CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Kadın cinayetlerinde haksız tahrik indirimi uygulanmasın, en etkin en caydırıcı önlemler alınabilsin" dedi.
Boşandığı Yalçın Özalpay tarafından, 11 Ekim 2019’da saldırıya uğrayan Ayşe Tuba Arslan 24 Kasım 2019’da yaşamını yitirmişti. Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Özalpay’ın; “tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek, nitelikli kasten öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti. Yerel mahkeme, cezada herhangi bir indirim yapmamıştı.
Özalpay’ın avukatı, karara itiraz etmiş, dosya; istinaf yargılamasını yürütecek Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’ne taşınmıştı. Görülen duruşmada, istinaf savcısı, mütalaasında; “canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmenin söz konusu olmadığı” gerekçesiyle, cezada “haksız tahrik indirimi” uygulanmasını istedi.
CHP'Lİ ÇAKIRÖZER: İHMALLERİN ÜSTÜ ÖRTÜLDÜ
Mütalaaya tepki gösteren CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Ayşe Tuğba Aslan öldürüldüğünde çantasından (sanık hakkındaki) 23. suç duyurusunun dilekçesi çıktı. Devlete ‘beni öldükten sonra mı koruyacaksınız’ diye isyan ediyordu. İhmallerin üstü örtüldü. İstinaf mahkemesinde savcı katil için ceza indirimi istedi. Başka Ayşe Tuba Arslan’lar ölmesin istiyorsak mutlaka İstanbul Sözleşmesi yaşamalıdır ki 6284 sayılı Kanun uygulanabilsin, kadın cinayetlerinde haksız tahrik indirimi uygulanmasın, en etkin en caydırıcı önlemler alınabilsin" diye konuştu.
“CİNAYETTE CANAVARCA HİSLE ÖLDÜRME AMACI VAR”
Savcının verdiği mütalaaya davayı izleyen kadın hakları savunucuları da tepki gösterdi. Ayşe Tuba Arslan Dava Komitesi imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, mütalaa ile sanığın değil, ölen Ayşe Tuba Aslan’ın yargılandığı belirtildi. Cinayete ilişkin ayrıntıların aktarıldığı açıklamada, “Katilin bu davranışları sadece öldürme amacını değil canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme amacını göstermektedir” denildi.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ETKİN UYGULANSA AYŞE TUBA YAŞIYOR OLACAKTI”
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Erkeklerin kadınları öldürme hakkı olduğu düşüncesinin bir ürünü olan ‘kadın cinayetlerindeki haksız tahrik’ senaryoları, tüm kadın cinayeti davalarında katil erkeklerin sığındığı en basit savunma aracıdır. Namus kisvesi ve aldatma bahaneleri kadın cinayetlerinde en çok başvurulan savunma aracı olmasının sebebi yargı tarafından bu savunmaların kabul görüyor oluşudur.
Adli makamlara 23 kez başvuran Ayşe Tuba'nın bir kez bile çığlığını duymayan yargı; boşanma davasında bile delil sayılmayan, mesnetsiz ve içeriği anlaşılmayan belge ve bilgileri adeta tırnaklarıyla kazıyıp bularak erkek lehine indirim yapılması büyük çaba içine girmiştir. Savcılığının verdiği bu mütalaa erkek adaletin in en somut örneğidir.”