Ayşe Barım için tutuklama talebi! İfadesi alınan iki ünlü oyuncuya 'yalan tanıklık' suçlaması

Dizi-film sektöründe tekelleşmeden Gezi olaylarına sıçrayan soruşturmada Ayşe Barım hakimliğe sevk edildi. Barım'ın tutuklanması talep edildi.

Dizi-film dünyasında tekelleşmeye neden olduğu iddialarıyla adı duyulan ve kamuoyunun gündemine gelen, bu sebeple soruşturma başlatılan, gelinen noktada ise Gezi olayları ile ilgili yeniden soruşturma başlatılarak 'Darbeye teşebbüs' ile suçlanan ID Danışmanlık şirketinin sahibi menajer Ayşe Barım, tutuklanması talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

"YALAN TANIKLIK"TAN AYRICA SORUŞTURMA

Tanık olarak dilenen Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'nun ifadelerinde Memet Ali Alabora ile olaylar sürecinde irtibatları, birlikte eylem görüntüleri bulunmalarına rağmen irtibatlı olmadıklarına ilişkin beyanda bulunmaları nedeniyle ise “Yalan tanıklık” suçundan ayrıca soruşturma başlatıldığı ortaya çıktı.

Savcılığın tutuklama talepli sevk yazısında Gezi Parkı olayları ile yargılama süreçleri anlatıldı.

Cumhuriyet'in haberine göre sevk yazısında ayrıca soruşturma konusunun, Gezi Parkı eylemlerine katılanlar olmadığı vurgulanarak, "Sivil toplum hareketlerini yönlendirip, kullanarak ve şiddete evirerek mevcut hükumetin ortadan kaldırılmasını amaçlayan organizasyonunun tüm yönleriyle açığa çıkartılmasıdır" ifadelerine yer verdi.

DİĞER SORUŞTURMA

Ayşe Barım hakkındaki soruşturmanın ise Gezi Parkı olaylarına iştirak ettiğine dair yazılı ve görsel basında çıkan haberler üzerine başladığının belirtildiği sevk yazısında, Barım hakkında ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Haksız Rekabet", "Şantaj", "İş ve çalışma hürriyetinin ihlali" ve "Vergi Usul Kanunu'na muhalefet" suçlarından da soruşturmanın halen devam ettiği belirtildi.

MEHMET ALİ ALABORA İLE GÖRÜŞME

Ayşe Barım hakkındaki tespitlere yer verilen sevk yazısında savcılık, Ayşe Barım'ın, Gezi Davası kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Mehmet Ali Alabora ile gezi olayları kapsamında bir bildirinin yayınlanıp yayınlanmaması konusunda fikir alış verişinde bulunduklarına dair iki adet tape görüşmesinin bulunduğunu kaydetti.

O görüşme içeriğinde ise Mehmet Ali Alabora'nın 19 Haziran 2023'te Ayşe Barım'ı aradığı, Barım'ın, "Herhalde Şebnem seni aradı, bana bu 10 buçukta bu metin gelince benim böyle kan tepeme çıktı ve hani senin için bir panik oldum, kesinlikle yani bunun ne olur böyle yayınlamayın diye", "Ama çok yanlış", "... 'böyle bir şey sakın ha yapmayın' dedim fakat şimdi beni Sevilay aradı.. ve Çiğdem Mater o ona yollamış 'bunu yönetmenler imzalasın' diye.. buna 'Memet Ali'nin onayı ve haberi var' demiş..." dediği, Alabora'nın ise, "Hayır ben.. Kişisel olarak söyledim olmadığını.. Ve hatta şu anda böyle bir şeye ihtiyaç olmadığını" şeklinde karşılık verdiği, konuşmanın ilerleyen kısmında ise, Barım'ın, "Evet başka türlü ve daha şık bir şey, bunun tonu tavrı sana tam tersi son derece zarar verici bir tavır ve ton" dediği, Alabora'nın ise "... ben de öyle düşündüm ve ilettim" şeklinde karşılık verdiği görüldü.

Savcılık, Ayşe Barım ile Mçehmet Ali Alabora arasında bahsi geçen bildirinin, eylemlerin daha aktif bir şekilde gerçekleştiği zaman yayınlanması gerektiği kanaati oluşturularak neticelendirildiğini, bu şekilde şiddete evrilen eylemler sürecinde daha fazla kitlesellik arayışı içerisinde olduklarının anlaşıldığını kaydetti.

HTS ANALİZİNE YER VERİLDİ

Savcılık sevk yazısında Ayşe Barım'ın HTS analiz çalışmasına göre Gezi olaylarının başladığı gün ve yoğunlaşıp kitleselleştiği takip eden günlerde Gezi hükümlüsü Çiğdem Mater Utku ile 12 Haziran 2013 ile 25 Kasım 2013 tarihleri arasında 14 kez, Mehmet Ali Alabora ile 30 Mayıs 2013 ile 19 Haziran 2013 tarihleri arasında 3 kez görüşme gerçekleştirdiğinin tespit edildiği kaydedildi. 

Yazıda, Mehmet Ali Alabora ile gerçekleştirilen görüşme tarih aralıklarının sadece Gezi Parkı olaylarının yaşandığı dönemlerde olduğu, ilk irtibatlarının Gezi Parkı başlangıç tarihleri olan 30 Mayıs 2013 tarihi ile eş zamanlı ve uyumlu olduğunun tespit edildiği belirtildi.

"ŞİRKETİNE BAĞLI OYUNCULARLA TELEFON GÖRÜŞMELERİ YAPTI"

Yazıda ayrıca Ayşe Barım'ın, Gezi Parkı olaylarının başlangıç tarihi aralığında sahibi olduğu ID İletişim Danışmanlık A.Ş. isimli firmasına bağlı oyunculardan sık sık, ardışık günler ve saatler aralığıyla Bergüzar Korel ile 7 kez, Ceyda Düvenci ile 4 kez, Dolunay Soysert ile 10 kez, Halit Ergenç ile 12 kez, Hümeyra Akbay ile 5 kez, Mehmet Günsür ile 1 kez, Nehir Erdoğan ile 2 kez, Selma Ergenç ile 8 kez, Nejat İşler ile 2 kez, Rıza Kocaoğlu ile 1 kez telefon görüşmesinin olduğuna yer verildi.

Savcılık, Barım'ın kendisinin de şirketine bağlı sanatçılarla Gezi olaylarına katılarak eylemlerin kitleselliğini arttırma çabası içerisinde olduğunun açık kaynak çalışmalarında tespit edildiğini kaydetti.

"ETKİ AJANLIĞI" SUÇLAMASI

Sevk yazısında "dikkat çekici olarak" Ayşe Barım'a ait menajerlik şirketine bağlı oyuncuların,  2021 yılında Türkiye'de yaşanan orman yangını ve deprem felaketlerinden sonra Türkiye'yi uluslararası arenada yetersiz gösterme adına sosyal medyada başlatılan #HelpTurkey kampanyasına eş zamanlı olarak katıldıklarının tespit edildiği ve soruşturmaya dahil edildiği belirtilerek, "Şüphelinin şirket faaliyetlerinin yöneldiği etki ajanlığı amacı itibariyle ve kastını ortaya açısından dikkate değer olduğu" denildi.

HALİT ERGENÇ VE RIZA KOCAOĞLU’NA 'YALAN TANIKLIK' SUÇLAMASI

Tanık olarak dilenen Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'nun ifadelerinde Memet Ali Alabora ile olaylar sürecinde irtibatları, birlikte eylem görüntüleri bulunmalarına rağmen irtibatlı olmadıklarına dair beyanda bulunmaları nedeniyle “Yalan tanıklık” suçundan ayrıca soruşturma başlatıldığı ortaya çıktı.

 

Gündem Haberleri

Muhalefet yüzde 50 sınırını aştı!
DEM Parti heyeti ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un görüşmesi başladı
Deprem çantası nasıl hazırlanır?
İstanbul'daki şiddetli depremlerin ardından uzman isimlerden flaş açıklama
Hevesleri boşunadır