Avukat Feyza Altun, X hesabından yaptığı şeriat hakkındaki paylaşımı nedeniyle yargılandığı davada 'Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' gerekçesi ile 9 ay hapisle cezalandırıldı.
Sosyal medya üzerinden paylaştığı yorum nedeniyle Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından avukat Feyza Altun hakkında soruşturma başlatılmıştı. Beykoz 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık Feyza Altun ve taraf avukatları katıldı.
"TWEETIN YANLIŞ ANLAŞILABİLECEĞİNİ FARK EDİNCE SİLDİM. SUÇ İŞLETENLER TWEETİ YAYANLARDIR"
Feyza Altun, "14 yıldır avukat olarak görev yapıyorum, şeriat Türkiye'de korunan bir değer değildir. Olay tarihinde ben Farsça bir şiiri X sosyal paylaşım sitesinde kendi adıma kayıtlı kullanıcı hesabımdan paylaşmıştım. Bu paylaşımdan sonra tanımadığım birisi 'lan Feyza şeriat atak mı geçiriyorsun' şeklinde paylaşımda bulundu. Bunun üzerine ben iddianameye konu tweeti attım. Bu tweetin yanlış anlaşılabileceğini fark edince 5-10 dakika sonra bu tweeti sildim. Suç işleyenler aslında bu tweeti yayanlar ve gündeme getirenlerdir. Türkiye'de şeriat yönetiminin olmasını kabul edemem, Türkiye laik bir devlettir, şeriat yönetimi kafa kesen bir yönetimdir. Ben böyle bir yönetim istemiyorum. Benim din ve vicdan özgürlüğüyle bir problemim yoktur. Beraatime karar verilmesini talep ederim" dedi.
"TÜRKİYE LAİKTİR LAİK KALACAK"
Feyza Altun, "Tecavüzcülere, katillere bile takdiri indirim yapan mahkeme benim hakkımda indirim uygulamadı. Paylaşımım için pişman değilim. Türkiye laiktir laik kalacaktır." ifadelerini kullandı.
9 AY HAPİS CEZASI
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, Feyza Altun’un 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, Feyza Altun’un "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan 9 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Mahkeme heyeti ayrıca Feyza Altun’un suç nedeniyle pişmanlık duymamasından dolayı indirim uygulamadı.
"MAHKEME SUÇ VASFINI DEĞİŞTİRDİ"
Altun’un avukatı Oğuzhan Aslan da tüm yasal haklarının kullanılacağını belirterek, "Müvekkilime 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek' iddiasıyla bir dava açılmıştı. Mahkeme suç vasfını değiştirdi ve 'halkın bir kesiminin dini değerlerini aşağılama' gerekçesiyle bir cezalandırma yoluna gitti. Ancak somut isnadın hem ceza kanunundaki unsurları oluşmadığı gibi müvekkilin de böyle bir kastı olmadı. Hem geçmiş yaşantısıyla, hem bugüne kadarki yapmış olduğu beyanlarıyla ortadadır. Bu hususlar, mahkemece değerlendirilmemiş olması, verilen kararı hukuk nezdinde tabii ki kabul edilemez hale getiriyor. İstinaf incelemesi sonucunda bir üst mahkemeden biz bu kararın bozulacağını ümit ediyoruz. Müvekkilimizin bu noktada tüm yasal haklarını sonuna kadar kullanmasını sağlayacağız ve aracı olmaya devam edeceğiz” dedi.