Aralık ayından beri politika faizini basamak basamak indiren Merkez Bankası’nın bugün aldığı karar yakından takip edildi. Aralık ayından beri devam eden faiz indirme sürecinde politika faizi yüzde 42,5’e kadar düşmüştü.
Mart ayında yaşanan siyasi gelişmelerin ardından Merkez Bankası sıkı para politikasını desteklemek adına gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46’ya yükseltmişti. Mart ayında hızla aksiyon alan Merkez Bankası 20 Mart tarihli PPK metninde, “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” ifadelerini kullanmıştı.
MERKEZ BANKASI FAİZ KARARINI AÇIKLADI!
17 Nisan saat 14.00’de ise Fatih Karahan’ın başkanlığında Para Politikası Kurulu bir araya geldi. Merkez Bankası bu toplantısında Aralık ayından beri devam eden faiz indirme sürecine ara vererek politika faizini 350 baz puan artırarak yüzde 46'ya yükselti.
Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46’dan yüzde 49’a, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41’den yüzde 44,5’e yükseltti.
Merkez Bankası karar metninde, enflasyon beklentilerinin ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon için risk unsuru taşıdığının altını çizerek sıkı para politikasında kararlı duruşunu vurguladı.
Merkez Bankası'nın karar metninde ise şu ifadeler yer aldı:
"Merkez Bankası, enflasyon beklentilerinin ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon için risk unsuru taşıdığının altını çizerek sıkı para politikasında kararlı duruşunu vurguladı.
Enflasyonun ana eğilimi mart ayında gerilemiştir. Aylık temel mal enflasyonunun finansal piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle nisan ayında bir miktar yükseleceği, hizmet enflasyonunun ise görece yatay seyredeceği öngörülmektedir. Öncü veriler yurt içi talebin ilk çeyrekte ivme kaybetmekle birlikte öngörülenin üzerinde seyrettiğini ve enflasyonu düşürücü etkisinin azaldığını ima etmektedir. Küresel ticarette artan korumacı eğilimlerin küresel iktisadi faaliyet, emtia fiyatları ve sermaye akımları kanalıyla dezenflasyon sürecine olası etkileri yakından takip edilmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.
Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.
Finansal piyasalarda son dönemde yaşanan gelişmeler neticesinde parasal aktarım mekanizmasını destekleyen ilave adımlar ivedilikle atılmıştır. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Bu doğrultuda, tüm para politikası araçları kararlılıkla kullanılacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır"