Silahlı suç örgütü kurup yönetme, taciz, tecavüz ve hürriyetten yoksun bırakma gibi onlarca suçtan tutuklanan Adnan Oktar ve yandaşlarının yargılamasının başlamasıyla birlikte 171'i tutuklu 226 şüphelinin yer aldığı 3 bin 908 sayfalık iddianamenin detayları ortaya çıktı.
Adnan Oktar ile ilgili detayların da yer aldığı iddianamede Oktar'ın örgütteki tek lider olduğu ve "mehdi" olarak görüldüğü bilgisi verildi. İddianameye göre "Örgütün gerektiğinde kullanılmak üzere silahları bulundurması, örneğin ulaşabileceği yerde muhafaza etmesi, depolaması halinde örgüt silahlı sayılmalıdır ve bunun yanında sahip olunan silahların ruhsatlı olup olmamasının da örgütün silahlı bir örgüt sayılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır" denildi. Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün silah kullanımıyla başta örgüt liderini korumayı hedefledikleri, silahlanmayı mağdur ve müştekiler üzerinde korku ve baskı unsuru olarak kullanarak iradelerini sakatladıkları, işlenen suçlarda silahlanmayı tehdit unsuru olarak kullandıkları belirtilen iddianamede "Ayrıca yasadışı saiklerle oluşturulan bu silahlanmaya yasallık kazandırmak gayesiyle resmi makam ve mercilere yalan beyanda bulundukları, gerçek ve fiili durumla örtüşmeyen beyanlarla silah taşıma ve bulundurma ruhsatları aldıkları, bu suretle kolluk kuvvetlerinin denetim durumunu bertaraf ettikleri değerlendirilmiştir." değerlendirmesinde bulunuldu.
RUHSAT İÇİN KUYUMCU AÇMIŞLAR
"Mehdi" olarak anılan Adnan Oktar'ı korumak amacıyla silah edinen örgüt üyeleri, silahlanmayı yasal olarak göstermek, taşıma ve bulundurma ruhsatı almayı kolaylaştırmak için mesleki faaliyetlerden yarar sağladı. İddianamede silahlanmanın yasallaşması bölümü, "Mesleki faaliyetten istifade ederek taşıma ruhsatı alınabilmesi amacıyla gerçekte kuyumculuk mesleği ile iştigal etmeyen bir kısım örgüt üyeleri adına (örgütün sermayesiyle) işyerleri (kuyumcu, altın mağazası) açıldığı, cirodan istifade etmek suretiyle taşıma ruhsatı alınabilmesi amacıyla bir kısım örgüt üyelerine yine örgüte ait şirketlerde 'yönetici (genel müdür)' ya da ortak statüsü kazandırıldığı ancak bu örgüt üyelerinin gerçekte ilgili şirketlerde fiili olarak yöneticilik yapmadıkları aksine görevlendirmelerinin yahut ortaklıklarının kısa süreli olduğu, can güvenliğinin tehdit ve tehlikeye maruz kaldığından bahisle taşıma ruhsatı alınmasını sağlamak amacıyla "kurgulamak suretiyle bir kısım vakalar yaratıldığı' ve bu gerçeğe aykırı vakaları/olayları gerekçe göstermek suretiyle bir kısım örgüt üyelerine taşıma ruhsatı alındığı anlaşılmıştır" ifadeleriyle anlatıldı.
79 TABANCA, 23 TÜFEK VE 17 BİN 596 ADET FİŞEK
Lider Oktar'ı korumanın ibadet sayıldığı örgüte yönelik arama işlemlerinde ele geçirilen 79 tabanca, 23 tüfek ve 17 bin 596 adet fişek bağlamında silahlı ve zorlayıcı gücü itibariyle amaç suçları işlemeye elverişli bir suç örgütü olduğunun değerlendirildiği ifade edildi.
Mehdi olarak görülen Adnan Oktar'ın örgütteki konumunun "tek lider" olarak bilinmesi, Oktar'ın her konuda bizzat karar aldığı kanısına da yol açtı. Öyle ki, iddianamede yer alan bölüme göre örgütün elinde bulunan silahların alımında marka ve modeli bile Oktar'a danışılmış.
İddianamede, "Örgütte Adnan Oktar resul kabul edildiği için onun korunması her şeyden önceliklidir. Dolayısıyla nöbet ibadet kabul edilir. Örgütteki bütün erkekler mutlaka haftada en az bir gün örgüt liderinin yaşadığı 'Dragos' olarak adlandırılan ikamette, daha sonra da Hür Sokaktaki A9 TV stüdyosunda ve Adnan Oktar'ın olduğu her yerde nöbet tutmaktadırlar" ifadelerine de yer verildi.
Silahların kullanım alanı ve elde etme yöntemi, iddianamenin "Söz konusu notlar incelendiğinde, örgütün silahlanmak için sahte kuyumcu ve şirketler kurduğu, yine silahlı örgüt yapısını kuvvetlendirmek ve örgüt içerisindeki silah sayısını artırmak için çalışmalar yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Yapılan araştırmalar, ilgili birimlerle yapılan yazışmalar, alınan müşteki ve şüpheli ifadeleri toplu bir şekilde değerlendirildiğinde, örgüt mensupları tarafından usulüne uydurularak ruhsat alınan silahların, gerek örgüt merkezinin ve liderinin korunmasında, gerek örgüte muhalif kişilerin baskı ve tehdit altına alınmasında, gerekse de örgütten kaçmayı düşünen bazı örgüt mensuplarının bu girişimlerinin engellenmesi için temin edildiği anlaşılmıştır." bölümünde ortaya koyuldu.