CHP İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.
İşte CHP'li Kuşoğlu'nun röportajında CHP'deki değişim tartışmalarına dair merak edilen bölümler...
"DEĞİŞİM KONTROLLÜ OLMALI"
Kemal bey de İmamoğlu da değişim diyor. Değişimden ne anlamalıyız?
Değişim tabii sihirli bir sözcük. Herkesin iştirak edeceği, destekleyeceği bir sözcük. Ama değişim kontrollü olmalı. Değişim eşyanın tabiatına karşı olmamalı ve değişim olumlu sonuç vermeli. Bu dönem siyaset yapanlar olarak üzerimizde çok büyük bir sorumluluk var. Cumhuriyetin 100. yılında 21 yıllık bir iktidar söz konusu ve bu bir anlamda karşı devrim de inşa etmiş vaziyette. Atatürk ile Cumhuriyet değerleri ile sorunu olan bir iktidar söz konusu. Bu iktidar cumhuriyet açısından, ulus devlet açısından, Anadolu’nun kültürü açısından her an büyük sıkıntılar çıkarabilir.
"OYU 25 OLAN BİR PARTİ, 48'E KADAR ÇIKARDI. BUNU 51'E ÇIKARMAMIZ BÜYÜK BİR DEĞİŞİM OLACAKTIR"
‘Değişim’e dönersek, burada kasıt nedir?
Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında 6 partiyi bir araya getirdik. 21 yıllık bir tehlikenin karşısına oturduk. Yüzde 48 aldık. Hiç kolay olmadı. Yüzde 48'i 51 yapabiliyorsak, bu değişimdir. Benim değişimden kastım budur. Kemal Kılıçdaroğlu'nun da kastı budur. Şu anda kitlelerin beklediği değişim de budur. Benim çocuğum hiçbir zaman yurt dışına gitmek istemedi ama seçim sonrası gitmek istiyor. Bakıyorum toplumda birçok genç aynı vaziyette. Yani özgürlüklerin kısıtlandığı, demokrasinin yok edildiği, adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyorlar. Tek umut Cumhuriyet Halk Partisi. Cumhuriyet Halk Partisi de bir yol çizdi ve bunu 48'e kadar çıkardı. Oyu 25 olan bir parti, 48'e kadar çıkardı. Bunu 51'e çıkarmamız büyük bir değişim olacaktır.
"ŞİMDİ HEDEFE 2 ARTI 1 KALDI"
CHP’nin değil de Erdoğan’ı istemeyenlerin oyu yüzde 48 şeklinde yorumlar da var...
Erdoğan'ı istemeyenler hep vardı ama hiçbir zaman toplam oyları yüzde 30'u geçmedi. CHP bunları bir araya getirdi. Dağınık olmasının hiçbir faydası yok. Önemli olan 48 olması. Şimdi hedefe 2 artı 1 kaldı. Bunu başarmak zorundayız. Değişim böyle gerçekleşecek.
"TOPLUM 'O GİTSİN BU GELSİN' PEŞİNDE DEĞİL"
Yani yüzde 48 bir değişimdi, bunu yüzde 50’nin üzerine çıkarmak da şu an söz edilen değişim mi oluyor?
Öncelikle 21 yıllık iktidarın değişmesi. Kastımız budur. Bu zihniyetin değişmesidir. Toplum ‘o gitsin bu gelsin’ peşinde değil. Bizim hep beraber böyle bir görevi yerine getirmemiz lazım. Çok büyük bir sorun var. Sürdürülebilirlik ve yoksulluk. Tüm dünya için geçerli bu. Biz ülke olarak küme düşmüş vaziyetteyiz ama bu henüz fark edilmedi. Önümüzdeki günlerde, aylarda, yıllarda bu çok net olarak görülecek. Biz hem ekonomik olarak bir alt kümeye düştük hem de siyaseten dünyadan çok geri kaldık. Onun için değişim öncelikle bu iktidardan kurtulmaktır.
"DEĞİŞİM, YENİLENME TAMAM AMA NE YÖNDE, NASIL, KİMLERLE?"
Peki bu hedef için Kemal Bey değişmeli mi?
Kemal Bey bu değişimin, yenilenmenin öncüsü olmuştur. 48'e kadar bunu çıkarmıştır. 48'e 51 yapacak olan kişi ya da kişiler önce adayım desin. Gelsin, nasıl yapacağını göstersin, o koltuğa otursun. Ben de arkasında olurum. Kemal Bey hiçbir zaman ‘Ben bu koltukta devamlı oturacağım. Bundan sonraki dönemde de adayım’ demiyor. Değişim, yenilenme tamam ama ne yönde, nasıl, kimlerle? Sadece, yarım ağızla ‘Kemal Bey gitsin’i anladık şimdiye kadar değişim taleplerinden. Sadece ‘Kemal Bey gitsin'in bir anlamı yok. Partili de bu bakışı benimsemedi zaten.
"PARTİ VEYA KILIÇDAROĞLU'NUN POLİTİKALARIYLA İLGİLİ HİÇBİR ELEŞTİRİ SÖZ KONUSU OLMADI"
CHP şu an sıkıntılı bir görünüm çiziyor. Adaylık ve değişim sürekli gündemde. Kamuoyunun gördüğünün arkasında ne var?
Değişim arzusu ya da tartışmaları keşke düşünce bazında olsa. Yani ‘Ben şu yöntemi benimsemiyorum, karşı çıktığım konular şunlar, partinin ya da Genel Başkanın söylediği konuların dışında şunları savunuyorum’ diyebilmeli insanlar. Ama şimdiye kadar öyle bir şey duymadım. Parti veya Kılıçdaroğlu'nun politikalarıyla ilgili hiçbir eleştiri söz konusu olmadı. Kılıçdaroğlu'nun politikalarına 28 Mayıs akşamına kadar belediye başkanlarımız dahil bütün partililer katıldı. Ve ondan sonra da ‘Yanlış şuydu’ denmedi. Halbuki Cumhuriyet Halk Partisi'nin de olması gereken yanlış olan politikalara zamanında yanlış diyebilmek.
"28 MAYIS AKŞAMI 'BEN BIRAKIYORUM' DESEYDİ..."
Kemal beyin ifadeleri, kurultayda yeniden aday olacağı yönünde yorumlandı. Ne dersiniz?
Kemal Bey 28 Mayıs akşamı ‘Ben bırakıyorum. Ne yaparsanız yapın deseydi bugün parti çok büyük bir kaos yaşardı. Bu büyük bir haksızlık olurdu partiye karşı. 48'e kadar çıkarılmış olan muhalefet hareketine de saygısızlık olurdu. Herkes çok büyük bir yanlış yaptığını, Türkiye'yi tam 48'e getirmişken yani sonuç almaya çok yaklaşmışken bıraktığını söylerlerdi. Ama o şimdi ‘Yakında bir seçim var. Türk siyasetini sağlam bir yere kadar götüreceğim. Karmaşa ve kaos olmadan.’ diyor.
"KEMAL BEY ADAY OLUR AMA"
Yani Kurultayda Kemal Bey aday mı olacak?
Kemal Bey aday olur ama yerel seçim sonrasında yeni bir değerlendirme yapar.
KONGRE KASIMA
O zaman Kasım gibi kurultay olur mu?
Evet, Ekim sonuna doğru il kongreleri bitiyor. Kasım sonunda da kurultayımızı yapmış oluruz.
"NASIL YÖNETECEKLER?"
Kemal beye yönelik ‘çekil’ çağrılarını nasıl değerlendirirsiniz?
Çekil çağrıları yapanların bir lideri olması lazım. Gelip bu partiyi nasıl yöneteceklerini, kimle yöneteceklerini, nasıl yüzde 51'e ulaştıracaklarını göstermeleri lazım.