Ayşe Tuba Arslan şikayet mektubunun devamında ise ölmemek için yetkililerden şu şekilde yardım istemiş.
Yürekleri burkan ve ilgililerin kayıtsızlığı karşısında adeta yalvaran Arslan'ın el yazısı ile yazdığı dilekçesi şöyle:
“Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı
Tedbir kararı olmasına rağmen, hiçbir şekilde sonuç alamadım. Yalçın Özalpay tekrar fiziksel şiddet gösterdiği için hayatımdan endişe ediyorum. Yalçın Özalpay’dan korkuyorum. Her gün işe gelip giderken beni takip ediyor. Yalnız sokağa çıkaramıyorum, bu nedenden dolayı işe babam getirip götürüyor. Babamın yanımda olmadığı zamanlarda şahsıma yönelik ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor. Ardık namusuma dil uzatıyor.
Sokaklarda o.. kahpe diye bağırıyor. Herkes bize bakıyor. Ve bütün arkadaşlarımı rahatsız ediyor. Telefonla arayıp kötü kadın diye anlatıyor. Bugüne kadar hiçbir şekilde ona cevap vermedim. Defalarca şikayette bulundum. Birçok yaptığı hareketi de şikayet etmedim. Ama hiçbir sonuç alamadım. Beni çocuklarımdan uzaklaştırdı, anneniz kötü kadın diye anlattı.
Ben evimden çıkmayacaktım uzaklaştırma kararı olduğu halde zorla eve girdi. Ben evi terk etmek zorunda kaldım. Çünkü fiziki şiddet ve tecavüz ediyordu zorla dayanamadım artk ben evimden çıkmak zorunda kaldım. Benim can güvenliğim hiç yok. Kezzap atmak, öldürmek, tehdit ediyor. Dayanacak gücüm kalmadı. Bunun gibi bir çok tehditlerde bulunuyor. Bana artık iftira atıyor. Bankada param varmış adamla yaşıyormuşum. Bana para vermiş, ev almış. Artık çok yoruldum, ne yapacağımı bilmiyorum.
25 yıllık evliliğimde ne kadar altın varsa elimden aldı. Ben 25 yıldır iyiydim evi terk edince kötü oldum. Herkese böyle anlatıyor. Artık bu iftiralara dayanamıyorum. Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan rica ediyorum bir kadın olarak ben öldükten sonra mı bana yardımcı olacaksınız. Saygılarımla. Tek başıma ayaklarımın üzerinde durmaya çalışıyorum.”
YURT HABER