İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’nda hakim, savcı ve diğer personelin çocukları ve gençler için Temmuz-Ağustos aylarını kapsayan sürede Kuran kursu açılacağı duyurulmuş, söz konusu uygulama kamuoyunun tepkisine yol açmıştı.
"KUTSAL DİN DUYGULARININ DEVLET İŞLEYİŞİNE VE POLİTİKAYA KESİNLİKLE KARIŞTIRILMAZ"
Tepkilere karşı Anadolu Adliyesi’ndeki Kuran kursunun faaliyete başladığı öğrenildi. Avukat İsmail Sami Çakmak ise söz konusu uygulama hakkında Adalet Bakanlığı’na, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’na ve Cumhurbaşkanlığı’na bir dilekçe sunarak suç duyurusunda bulundu. İstanbul Anadolu Adliyesi Başsavcısı, diğer ilgili savcılar, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kartal Müftüsü Mehmet Öztürk ve soruşturma aşamasında ortaya çıkacak diğer sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunan Çakmak’ın şikayet dilekçesinde uygulamanın Anayasa’ya aykırı olduğuna dikkat çekildi. Anayasa’nın ilgili maddelerinin anımsatıldığı dilekçede, “Laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının devlet işleyişine ve politikaya kesinlikle karıştırılmaz” denildi.
"FİŞLEME'
Çakmak’ın söz konusu dilekçesinde, “Duruşma yapmak için bile mekan bulmakta, oda bulmakta zorlanan adliyelerde, mescit açmak dahi Anayasa’ya aykırı bir uygulama iken, Adliye’de Kuran kursu ve mescit açmak, adliye personelini ‘camiye kadar gitme zahmetine sokmamak’ olarak tezahür eden bir uygulamadır. Diyanet’in kuran kursları açacak mekanları yokmuşçasına, Adliye’de görev yapmakta olan hakim, savcı ve diğer personel hepsi aynı din ve mezhepmiş gibi bir önyargı veya yaklaşım ile kuran kursu açmışlardır” ifadeleri yer aldı. Söz konusu uygulamanın aynı zamanda ‘fişleme’ olarak da yorumlanabileceğine dikkat çekilen dilekçede bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiği belirtildi.