Mimar Kerem Büyük, “Önümüzdeki yıl içerisinde inşaat sektörünün ciddi sıkıntılar yaşaması bekleniyor. Özellikle İstanbul'da, deprem korkusu nedeniyle yaşanan yapı stoğu değişimi ve eski yapı sahiplerinin müteahhitlere başvurması, sıfır konut sayısında rekor düzeylere ulaşılmasına yol açacak. Bu durum, alım gücünün düşmesi ve fiyatların öngörülemez seviyelere çıkması gibi olumsuz sonuçlar doğuruyor.” dedi.
Doğru strateji şart
Yaşanan durumun uzun vadede inşaat sektörü için dezavantaja döneceğini vurgulayan Kerem Büyük, “Türkiye'de yaşayan bir iş insanı olarak gözlemlediğim kadarıyla, maalesef inşaat sektörü iç piyasaların en önemli dinamiği konumunda ve bu durum, uzun vadede ekonomik dengeler açısından önemli bir dezavantaj teşkil ediyor. Umarım, yakın gelecekte uygulanacak 5 yıllık ekonomik planlarla doğru stratejiler ve politikalar benimsenir.” dedi.
Tüm ülke ekonomisine zarar verebilir
Gerekli plan ve program ile inşaat sektörünün korunması gerektiğinin altını çizen Kerem Büyük, “Mayıs ayında gerçekleşecek cumhurbaşkanı seçimleri sonrasında göreve gelecek yeni hükümetin, İstanbul başta olmak üzere ülke genelinde yaşanabilecek bu krizi önlemek için acil eylem planları oluşturması gerekmektedir. Bu krizin yayılması durumunda, tüm ülke ekonomisine zarar verebilecek boyutlara ulaşabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle, etkili ve sürdürülebilir politikalar ile sektörel dengelerin sağlanması ve ekonomik büyüme için yeni alanlara yönelinmesi büyük önem taşımaktadır.” dedi.
“İnşaat sektöründeki büyümeyi sınırlandıracak faktörler önlenmeli”
Bina fiyatlarının 2022'de yıllık bazda yüzde 167,8 oranında arttığına işaret eden Büyük, “Deprem ve sonrasında yaşanabilecek büyüme beklentilerine göre, özellikle deprem bölgesinde ve depremzedelerin göç ettiği illerde yüksek miktarda yeni konut yapılması gerekmekte ve bu durumun 2023'te sektörde yıllar sonra yüksek büyüme görülebilmesini sağlayabileceği düşünülüyor. Bununla birlikte, inşaat maliyetlerinin yüksekliği, krediye erişim sorunu ve konut fiyatlarının da yüksekliği büyümeyi sınırlandırabilecek faktörler olarak göz önünde bulunduruluyor. Bu faktörler gerekli planlar ile önlenmelidir.” dedi.