TÜSİAD'dan AKP'ye: Bu ikili birlikte hareket etmez!

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, AKP'nin yaptıklarını da överken, daha fazlasını talep etti.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) tarafından 11.'si düzenlenen "Kurumsal Yönetim Zirvesi"nde açıklamalarda bulundu.

DAHA FAZLA SÖMÜRÜ İSTİYOR

Patron partisi AKP'ye teşekkür eden Bilecik, geçen yılın başında Türkiye için büyüme beklentilerinin oldukça düşük olduğunu belirtirken, Avrupa ekonomisindeki büyüme ile artan ihracatın ve vergi indirimleri teşvikleri başta olmak üzere hükümetin yaptığı düzenlemelerin bu durumu tersine çevirdiğini söyledi.

Erol Bilecik, yaşanan bu gelişmelerin, ihracatın ve özellikle Avrupa ekonomisinin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyledi.

Ekonomi literatüründe maalesef 'yüksek enflasyon ve yüksek büyüme' diye bir ikili yoktur" diyen Bilecik, "Bu ikili birlikte hareket etmez. Artık, iç talebi körükleyen politikalardan bir an önce uzaklaşmak ve fiyat istikrarını yakalamak zorundayız. Büyümeyi ise verimliliğimizi ve üretkenliğimizi artırarak sağlamalıyız. Bunun da yolu şüphesiz reformlardan geçiyor" ifadelerini kullandı.

Erol Bilecik, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bizim hayalini kurduğumuz güçlü bir Türkiye var. Bu güçlü Türkiye'nin, değişimi yakalayan, güçlü kurumlara ihtiyacı var. Değişim yaşam için yalnızca bir gereklilik değil, yaşamın kendisidir. Şartların her zamankinden daha hızlı bir değişim sürecinde olduğu günümüzde, başarının sırrı, değişimi yönetebilmekte yatıyor. Çünkü değişim, gelişimin yapı taşıdır. Kurumlarının yönetiminde değişimi gerçekleştirebilen ülkeler, uluslararası rekabette ayakta kalacak. Kendi ihtiyacımıza en uygun uygulamalarla, önümüzdeki yıllarda ülkemizde kurumsal yönetim ilkelerinin daha yaygınlaşacağına inanıyorum.

Türkiye'nin yüzde 100 'halka açık', en büyük ve en değerli kurumu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Bu nedenle kurumsal değerlerin gerekliliği, her şeyden önce, ekonomisi daha güçlü, daha refah ve daha rekabetçi bir Türkiye içindir. Hiçbir ekonomik kazanımın demokraside ilerleme sağlanmadan kalıcı ve sürdürülebilir olamayacağı ise çok nettir. Katma değer ve istihdam yaratarak girişimlerin yeşerdiği bir ülke olmanın ön koşulu, hukuk, demokrasi ve özgürlükler toplumu olmaktır."
 

Genel Haberleri

Japon deprem uzmanı 'her an olabilir' dedi! Türkiye'deki deprem riski taşıyan yerleri açıkladı
Etik ve İtibar Derneği 12. Olağan Genel Kurul İlanı
5 yıl vadeli faizsiz 350.000 TL kredi! Hem de 24 ay ödeme yok!
Baba Vanga'dan 2024'ün korkutan 7 büyük kehaneti: Dünyayı bekleyen tehlike
Naci Görür o ilçede kimse yaşamamalı dedi herkes o ilçeyi araştırmaya başladı