Kızıldeniz’deki Husi Saldırıları Uluslararası Deniz Ticaretini Aksatmaya Devam Ediyor

Dünyanın önemli bir kısmının deniz ticaretinin kesiştiği Kızıldeniz ticaret yolu, Husi saldırıları yüzünden tehlike altında.

Afrika'yı Arap Yarımadası'ndan ayıran Kızıldeniz ticaret yolundan, petrol, doğal gaz, tahıl, oyuncak ve elektronik eşya gibi hemen herkesi ilgilendiren üketici ürünlerinin sevkiyatı yapılıyor. Bu ticaret hacmi küresel ticaretin %12'sine tekabül ediyor.

Uluslararası Haber Ajansı'nın daha önce yayımladığı habere göre, Kızıldeniz ve Bab'ülMendep Boğazı'nı kullanan ticari gemilerin büyük çoğunluğu, rotalarını değiştirerek Afrika'nın en güney ucundaki Ümit Burnu'nu kullanmak zorunda kalıyor. Bu da nakliye ücretlerinde önemli bir artışa neden oluyor. Kızıldeniz yerine, Afrika'yı dolaşan gemiler, Asya ile Avrupa arasındaki yolculuklarına bir hafta gibi bir süre ve ayrıca yüzbinlerce dolarlık yakıt masrafı da ekliyor.

Avrupa ve deniz aşırı ülkeler dışında Türkiye’nin yurtdışından ithal ettiği ürünlerin de bu durumdan olumsuz etkilenmesi bekleniyor. Bu durum artan nakliye maliyetlerinin ve tedarik zincirinin bozulması gibi nedenlerle Türk ekonomisine de olumsuz bir etkide bulunabilir. 

MarineTraffic’in Eylül 2024 verilerine göre, Kızıldeniz'den geçen gemilerin oranı bir önceki yıla göre %56 düştü. Bu geçişlerden en çok etkilenenlerden birisi ise % 73’lük düşüşle konteyner nakliye trafiği oldu. Bunun dışında doğalgaz taşıyan LNG tanker trafiğinde %87, kuru yük trafiği ise %54 düştü.

Nakliye güzergahlarındaki değişiklik, Ümit Burnu üzerinden seyahat süresini yaklaşık 7 ila 12 gün artırdı ve nakliye maliyetlerini yükseltti. Drewry'nin Dünya Konteyner Endeksi'ne (WCI) göre, nakliye maliyetleri yedi ayda %268 arttı. 12 metrelik bir konteynerin nakliye fiyatı temmuz ayında 6.000 dolara ulaştı.

BM Ticaret Lojistiği Bölüm Başkanı Jan Hoffman, UHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kızıldeniz'deki saldırıların, küresel ticaretin yüzde 80'ini oluşturan deniz ticaretinin ne kadar hayati öneme sahip olduğunu gösterdiğini söyledi. 

ABD öncülüğündeki askeri koalisyon ve Avrupa Birliği öncülüğünde yapılan “AspidesOperasyonu“na rağmen, bu operasyonlar Husilerin saldırılarını durdurmadı, sadece geçici olarak düşürmeyi başardı. Operasyonlar hile hedef alınan Husi füze envanteri, fırlatma rampalarını ve hedef alınan altyapı, operasyonun sınırlı olması nedeniyle bir sonuç doğurmadı.  Uluslararası uzmanlara göre, Husiler’in saldırılarını durdurmak için daha kapsamlı ve sonuç alıcı operasyonlara ihtiyaç var.

Gazze'de ateşkes sağlanmasına rağmen, İran destekli Husi örgütün lideri Abdulmelik el-Husi'nin ortaya koyduğu "teli sürekli tetikte tutma" politikası, Kızıldeniz'deki mevcut sakin dönemin "sürekli tehdit altında" kalma ihtimalini güçlendiriyor. İran’ın etkisi bölgesel olarak zayıflasa da, Dünyanın en önemli deniz yolu üzerinden yapılan küresel ticaretin devamı, Husiler’in siyasi amaçları için bir şantaj olarak kullanılıyor.

Uluslararası yaptırımlar yüzünden, Husiler aracılığıyla ambargoları delmeye çalışan İran’ın Suriye ve Lübnan’daki vekilleri üzerinden bir yenilgi almasına rağmen, Husiler’e olan desteği tartışmasız devam ediyor. Böylece, Husilerin Bab el-Mendeb Boğazı'ndaki stratejik konumu sayesinde bölgesel nüfuz kazanmak ve bölgedeki Amerikan baskısına karşı koymayı amaçlıyor.  Uluslararası ticareti etkileyen bu durum, Kızıldeniz dışında, Hint Okyanusu veya diğer bölgelere üzerinde de olumsuz bir etkiye sahip. 

Dünya Haberleri

Tesla satışlarında sert düşüş!
Helikopter kazasından sadece bir kaç dakika önce çekildi! Bir aile yok oldu
Siemens'in İspanya CEO'su Agustin Escobar ve ailesi felakette hayatını kaybetti
Muhtemelen Trump tarafından onaylandı
Türkiye'den Trump'ın açıkladığı yeni gümrük vergilerine ilk tepki