15-16 Haziran direnişi: İşçi kardeş, gücünün farkında mısın?

1970’te DİSK’i etkisizleştirmek, işçileri mücadeleci sendikalardan koparmak için sendikal mevzuatı değiştirme yolunu denediler. Hazırlanan yasa tasarısı meclise geldiğinde kıyamet koptu.

1970’te DİSK’i etkisizleştirmek, işçileri mücadeleci sendikalardan koparmak için sendikal mevzuatı değiştirme yolunu denediler. Hazırlanan yasa tasarısı meclise geldiğinde kıyamet koptu. Kocaeli – İstanbul hattında DİSK üyesi işçiler çok sayıda Türk-İş üyesi işçinin de katılımıyla 2 gün süren sokak gösterileriyle yasa tasarısını protesto etti. Polisin ve ordunun harekete geçirildiği, Gebze’den Topkapı’ya işçilerin sel olup aktığı bu iki günde 3 işçi can verdi. İşçilerin bu tepkisi nedeniyle yasa tasarısı geri çekildi. Direnişin yıldönümünde emek örgütleri ve sendikaların yayımladığı mesajlar şöyle:

Patronların Ensesindeyiz Mücadele ve Dayanışma Ağı'nın açıklaması:

Bundan 49 yıl önce yüzbinlerce işçi gücünü birleştirip sokaklara dökülerek Meclis’te oynanan bir oyunu bozdu. İşçi sendikalarını teslim almak için hazırlanmış bir yasa taslağı iki gün boyunca sokakları dolduran işçilerin eylemiyle geri çekildi.Artık çok uzak bir tarih sayılabilir. Unutmamamız gerekense şu: Aradan geçen 49 yılda Türkiye işçi sınıfı büyüdü, güçlendi. Artık bu ülkede, işçilerin güçbirliği yapıp “olmayacak” dediği bir şeyi kimse olduramaz. İşçiler örgütlü olarak hareket ettiğinde bu ülkede her şey durur.

İşyerlerinde işçiler yalnızlaşmak ve patron karşısında eğilip bükülmek istemiyorsa sendikaların yapamadığını yapmak patrona karşı bir araya gelmek ve dayanışmak zorunda. Patronlarla uzlaşmanın yollarını arayarak, hak gasplarına sessiz kalıp sabrederek kazanamayız. Her an patronların ensesinde olacak işyeri örgütlenmelerine ihtiyaç var. İşyerlerinde patronların ensesine basmadan hak gasplarına engel olunamaz. Fabrikalarda, işyerlerinde, plazalarda, kısacası tüm sektörlerde işçinin hakkını koruması ve yeni haklar elde etmesinin tek yolu dayanışmadan geçiyor.

Patronların Ensesindeyiz Ağı, Büyük İşçi Yürüyüşü'nün 49. yıldönümünde tüm işçileri hakları için bir araya gelmeye ve dayanışmaya çağırıyor.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun açıklaması: 

EMEĞİMİZE VE MEMLEKETİMİZE SAHİP ÇIKMAK İÇİN 49. YILINDA 15-16 HAZİRAN DİRENİŞİNİ SELAMLIYORUZ

Türkiye işçi sınıfının ayağa kalktığı gün olan 15-16 Haziran direnişinin 49. yıl dönümünü selamlıyoruz. 49 yıl önce 150 binden fazla işçi sendikal bürokrasiye karşı anayasal haklarına sahip çıkmak için 15-16 Haziran 1970 yılında Türkiye işçi sınıfı tarihinin en görkemli eylemini gerçekleştirmişti.

15-16 Haziran direnişini yaratan Türkiye İşçi Sınıfının öncüleri 49 yıldır Türkiye emek hareketine ve Türkiye emekçilerine rehber olmaya devam ediyor.

15-16 Haziran Direnişi 49 yıl önce devlet eliyle sendikal bürokrasinin güçlendirilmesine karşı Türkiye işçi sınıfının haklı isyanıydı. 15-16 Haziran direnişi Türkiye’de işçilerin bir araya gelerek ortak bir mücadele ile neleri başarabileceğinin en önemli göstergesi olmuştur. Dönemin tek tip sendikacılık anlayışını egemen hale getiren yasal uygulamalar işçi sınıfının birliği ve mücadelesi sonucunda engellenmiş, sendikal hakların karşısına konulan barajları yıkmayı başarabilmişti.

Aradan 49 yıl geride kalmasına rağmen Türkiye’de işçilerin emekçilerin önüne engeller çıkarılmaya ve yasaklar konulmasına devam edildi.
1980 Askeri darbesi ile sendikalar kapatıldı, sendika hakkının önüne barajlar konuldu.
İşçiler, iş yerlerinde her gün bilinçli bir şekilde ölüme gönderildi. O tarihten günümüze koşullar değişmedi.

Bugün bu tarihi direnişi hatırlatmak her zamankinden daha önemli hale geldi.

Ülke ve işçi sınıfının en büyük işçi katliamı Soma’da yaşandı.

İşçiler açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaya mahrum bırakıldı.

3. Havalimanı işçileri insan onuruna yaraşır bir iş istedikleri için tutuklandı.

Özelleştirmeler ile her biri cumhuriyet mirası olan kamu mirasları yok pahasına satıldı işçiler güvencesizliğe terk edildi.

Kamu çalışanların iş güvencesine yönelik tehditler artmaya başladı.

Onlarca grev hukuksuz bir şekilde yasaklandı.

Ve son olarak Türkiye İşçi Sınıfının 83 yıllık hakkı olan kıdem tazminatı hakkına göz dikildi.
Ama her şeyden önemlisi işçi sınıfının tek ortak kimliği olan emek mücadelesi yerini kimlik mücadelesine bırakarak işçilerin bir arada örgütlü mücadele edebilmesinin önüne set çekildi.

49 yıl önce 15-16 Haziranı yaratanların bir arada tutan yegâne güç emek mücadelesiydi. 15-16 Haziranı yaratanlar bizlere emeğin en kutsal değer olduğu mirasını bırakmışlardı. Direnişin öncüsü olan emekçiler, emeğimize sahip çıkmak ile memleketimizi savunmanın eş değer olduğunu bizlere 49 yıl öncesinde göstermişlerdi.

15 -16 Haziran direnişini yaratan öncü emekçileri bir kez daha saygı ve sevgiyle selamlıyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetimize, geleceğimize, emeğimize ve memleketimize sahip çıkmak için 15-16 Haziran ruhuna sonuna kadar sahip çıkacağımızı belirtiyoruz.

Güncel Haberleri

Kahramanmaraş'ta deprem!
Prof. Dr. Celal Şengör hakkında hapis istemi
Meğer kırmızı tuşun bu görevi varmış
Akaryakıt fiyatları güncellendi!
ATM kullananlara kötü haber!