Marmara’da son zamanlarda peş peşe yaşanan ve bölgede endişe uyandıran depremlerin büyük İstanbul depremini tetikleyip tetiklemeyeceği konusunu gündeme getirdi. Konuyla ilgili açıklama Prof. Dr. Ahmet Ercan'dan geldi.
"BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİNİN AYAK SESLERİ DEĞİL"
Jeofizikçi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Yalova Çınarcık’ta meydana gelen 4,1'lik depremin ardından yaptığı açıklamalarda, “Bu deprem eşik depremin çok altında. Bu bölgede depremlerin yıkıcı olması için 6,4’ün üstünde olması gerekiyor. 4,1 deprem acaba İstanbul’da depremi tetikler mi? Küçük bir deprem kendisinden daha büyük bir depremiz tetiklemez. Böyle bir olasılık yok. Beklenen İstanbul depreminin ayak sesleri değil” ifadelerini kullandı. Ercan, İstanbul’da beklenen deprem olana kadar 3,5-6 büyüklüğündeki depremlerin yaşanabileceğini sözlerine ekledi.
"BİLİME TERS AÇIKLAMALAR OLUYOR"
Prof. Dr. Ercan, ‘Neden bazı bilim insanları depremin olma ihtimalinden bahsediyor?’ sorusuna ise, bu durumun psikolojik bir vaka olduğunu düşündüğünü belirterek, kendisinin de rahatsız olduğunu aktardı. Ercan, “Medyada seçici gazetecilere ihtiyacımız var. Kim ne demiş sonra ne olmuş? Ama seçiciliği olması gerekiyor. Bunun bir tartısı olması gerekiyor. Dedikleri olmuyor. Bilime ters açıklamalar oluyor” uyarılarında bulundu.
"İSTANBUL İÇİN DEPREM BEKLEMİYORUM. 2045'TEN ÖNCE OLMAZ"
Yalova’da yaşanan depremin İstanbul’da beklenen büyük depremle bir alakasının olmadığını vurgulayan Ercan, 2045’ten önce deprem olmasını beklemediğini söyleyerek “Bizim İstanbul için kırılmasını beklediğimiz Kuzey Marmara kırığı ve bu deprem çok küçük. Biz bunları deprem olarak bile görmüyoruz. İstanbul’da Marmara’da 6,4’ten sonra başlar yıkıcılık. Halkın psikolojisi bozuluyor. Sözün özü İstanbul için bir deprem beklemiyorum. 2045’ten önce olmaz diyorum. Ama bunları deyince bazıları da kızıyor. ‘Bizi rahatlatıyorsunuz’ diyorlar. Şimdi kimse önlem almayacak diyen de var” diye konuştu.
"YILDIZLAR NASIL ORASINI BURASINI GÖSTERİYOR..."
Gerçekgündem'e konuşan Ercan, ‘Ne yapılması gerekir’ sorusuna da yanıt verdi. Herkesin güvendiği bir depremcinin olması gerektiğinin altını çizen Ercan, “Geçmişte ne dediğine bakmadan da güvenilir birini bulmak kolay değil. Bakacaksınız. Ben Türkiye’nin yaşayan en deneyimli depremcisiyim. 54 yıldır alana gidip geliyorum. Ama halka doğru haberi ulaştırmakta zorluk çekiyorum. Her branşta olduğu gibi depremde de popülarite diye bir şey var. Yıldızlar nasıl orasını burasını gösteriyor, kimi popüler depremci de gündemde kalmak için sürekli açıklama yapıyor. Ama sepette sayılı yumurta var. Genel sıkıntı bu. Sözün özü İstanbul’da deprem beklemiyorum. Çünkü bu günübirlik bir olay değil, bugünden yarına değişen bir şey değil. 500 yılda 1000 yılda bir şeyden bahsediyoruz. 4,1’lik deprem oldu. E bu deprem tarihini öne çekti. Böyle bir şey asla mümkün değil” dedi.
"DEPREMDE ÖLENLER ZATEN ÇOĞUNLUKLA DAR GELİRLİ"
Depremin yakın zamanda olmayacağının söylenmesinin kentsel dönüşüm üzerindeki etkilerine ilişkin de konuşan Ercan, ‘Bizde kentse dönüşüm yok, yapısal değişim var’ diyerek, sözlerinin devamında Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’a da atıfta bulunarak, “Merkez Bankası Başkanı 140 bin lira maaş alıyor ama ‘Ev bulamadım pahalı, annemin yanına yerleştim’ diyor. Profesörlerin emekli maaşı 30 bin lira. Bu maaşla geçinmek mümkün mü? Ama şimdi asgari ücretin 17 bin mi 18 bin mi olacağı konuşuluyor. Ev kirasını dar gelirli nasıl ödeyecek. Depremde ölenler zaten çoğunlukla dar gelirli” diye konuştu.