatırlatarak, "Bugün artık parasıyla, ekonomisiyle, ay yıldızlı pasaportuyla itibarı yüksek bir Türkiye var. Bu Türkiye sizin eserinizdir" diye konuştu.
Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Bize havada, karada, denizde ölüm yok"
"Değerli kardeşlerim, biliyorsunuz AKP iktidarının bir özelliği var. Biz gittiğimiz yere, eli boş gitmeyiz. Hele hele, ata yurduna, can Erzincan'a eli boş gelinir mi? Bugün, hem hasret giderelim hem 188 eseri gençlerimize kazandırdık onun açılışını yapalım dedik. Onun için karşınızdayız. Erzincanımıza yeni yeni hizmetlerin hayırlı olmasını diliyorum. Bu hizmet ve eserlerin burada bittiğini düşünmeyin. Daha nice nice hizmetleri yapar mıyız? Sizin duanız ve desteğiniz arkamızda olduğu müddetçe bize havada da , karada da, denizde de ölüm yok!
"Ama Recep Tayyip Erdoğan geldi, arkadaşları geldi..."
"Hatırlayın,belki gençlerimizin, genç kızlarımızın Türkiye'de 2000-2001 yıllarında neler olduğunu hatırlamayabilirler ama sizin anneleriniz babalarınız çok iyi biliyor. Bir günde krizlerle Türkiye'nin fakirleştiğini, parasının pul olduğunu, yazar kasaların havalarda uçuştuğunu, milletin ekonomik olarak nasıl çöktüğünü hatırlarsınız. Ama bir güç geldi, bir ses geldi... Recep Tayyip Erdoğan geldi, arkadaşları geldi... Allah'a şükür 14 yıl boyunca çalıştı, Türkiye'yi muhtaç etmedi. Ekonomiyi geliştirdi, yolları böldü milleti birleştirdi.
"Değerli kardeşlerim, bir kez daha haykırıyorum. Ekmeğimizi böleriz, Türkiye'yi böldürtmeyiz. Yolları böleriz, vatanı böldürtmeyiz. yüzde 30'lardan faizlerin yüzde 70'lerden nerelere geldiğini hep beraber gördük. Paramızın pul olduğu günleri hatırlayın, 1 milyona hacet bile getiremiyorduk. Bugün artık parasıyla, ekonomisiyle, ay yıldızlı pasaportuyla itibarı yüksek bir Türkiye var. Bu Türkiye sizin eserinizdir. İMF'nin önünde el pençe divan duran bir Türkiye'den bugün İMF'ye borç veren bir Türkiye var. İhtiyaçlarını dahi karşılayamayan, vatandaşlarına sağlık hizmeti veremeyen Türkiye'den, 3 milyon açlıktan, savaştan kaçan kardeşlerimizi misafir eden bir Türkiye var.
"Evet, 14 yıl, 14 yıl, AKP iktidarlarında Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptım. Türkiye'de 6 bin kilometre bölünmüş yolu, tam 24 bin 500 kilometreye çıkardım. 4 kat artırdık, Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, sizlerin duasıyla yaptık. Havayolunu halkın yolu yaptık. İnterneti Afrika seviyesinden aldık, Avrupa'nın ilk 5 ülkesi arasına soktuk. Size yakışan, Türkiye'ye yakışan budur. İşimiz bitmedi. Şimdi, şu Erzincan-Erzurum yolunu biliyorsunuz değil mi? Şimdi o yol nasıl oldu? Fırat'a gem vurdu gem. Dereyi dize getirdi.
"Şimdi Bayburt'tan Erzurum'a komşu yapıyoruz. Bitmedi. Şimdi, sıkı durun Erzincan'dan Kuruçay'a, Kuruçay'dan Eğin'e kadar duble yol yapıyoruz. Kuzeyden Güney'e yol yapıp Erzincan'ı Malatya'ya Diyarbakır'a bağlıyoruz. Eğin'in o taş yolu 16 senede yapılamadı. Şimdi Eğin'i de ulaşılabilir hale getiriyoruz. Hiç merak etmeyin, taş yol da yapılır hepsi yapılır. Yeter ki siz, işte böyle her zaman heyecanla, her zaman coşkuyla bizim yanımızda olun. Şimdi birkaç önemli noktayı sizlerle paylaşacağım. İlk görev aldığımda "Milletim rahat olsun, bu terör belasını milletin gündeminden çıkaracağız" dedim. Bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz. Operasyonlarımız, terör örgütünün, teröristlerin kayıtsız şartsız bütün silahlarını teslim edinceye kadar devam edecek. Sivil vatandaşlarımızın, askerimizin, polisimizin yüzde yüz güvende olduğu günlere kadar bu şer odaklarıyla mücadelemiz artarak devam edecek. Terör örgütünün, vatandaşlarımız gibi, Kürt vatandaşlarımızın bir sorunu yok. Terör örgütüne, onların yandaşlarına içerideki dışarıdaki destekçilerine, siyasi uzantılarına söyleyeceğimiz söz şudur. Türkiye tek vatan olarak, tek devlet ve tek bayraklı bir millet olarak yoluna kararlılıkla devam edecek. Bizi bu yoldan kimse döndüremez.
"Alman Parlamentosu bir yalana imza attı"
"Değerli kardeşlerim, kimin dost, kimin dost olmadığını bugünlerde çok iyi görüyoruz. Almanya'da bir karar çıktı. Alman Parlamentosu bir yalana imza attı, yalana. O yalan ne? 100 yıl önce. 1. Dünya Savaşı şartlarında, her ülkede, her yerde yaşanan bir göç olayını bugün önümüze bugün soykırım diye getirmeye çalışanlar şıunu iyi bilmelidir ki Türkiye tarihiyle de milletiyle de gurur duyuyor. Eski defterleri açarsak, eski hesaplara bakarsak herkes şunu iyi bilsin ki o defterlerde en az kaydı bulunan Türkiye'dir, en az hesabı olan Türkiye'dir. Daha dün Avrupa'nın göbeğinde on binlerce Boşnak kardeşlerimizi katledenler karşısında ağzını açmayanlar, Hocalı Katliamı'nda Azeri kardeşlerimizi bir gecede yok edenler Ermenilerin hamilliğine soyunmuşlar. Kim ne yaparsa yapsın, bu kadar Almanya-Türkiye ilişkilerini zedelemiştir. Ümit ediyoruz ki yanlıştan kısa sürede dönülür.
Yıldırım, 'Ermeni Soykırım'ın kabul edilmesine dair sözlerine 'Hocalı Katliamı'nı ve Bosna Hersek'te yaşanılanları hatırlatırak, "Eski defterleri açarsak, eski hesaplara bakarsak herkes şunu iyi bilsin ki o defterlerde en az kaydı bulunan Türkiye'dir, en az hesabı olan Türkiye'dir" diyerek devam etti. Yıldırım, Almanya'ya da seslenerek, "Kim ne yaparsa yapsın, bu kadar Almanya-Türkiye ilişkilerini zedelemiştir. Ümit ediyoruz ki yanlıştan kısa sürede dönülür" ifadelerini kullandı.
"Yeni anayasada partili cumhurbaşkanlığını da, başkanlık sistemini de getirelim"
Başbakan Binali Yıldırım, gündemde tartışması devam eden anayasa değişikliğine değinerek, "Bu anayasa Türkiye'nin işini görmüyor. Yeni anayasada partili cumhurbaşkanlığını da, başkanlık sistemini de getirelim. Bu kafa karışıklığını ortadan kaldıralım. Değerli hemşehrilerim, kardeşiniz yolu açtı, sevenleri bir araya getirdi. Şimdi yeni anayasa yolunu, başkanlık yolunu açmaya var mısınız?" diye konuştu.
"Soyadımız gibi iş yaptık"
Başbakan Binali Yıldırım, 65. Hükümetin kurulmasının ardından, memleketi Erzincan'a ilk kez başbakan olarak gitti. Başbakan Yıldırım, Erzincan'da katıldığı toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada Başbakanlığı'nı yaptığı 65. Hükümet'e dair, "Bu ülkede haftalarca, aylarca Bakanlar Kurulu toplanamıyordu. İşte sizin evladınızın kurduğu 65. Hükümet, kuruluşundan güven oyu almasına kadar topu topu 6 gün geçti. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, en kısa sürede kurulup güven oyu alan ilk Hükümet olduk. Soyadımız gibi iş yaptık, yaparız!" diye konuştu.
"Ay yıldızlı pasaportuyla itibarı yüksek bir Türkiye var"
Başbakan Yıldırım, AKP'nin 2003 yılından beri Tayyip Erdoğan ile birlikte iktidar olduğunu hatırlatarak, "Bugün artık parasıyla, ekonomisiyle, ay yıldızlı pasaportuyla itibarı yüksek bir Türkiye var. Bu Türkiye sizin eserinizdir" diye konuştu.
Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Bize havada, karada, denizde ölüm yok"
"Değerli kardeşlerim, biliyorsunuz AKP iktidarının bir özelliği var. Biz gittiğimiz yere, eli boş gitmeyiz. Hele hele, ata yurduna, can Erzincan'a eli boş gelinir mi? Bugün, hem hasret giderelim hem 188 eseri gençlerimize kazandırdık onun açılışını yapalım dedik. Onun için karşınızdayız. Erzincanımıza yeni yeni hizmetlerin hayırlı olmasını diliyorum. Bu hizmet ve eserlerin burada bittiğini düşünmeyin. Daha nice nice hizmetleri yapar mıyız? Sizin duanız ve desteğiniz arkamızda olduğu müddetçe bize havada da , karada da, denizde de ölüm yok!
"Ama Recep Tayyip Erdoğan geldi, arkadaşları geldi..."
"Hatırlayın,belki gençlerimizin, genç kızlarımızın Türkiye'de 2000-2001 yıllarında neler olduğunu hatırlamayabilirler ama sizin anneleriniz babalarınız çok iyi biliyor. Bir günde krizlerle Türkiye'nin fakirleştiğini, parasının pul olduğunu, yazar kasaların havalarda uçuştuğunu, milletin ekonomik olarak nasıl çöktüğünü hatırlarsınız. Ama bir güç geldi, bir ses geldi... Recep Tayyip Erdoğan geldi, arkadaşları geldi... Allah'a şükür 14 yıl boyunca çalıştı, Türkiye'yi muhtaç etmedi. Ekonomiyi geliştirdi, yolları böldü milleti birleştirdi.
"Değerli kardeşlerim, bir kez daha haykırıyorum. Ekmeğimizi böleriz, Türkiye'yi böldürtmeyiz. Yolları böleriz, vatanı böldürtmeyiz. yüzde 30'lardan faizlerin yüzde 70'lerden nerelere geldiğini hep beraber gördük. Paramızın pul olduğu günleri hatırlayın, 1 milyona hacet bile getiremiyorduk. Bugün artık parasıyla, ekonomisiyle, ay yıldızlı pasaportuyla itibarı yüksek bir Türkiye var. Bu Türkiye sizin eserinizdir. İMF'nin önünde el pençe divan duran bir Türkiye'den bugün İMF'ye borç veren bir Türkiye var. İhtiyaçlarını dahi karşılayamayan, vatandaşlarına sağlık hizmeti veremeyen Türkiye'den, 3 milyon açlıktan, savaştan kaçan kardeşlerimizi misafir eden bir Türkiye var.
"Evet, 14 yıl, 14 yıl, AKP iktidarlarında Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptım. Türkiye'de 6 bin kilometre bölünmüş yolu, tam 24 bin 500 kilometreye çıkardım. 4 kat artırdık, Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, sizlerin duasıyla yaptık. Havayolunu halkın yolu yaptık. İnterneti Afrika seviyesinden aldık, Avrupa'nın ilk 5 ülkesi arasına soktuk. Size yakışan, Türkiye'ye yakışan budur. İşimiz bitmedi. Şimdi, şu Erzincan-Erzurum yolunu biliyorsunuz değil mi? Şimdi o yol nasıl oldu? Fırat'a gem vurdu gem. Dereyi dize getirdi.
"Şimdi Bayburt'tan Erzurum'a komşu yapıyoruz. Bitmedi. Şimdi, sıkı durun Erzincan'dan Kuruçay'a, Kuruçay'dan Eğin'e kadar duble yol yapıyoruz. Kuzeyden Güney'e yol yapıp Erzincan'ı Malatya'ya Diyarbakır'a bağlıyoruz. Eğin'in o taş yolu 16 senede yapılamadı. Şimdi Eğin'i de ulaşılabilir hale getiriyoruz. Hiç merak etmeyin, taş yol da yapılır hepsi yapılır. Yeter ki siz, işte böyle her zaman heyecanla, her zaman coşkuyla bizim yanımızda olun. Şimdi birkaç önemli noktayı sizlerle paylaşacağım. İlk görev aldığımda "Milletim rahat olsun, bu terör belasını milletin gündeminden çıkaracağız" dedim. Bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz. Operasyonlarımız, terör örgütünün, teröristlerin kayıtsız şartsız bütün silahlarını teslim edinceye kadar devam edecek. Sivil vatandaşlarımızın, askerimizin, polisimizin yüzde yüz güvende olduğu günlere kadar bu şer odaklarıyla mücadelemiz artarak devam edecek. Terör örgütünün, vatandaşlarımız gibi, Kürt vatandaşlarımızın bir sorunu yok. Terör örgütüne, onların yandaşlarına içerideki dışarıdaki destekçilerine, siyasi uzantılarına söyleyeceğimiz söz şudur. Türkiye tek vatan olarak, tek devlet ve tek bayraklı bir millet olarak yoluna kararlılıkla devam edecek. Bizi bu yoldan kimse döndüremez.
"Alman Parlamentosu bir yalana imza attı"
"Değerli kardeşlerim, kimin dost, kimin dost olmadığını bugünlerde çok iyi görüyoruz. Almanya'da bir karar çıktı. Alman Parlamentosu bir yalana imza attı, yalana. O yalan ne? 100 yıl önce. 1. Dünya Savaşı şartlarında, her ülkede, her yerde yaşanan bir göç olayını bugün önümüze bugün soykırım diye getirmeye çalışanlar şıunu iyi bilmelidir ki Türkiye tarihiyle de milletiyle de gurur duyuyor. Eski defterleri açarsak, eski hesaplara bakarsak herkes şunu iyi bilsin ki o defterlerde en az kaydı bulunan Türkiye'dir, en az hesabı olan Türkiye'dir. Daha dün Avrupa'nın göbeğinde on binlerce Boşnak kardeşlerimizi katledenler karşısında ağzını açmayanlar, Hocalı Katliamı'nda Azeri kardeşlerimizi bir gecede yok edenler Ermenilerin hamilliğine soyunmuşlar. Kim ne yaparsa yapsın, bu kadar Almanya-Türkiye ilişkilerini zedelemiştir. Ümit ediyoruz ki yanlıştan kısa sürede dönülür.