Türkiye’de piyasalar 17 Mart’ta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) vereceği faiz kararına çevrildi. Ekonomist yazar Remzi Özdemir bugünkü yazısında, fiyatların alıp başını gittiğini belirterek, “Türkiye bu zamansız faiz inadının faturasını çok ağır ödedi. Türk lirası rekor seviyede değer kaybetti. Bir kişinin inadı 84 milyonluk ülkeye ağır bir bedel ödetti. Bu bedeli halen de ödüyoruz.” dedi.
Remzi Özdemir, Merkez Bankası’nın 17 Mart’taki PPK toplantısıyla ilgili çeşitli duyumların geldiğini aktardı. Ekonomist Remzi Özdemir, “Özellikle saraydaki bazı danışmanların artık bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini daha yüksek sesle ifade ettikleri iddia ediliyor. Yani siyasi iradeyi faiz artışı için ikna etmeye çalıştıkları öne sürülüyor. Çünkü onlar da gördü ki, Merkez Bankası'nın uyguladığı yüzde 14 faiz, piyasa tarafından kabul görmedi. Kredi faizleri halen yüzde 25 seviyesinde. Devlet her ne kadar bankaları yüzde 14'ten fonlasa da geri dönüp onu bankalardan yüzde 20'nin üzerinde bir faizle geri alıyor.” diye yazdı.
Dolar kurunun arka kapı operasyonları ile tutulamadığını ifade eden Yeniçağ yazarı Remzi Özdemir, “Saray danışmanları ikna için aranan gerekçeyi savaş olarak göstermeye çalışıyorlar. Savaş olmasaydı gerek yoktu! Savaş faiz artışı için aranan gerekçe.” ifadelerini kullandı.
Piyasada iki faiz artışının konuşulduğunu belirten Remzi Özdemir, “ İlk aşamada 200-300 baz puanlık. Bir sonraki ay ise en az 1000 baz puan.” diye yazarak şöyle devam etti:
“Bu faiz artışı bozulan ekonomiyi düzeltmeye yeter mi?
Elbette yetmez ama en azından dünya, sarayın saçma sapan faiz-enflasyon sebep tezinden vazgeçtiğini görecek ve sistem yeniden çalışmaya başlayacak diye düşünüyor.
Saray danışmanlarının siyasi iradeyi ikna şansları var mı?
Bence siyasi irade dünden razı. Sadece bahane bulamıyordu.
Alın size aranan bahane.
Rusya-Ukrayna savaşı faiz artışını zorunlu kıldı!”