AYM Başkanı Zühtü Arslan: "Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasının hiçbir gerekçesi ve geçerliliği olamaz"

AYM Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay 3. Ceza dairesi ile aralarında yaşanan hukuk krizinin ardından "Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasının hiçbir gerekçesi ve geçerliliği olamaz" ifadelerini kullandı.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan, Anayasa Yargısı alanında bilgi ve tecrübe kazanmak üzere staj yapan 25 farklı üniversiteden 60 hukuk öğrencisinin sertifika töreninde konuştu. Arslan burada, stajlarını tamamlayan öğrencilere tavsiyelerde bulunurken son dönemde Yargıtay ile AYM arasındaki krize de göndermede bulunan çarpıcı ifadelere yer verdi.

AYM, tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında iki kez 'hak ihlali' kararı vermiş, Yargıtay 3. Ceza Dairesi iki sefer de bu kararı tanımamıştı. 

"BU GÖRÜŞÜN ANAYASAL VE YASAL HİÇBİR DAYANAĞI YOK"

Arslan, AYM'nin ihlal kararlarının uygulanması konusunda genel olarak bir sorun bulunmadığını, bununla birlikte istisnai de olsa bazı kararlara uyulmamasının bireysel başvuru hakkını zedelediğini dile getirerek sözlerine şöyle devam etti:

“Anayasa Mahkemesince verilen ihlal kararlarına uyulmamasının gerekçesi olarak sunulan iki hususa kısaca değinmek ve size öğretilenlerin doğru olduğunu göstermek isterim.  Birincisi, adli ve idari yargı sisteminde nihai ve bağlayıcı kararları verme yetkisinin ilgili yüksek mahkemelere ait olduğu, dolayısıyla kesinleşmiş kararları ortadan kaldırmaya yönelik ihlal kararları verilemeyeceği ileri sürülmektedir. Açıkçası bu görüşün anayasal veya yasal hiçbir dayanağı olmadığı gibi bireysel başvuru kurumunun doğasıyla da bağdaştığı söylenemez.”

"KARARA BAĞLAMA YETKİSİ AYM'YE VERİLMİŞTİR"

İhlal kararlarına uyulmamasına bir gerekçe olarak yorum farklılığının da gösterilmekte olduğunu belirten Başkan Arslan “Elbette, yüksek mahkemeler dâhil kamu gücü kullanan tüm organlar Anayasa’yı yorumlama yetkisine sahiptir. Dahası kamu gücü kullanan tüm organlar anayasal ve yasal hükümlere uygun olarak karar vermek durumunda olduklarından doğal ve zorunlu olarak Anayasa’yı yorumlamaları gerekebilmektedir. Ancak bu yorumların yol açtığı uyuşmazlıklar norm denetimi veya bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine taşındığında Anayasa’yı nihai ve bağlayıcı şekilde yorumlayarak uyuşmazlığı karara bağlama yetkisi Anayasa Mahkemesine verilmiştir.” ifadelerini kullandı.

"AYM, BİR KONUDA SON SÖZÜ SÖYLEDİKTEN SONRA BUNA UYMAK ZORUNDAYIZ"

Arslan, Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin olduğunu, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri, kısacası herkesi ve her kurumu bağladığını vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:

“Anayasa Mahkemesi, bir konuda karar verdikten ve son sözü söyledikten sonra katılmasak da buna uymak zorundayız. Bir yargı kararına katılmamak farklı, ona uymamak farklıdır. Birincisi meşru, ikincisi ise meşru değildir. Unutmayalım ki mahkeme kararları hatasız veya doğru olduğu yahut beğendiğimiz için değil, mahkeme kararı olduğu için uygulanmak zorundadır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesinin nihai ve bağlayıcı kararından sonra artık mahkemeler ya da anayasal organlar arasında ortaya çıkabilecek görüş, yorum veya yaklaşım farklılıkları sadece eleştiri konusu olabilir. Ancak bu farklılıklar Anayasa Mahkemesi kararının icra edilmemesinin hiçbir şekilde gerekçesi olamaz.”

"EN TEMEL HUKUK MANTIĞIYLA BAĞDAŞTIRILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR"

Anayasa ve kanunlarda uyuşmazlıkların nasıl karara bağlanacağının belirtildiğini dile getiren Başkan Arslan “Bu çerçevede anayasal uyuşmazlıklar söz konusu olduğunda Anayasa Mahkemesinin konumu uyuşmazlığı çözen karar mercii iken diğer kamu makamlarının konumu uyuşmazlığın tarafı olmaktan ibarettir. Herhangi bir yargısal uyuşmazlıkta tarafların yorumunun uyuşmazlığı çözen mahkemenin yorumundan üstün olduğu düşünülemeyeceği gibi bunun en temel hukuk mantığıyla bağdaştırılması da mümkün değildir.” dedi.

"ANAYASA, AYM KARARLARINI HİÇBİR KURUM VEYA KİŞİYE DENETLEME GÖREVİ VERMEZ"

Başkan Arslan konuşmasında Anayasa’nın hiçbir kurum veya kişiye Anayasa Mahkemesinin kararlarını Anayasa’ya uygunluk konusunda denetleme görevi vermediğini ifade ederek Anayasa ve kanunların açık hükümleri karşısında Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasının hiçbir gerekçesinin ve geçerliliğinin olamayacağını vurguladı.

"KEYFİ DURUM VE DAVRANIŞLARDAN KAÇINMAK ORTAK SORUMLULUĞUMUZ"

Anayasal kurumların meşruiyetini zedeleyecek, ülkeyi hukuktan uzaklaştırıp kuralsızlık girdabına sürükleyecek ve her açıdan hepimize zarar verecek keyfî tutum ve davranışlardan kaçınmanın ortak sorumluluğumuz olduğunu belirten Başkan Arslan “Aklıselimle hareket ederek ihlal kararlarının etkili icrası dâhil tüm meselelerimizi sadece hukuk zemininde kalmak suretiyle çözmek zorundayız.” dedi.

Gündem Haberleri

4 kent AKP'den CHP'ye geçiyor
Bunu yapana ağır cezalar yolda
Benimle uğraşmaktan vazgeç, İzmir'e hizmet et
Bu kez yer Gaziantep!
Yeni mahkemeler kuruldu