1400 yıllık mezar Kimmer Kralına mı ait?

Ardahan'da yapılan bir kazı da bölgede bir dönem hüküm süren krallıklara ait mezar bulundu.

Alınan bilgilere göre Ardahan merkez Karagöl mahallesinde yapılan bir inşaat kazısında tarihi kalıntılarla birlikte bir adette lahit ortaya çıktı.

Konut yapımı için yapılan kazı sırasında üzerinde işlemeli haç işareti bulunan tabut gün yüzüne çıkınca, incelenmek üzere inşaat yine durduruldu.


Kuzey Anadolu Gazetsi'nin haberine göre geçtiğimiz yıllarda da inşaat kazısında aynı yerin 50 metre uzağında mezarlıklar ortaya çıkmış, kazı esnasında etrafa savrulan kemikler toplanmıştı. Daha sonra o yerin mezarlı olduğu anlaşılmış fakat yine inşaat devam ettirilmişti.


Kimer Kralının mı?


Ortaya çıkan Hac işaretli lahitin kime ait olduğu yapılırsa ortaya çıkacak olan araştırmada belirlenmesi beklenirken, lahiti görenler bunun bir dönemler bölgede hüküm süren Kimmer Kralına ait olabileceğini öne sürdükleri görüldü.


Kimmerlerin Ardahan yöre­sindeki "Kamara Dağı' civarında verdikleri mücade..

Yukarı Kura boylarının yazılı belgelerde anılarak "'Tarih Çagı'na girmesi "İlk Türkler'den sayılan ve Sümerlilerle soydaş olan "yuvarlak başlı (Brekisefal) bitişken-dilli Hunilerin" torunlarının Van Gölü çevresinde güçlü bir devlet kurmaları zamanında görülmektedir. Sümerlilerin icat ettiği çivi yazısını kullanan Van Gölü çevresindeki bu devletin ülkesine Güney komşuları Asurlular M.Ö.1280 yılından beri "Yukarı El-Ulke" anlamında "Ur-Artu" diyorlardı.

Urartular ise baş tanrılarına göre kendilerini "Khaldi" diye anıyorlardı. Eski Van (Tuşpa) şehrini merkez edinen Urartulardan Kral II. Sardur (M.Ö. 753-735) Çıldır Gölü Güneybatısındaki Taşköprü Köyü kayalığına kazdırdığı buraların fethi­ni anlatan yazıtında Çıldır-Ardahan ve çevresini "Ukhiemani" beyliğinden aldığını anlatır. Başka bir yazıtında da Çoruh Irmağı boyunda (Bayburt'tan Batum'a kadar Artvin ve Ardanuç dahil) "Kulhi" ad­lı güçlü bir kavmi yendiğinden bahseder. II. Sardur'un yazıtlarında yer alan her iki kavim de Aryani (Ortaasya) kökenli kavimlerdir.


II.Sardur'un oğlu Kral I. Rusa/Ursa (753-713) zamanında Kafkaslar ve Karadeniz'in Kuzeyinde M.Ö.2000 yılından beri yaşayan ve sonraki Hazar ve Bulgar Türklerinin mensubu bulunduğu "Kıpçak-lar'm ataları olan "Kimmerlerin" ülkesi aynı soydan gelen "Sakalar'in akınına uğramıştı. Saka (İskit) Türkleri M.Ö. 720 yılında Kimmerlerin Doğu kolunu Kafkas sıradağlarının Güneyine sürdüler. Sarı saçlı kumral gök gözlü Kuman/Kıpçak tipinde olan Kimmerlerin İskit Türkleri'nin önünde Kura Çoruh Araş ve Yukarı Fırat ırmakları boyuna yayılarak yerleşmeleriyle Ardahan'ı da içerisine alan böl­gede Türklük hayatı başlamış oldu (M.Ö.720).


İlk olarak Yunanca yazılıp M.S. V. yüzyılda Gürcü diline çevrilen "' Kartlis-Çkhovreba" adlı tarihin baş­larında Kimmerlerin gelip Ardahan'ı da içerisine alan Kafkasların Güneyine hakim oluşlarını anlatır. Makedonyalı İskender'in ordusuna karşı koyan "Yaman savaşçılar" dediği Kimmerlerin Ardahan yöre­sindeki "KamaraDağı' civarında verdikleri mücadeleyi yücelterek anlatır.


M.S. 680 yılında İskit Türkleri hükümdarları Bartatua öncülüğünde çok kalabalık göçler hâlinde Kafkas geçitlerini aşarak itaat etmeyen Kimmerleri Kızılırmak boylarına sürdüler.İskitlerin hükümdarı kışlık başkent yaptığı Kura'a sağdan karışan Terter çayı boyundaki Partav ve­ya Barda şehrine adını vermişti. Sakalar'ın bütün Kura Araş ve Çoruh bölgesine olan hakimiyetleri Heredot Tarihinde Türklerin hakimiyeti diye gösterilmektedir.

TARİHİ BRANDA İLE KORUYACAKLAR


Kilise olarak yapılan daha sonra camiye çevrilen ve ardından yıllarca samanlık olarak kullanılan tarihi bina branda ile korumaya alındı..

Konu hakkında bir açıklama yapan AK Partili Ardahan Belediyesi; ‘Korumaya alınan Tarihi Cami bünyesinde ilkbahar nedeniyle oluşabilecek mevsimsel hasarlara (ilkbahar yağmurları ve karların erimesiyle oluşabilecek tahribatlara ) karşı gerekli önlemi almak için Belediyemiz, caminin çatı bölümünü 200 m çadır brandayla kaplamıştır.’ dedi.

Belediyeni açıklamasını tümü şöyle; İlimiz Ardahan geçirmiş olduğu tarihi süreç nedeniyle, belirli bir tarihi dokuya sahiptir. 
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarının Koruma Kanununa göre Belediyeler kendi sorumluluk alanı içindeki Kültür ve Tabiat Varlıklarını korumak için gerekli bakım ve onarım çalışmalarının yapma hakkına sahiptir.


Bu açıdan bakıldığında, Belediyemiz ilimizin sahip olduğu tarihi dokuyu korunmak ve bu dokunun gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak için çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Caminin Restorasyon Projesi Vakıflar Bölge Müdürlüğüne yaptırılmaktadır.


İlimizdeki Tescili yapılar kategorisinde yer alan Halilefendi Mahallesindeki Müderris İbrahim Efendi Cami de sahip olduğumuz tarihi mirastan biridir. Cami bünyesinde ilkbahar nedeniyle oluşabilecek mevsimsel hasarlara (ilkbahar yağmurları ve karların erimesiyle oluşabilecek tahribatlara ) karşı gerekli önlemi almak için Belediyemiz, caminin çatı bölümünü 200 m çadır brandayla kaplamıştır.
         

Genel Haberleri

Japon deprem uzmanı 'her an olabilir' dedi! Türkiye'deki deprem riski taşıyan yerleri açıkladı
Etik ve İtibar Derneği 12. Olağan Genel Kurul İlanı
5 yıl vadeli faizsiz 350.000 TL kredi! Hem de 24 ay ödeme yok!
Baba Vanga'dan 2024'ün korkutan 7 büyük kehaneti: Dünyayı bekleyen tehlike
Naci Görür o ilçede kimse yaşamamalı dedi herkes o ilçeyi araştırmaya başladı