Gezi Parkı Direnişi sırasında polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu yaralı olarak kaldırıldığı hastanede 269 gün sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin görülen davanın 2'nci duruşması görüldü. Elvan ailesinin avukatları sanık polisin tutuklanmasını talep etti; ancak mahkeme, sanığın 'kaçma şüphesinin bulunmaması' nedeniyle tutuksuz yargılanma halinin devam etmesine karar verdi. Dava, 16 Kasım' a ertelendi
Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında, Berkin Elvan’ın ailesi ve avukatları hazır bulundu. “Olası kastla öldürmek” suçundan yargılanan ve halen Van İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan sanık polis Fatih Dalgalı ise duruşmaya Van 2. Sulh Ceza Hakimliği’nden SEGBİS aracılığıyla katıldı. HDP Milletvekilleri Hüda Kaya, Garo Paylan, CHP Milletvekilleri Selina Doğan, Sezgin Tanrıkulu, Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Nuri Günay, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş ile Gezi Şehit, Gazi ve Aileleri Platformu, Taksim Dayanışması ve Cumartesi Anneleri gibi demokratik kitle örgütü temsilcileri de duruşmayı izlemek üzere salondaydı.
HASTANEDE GÖREVLİ POLİS TANIKLIK YAPTI
Berkin Elvan'ın kaldırıldığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli olan polis memuru B. A. tanık olarak dinlendi. Berkin'in olay günü özel bir araçla hastaneye getirildiği anlatan tanık B. A. , "Acil müdahale alanına alındı. Geldiğinde kendinde değildi, baygındı. Yanındakiler panik halindeydi. Yaralı gelenlerin elbiseleri ailesine teslim edilir. Hastanın üzerinde suç unsurları varsa hastane karakoluna teslim edilir. O gün hastanede olaylar çoğalınca polis kapısını kilitleyip bina içinde diğer polislere yardımcı olduk. Hasta yakınları ve üç tane avukat, çocuğun üst arama eşyalarını almak istediler. Aldığım talimat üzerine yalnızca kıyafetleri teslim edildi" dedi.
"11 TORPİL GÖRDÜM"
Elvan ailesinin avukatlarından Can Atalay üst araması tutanaklarında, Berkin Elvan'ın üzerinde önce 1 sonra 3 daha sonra 7 adet torpil olduğunun yazıldığını söyleyerek tanık B. A., tutanakların neden değiştirildiğini sordu. B. A. ise " Tutanağı ben yazmadım. Bilmiyorum. Toplam 11 adet torpil gördüm ama ben teslim etmedim" dedi.
"OĞLUMU TERÖRİZE ETMEK AMAÇLI SÖYLENMİŞTİR"
Bunun üzerine söz alan Sami Elvan, " B. A.'ya ben o gün sormuştum, 'Senin vicdanına bırakıyorum, kaç tane torpil var' dedim. Kendisi 7 tane olduğunu söyledi. Şimdi 11 diyor. Ben inanmıyorum. Bunlar benim oğlumu bilinçli bir şekilde terörize etmek ve toplumda kararlamak amaçlı söylenmiştir" diye konuştu.
Tanık B. A. da "Sami Bey'i tanırım. Çocuğu hastaneye getirilirken çok yardımcı olmuştu. Ama ben kendisiyle bu tür muhabbet yaptığımı hatırlamıyorum" dedi.
SANIĞIN TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ
Elvan ailesinin avukatlarından Oya Aslan, "Olaya müdahale eden grubun tek gazcısı sanıktır. Öldürme kasten öldürmedir, ancak söz konusu polis olunca tutuklama olmuyor. Oysa bu özel harekat birimi, sürekli insanları katlediyor. Yargılama olarak tutuklamaya bu kadar uzak durdukça yeni katliamların seyircisi olacaksınız. Sanığın tutuklanmasını talep ediyoruz" dedi. Avukat Can Atalay da sanık polisin tutuklanmasını talep ederek, "Sistematik olarak delil karartılan bir dosyada ya delil toplayacaksınız ya da gerekeni yapacaksınız. İçişleri Bakanlığı tarafından delil karartılıyor" dedi.
TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Tanığa karşı söz alan sanık F.D. ise "Gaz fişeğini almak, onu kullanmak anlamına gelmiyor. O günkü grupta ben alt gruptaydım. Gaz fişeği kullanmayı bilen herkes atmış olabilir" dedi. Mahkeme heyeti, sanığın delil durumu, duruşmaları takip etmiş olması, yaptığı görev itibariyle kaçma şüphesinin bulunmaması dikkate alarak tutuklanması talebini reddetti. Heyet, TÜBİTAK'a görüntü iyileştirilmesine dair müzekkerenin beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Duruşma sonrasında Elvan ailesi, avukatlarıyla birlikte basına açıklama yaparak yılmayacaklarını ve adalet aramaya devam edeceklerini belirtti.
Duruşma tutanakları ise şöyle: