CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, seçim bölgesi Mersin’de ilçeleri ziyaret ederek, yurttaşlarla sohbet etti. Başarır, Mut ilçesi ziyaretinde de yurttaşlara hitap etti. Başarır burada yaptığı konuşmada 38'inci Olağan Kurultay davasına ilişkin ''CHP'nin sahibi millet, halk. Seçilmiş kurultay delegelerinin seçtiği cesur, genç lider Özgür Özel’i mahkeme kararıyla indirecekmiş. Çok gülüyorum, çok. Onu halk seçti. O halkı arkasına aldı. O asla kullanışlı bir muhalefet lideri olmadı'' dedi.
Başarır şunları söyledi:
"Zor bir süreçten geçiyoruz. Ülke baskı altında. Cumhurbaşkanı adayımız Silivri’de tutsak, belediye başkanlarımız tutsak, milletvekili cezaevinde, gazeteciler cezaevinde. Daha dün halkın kanalları, Halk TV, Sözcü TV, Tele 1’e cezalar yağdı. 10 gün süreyle Halk TV’yi karartacaklar, ikinci bir cezada kapatacaklar. Milletvekillerine de fezleke geliyor, bizleri de tutuklayabilir. Korkuyor muyuz, asla! Ben, Recep Tayyip Erdoğan’dan hiç korkmuyorum. Hatta ona çok üzülüyorum. Kendine güvenemeyen, yüreğine güvenemeyen, köylüsünün milletinin karşısına çıkamayan Recep Tayyip Erdoğan, atadığın hakimlerle bizi mi korkutacaksın? Gerçekten zavallısın! Halka, millete güven. Senin atadığın yargının benim hakkımda vermiş olduğu kararın hiçbir önemi yok! Devleti ele geçir, yargıyı ata, atadığın yargıyla insanları tutukla, bunun adı demokrasi olsun. Hayır.
"ÖZGÜR ÖZEL ASLA KULLANIŞLI BİR MUHALEFET LİDERİ OLMADI''
Partimizin kurultayı hakkında bir dava var. Neymiş, CHP'yi sahipsiz bırakmazlarmış. CHP'nin sahibi millet, halk. Seçilmiş kurultay delegelerinin seçtiği cesur, genç lider Özgür Özel’i mahkeme kararıyla indirecekmiş. Çok gülüyorum, çok. Onu halk seçti. O halkı arkasına aldı. O asla kullanışlı bir muhalefet lideri olmadı. Recep Tayyip Erdoğan’a yeri ve zamanı geldiğinde, hadi oradan, dedi. Ama bir şey daha dedi, şu anda benim oyum yüzde 40, AKP’nin oyu yüzde 29. 'O yüzden 29 oy ile ben seni o koltukta oturtmam' dedi.
Biz sokaktayız. Bizim sokağa çıkıp halkı dinleyecek yüzümüz var. Ama merak ediyorum, AKP milletvekillerinden hangisi geliyor? Hangisi emeklinin gözünün içine baka baka, iyi misin amca, diyebiliyor. Çiftçinin gözünün içine baka baka, ürünlerin para etti mi, diyebiliyor. Hangisi, özür dileriz mazot 60 liraya doğru gidiyor, diyebiliyor. Allah kimseyi sokağa çıkartamayacak, halkın yüzüne bakamayacak duruma getirmesin. Bu iktidar bu hale gelmiştir.
"EMEKLİNİN DURUMUNU DÜZELTMEDEN NASIL TATİLE GİDECEKSİNİZ?''
İki hafta sonra Meclis kapanıyor. 14 bin 500 lira emekli maaşı alan benim emekli amcama teyzeme zam yapmadan o meclisi kapatıp nasıl tatile gideceksiniz? 22 bin 100 lirayla çalışan işçimin maaşını düzeltmeden nasıl tatile gideceksiniz? Mazot zammı yapıyorsun, çiftçinin ürünü tarlada, 2 liraya satamadığı sebzeyi meyveyi halk 50 liraya yiyor, bunu düzeltmeden nereye gidiyorsunuz? Tabii bakan yatla Ahmet Hakan’ı gezdirir, diğeri boğazda katlarda oturur, beyefendi sarayda oturur, özel yetkili savcı Akın Gürlek boğaza karşı özel bir villada oturur; oradan iddianameyi soruşturmaları düzenler. Ya Halk? Halk umurunda değil.
Emekli 'yevmiyeye gidiyorum' diyor. 'Maaşım kirama yetmiyor' diyor. 'Kavun karpuz alamıyorum' diyor. 'Salatalık tarlada kaldı' diyor. Bunları halk söylüyor Tayyip Bey. Peki Tayyip Bey neyle uğraşıyor? Belediyelerimizle uğraşıyor. Türkiye’deki tüm belediye başkanlarımıza soruşturmalar, tutuklamalar geliyor. Buradan soruyorum, onun bir tek belediyesini yargıladılar mı? Ya, Melih Gökçek’i yargılamamışsın sen! Ama benim belediye başkanlarımı milletin parasını tekrar millete verdikleri için, vakıflara vermedikleri için, Bilal’in vakfına vermedikleri için, müteahhitlere vermedikleri için yargılıyor. Millet isyan ediyor. Bu haklı isyanı atadığın savcı Akın Gürlek ile bastıramazsın. Ben bir tufandan korkarım, halkın tufanından korkarım, halkın tepkisinden korkarım. Tayyip Bey, bu halk artık seni istemiyor! Sana daha önce oy veren seçmen de seni istemiyor! Zulmünle gideceksin.
Bu düzeni hep beraber değiştireceğiz. Gerçek bir mücadelenin ortasındayız, işimizin kolay olmadığını biliyoruz. Zorlu bir yoldayız. Partimize tuzak kuruluyor, seçilmişlere tuzak kuruluyor, televizyon kanallarına tuzak kuruluyor, gazeteciler tutuklanıyor, milletvekilleri cezaevinde, zorlu bir süreçteyiz. Ama bilin ki biz kazanacağız, halk kazanacak. Haklılar kazanacak. Ne yaparsa yapsın biz kazanacağız. Bu ülkeye adaleti getireceğiz. Emekliyi, işçiyi, çiftçiyi öncelikle kalkındıracağız. Açlığa son vereceğiz, milyonlarca insan açlık sınırının altında yaşıyor. Bunu hep beraber yapacağız."