Gerçekleri gizleyen enflasyon rakamlarına ve etkisiz sendikalara sert tepki gösteren Kuruoğlu, “Sarı sendikacılığı el birliğiyle gömelim” diyerek kamu çalışanlarını ortak mücadeleye çağırdı.
Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
ENAG Nisan ayı enflasyonunu aylık yüzde 4,46 yıllık yüzde 73,88 olarak açıklarken, TÜİK Nisan ayınu yüzde 3,00 yıllık enflasyonu ise yüzde 37,86 olarak açıkladı.
TÜİK enflasyonu üzerinden artık bir eleştiri yapmaya gerek yok! Çünkü piyasaların nasıl bir yangın yerine döndüğünü bizzat yaşıyoruz.
Şu bir gerçektir; yıllar içinde doğru enflasyon rakamları ilan edilse bugün memurun, emeklinin alım gücü bu kadar düşmezdi. İktidar, ekonomik başarısızlığının tüm yükünü, memur, emekli, işçi gibi tüm dar ve sabit gelililere yüklemiştir.
Enflasyon rakamlarının manipüle edilmesi, vatandaşın cebinden çalmakla eş değerdir. Bir aylık geliri ile ev kirasını dahi karşılayamayan emeklilerimize nasıl bir hayat standartının layık görüldüğü ortadadır. Tümü yoksulluk sınırı altında yaşamaya mahkum edilmiş, memur için İktidarın bir umut vaat ettiğini duyan var mıdır?
İşçi sendikaları, 2025-2026 Toplu Sözleşmede, en düşük günlük brüt ücretin 1.800 TL'ye (mevcut 1.300 TL'den %40 artış) yükseltilmesini, ardından 2025'in ilk 6 ayı için %50, sonraki 6 aylar için %25 zam ve %10 refah payı istemiş. Sosyal hak vb talepleri ise ayrı.
Burda, yüzdelik zam talebi dışında, en dikkat çekici olan talep, REFAH PAYIDIR! Hür-Sen olarak, refah payının kaybettiğimiz alım gücünü karşılamanın tek çözümü olduğunu biliyor ve aylardır ısrarla gündeme getiriyoruz.
Ağustos 2025'de yapılacak olan Toplu Sözleşmede yetkili sendikalar bakalım, memur ve emeklisi için ne talep edecek? Daha da önemlisi, bu talepleri elde edebilmek için hangi eylem ve etkinlikler yapacaklar?Aslı sarı, yedeği sarı olan sendikalardan umudu olan var mı? Kendi üyelerinin dahi inanmadığı ama hala üye olduğu milyonluk, beş yüz binlik üyelere sahip bu malum sendikalara hiç bir inanç kalmamıştır.
Sendika üyeliği, “insanca yaşama” talebiyle değil, “amirim mutlu olsun, hiçbir risk almayayım” anlayışıyla yapıldığı sürece; bu yapılan açıkça, sarı sendikacılık yapılmasını istemek değil midir? Bizim öncelikli sorumluğumuz ailemize ve ülkemizedir. Kimseye bir borcumuz ya da mahkumiyetimiz yoktur.
Hür-Sen olarak, bu girdaptan tek çıkış yolunun, sarı sendikacılığın artık rafa kaldırılması olduğunu biliyoruz. İradelerini başkalarına teslim etmiş hiç bir yapı ile verebileceğimiz bir hedef yoktur. Hür-Sen sendikacılık yapmaya kararlıdır.
Gelin geleceğimizi birlikte örelim! Sarı sendikacılığı el birliği ile gömelim.