Nagehan Alçı, gazeteci Gülden Aydın'ın vefatından duyduğu üzüntüyü anlatırken, "Ölüm haberini aldığımda hissettiklerimi tarif etmem zor. Uzun zamandır görmediğim ve hastalığından da haberdar olmadığım için hayat kafama bir balta vurdu sanki" ifadelerini kullandı. Alçı'nın yazısından bazı kısımlar şu şekilde:
GÜLDEN AYDIN'IN ARDINDAN
Yıl 2003’tü. Show TV dış haberlerde muhabirlik yapıyor, sabahtan akşama DSF’ler hazırlıyordum. Telefonum çaldı. Karşımda Gülden Aydın. O sıralar AKŞAM’ın hafta sonu eklerinin başındaydı. “Nagehan, Nurcan’la (Akad) konuştuk, sen bize gelsene, burada haberler, röportajlar hazırlarsın” dedi.
O anı unutamam. Televizyonda çalışmaktan bunalmışım, sabah akşam gazetedeki günlerimi düşünüyorum. Uzun haberler, dosyalar hazırlamak, röportajlar yapmak istiyorum ve kendimi sıkışmış hissediyorum…
İlaç gibi geldi bana Aydın’ın telefonu. Zaten aynı gruptu, koşa koşa AKŞAM’a gittim. Gidiş o gidiş, 10 yıllık AKŞAM maceram böyle başladı. Gülden Aydın’la yaklaşık 1 sene çalıştık. Müthiş heyecanlı, ilk günkü muhabirlik şevkini hiç kaybetmemiş bir insandı. Tanıdığım en çılgın gazetecilerden biriydi. Çok güzel anılarımız oldu. Ne çok gece gazete hazırlarken sabahladık.
Bugün onun ölüm haberini aldığımda hissettiklerimi tarif etmem zor. Uzun zamandır görmediğim ve hastalığından da haberdar olmadığım için hayat kafama bir balta vurdu sanki… Öyle genç, öyle hayat dolu hatırlıyorum ki Gülden Aydın’ı… Ölümünü aklım almıyor… Çok üzgünüm…