İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kanal İstanbul'un ÇED raporu konusundaki görüşlerini 56 sayfalık bir rapor halinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sundu. Sözcü'den Erdoğan Süzer, Başak Kaya ve Asuman Aranca imzalı habere göre, raporda bu projeye ihtiyaç olmadığını, yapılması halinde ise doğanın büyük zarar göreceği, İstanbul'un su kaynaklarının büyük ölçüde yok olacağı ve yaşanılamaz bir hale geleceğini bildirdi. Ayrıca, Karadeniz ve Marmara Denizi’nin doğal yapısının bozulacağı, tsunami ve deprem riskleri karşısında büyük felaketlerin yaşanabileceği, tespitleri de yapıldı.
Adeta manifesto niteliğindeki raporun son bölümünde ise, “Kentin ve sakinlerinin geleceğini ilgilendiren bu tarz devasa projelerde, seçilmiş belediye başkanlarının görüşlerinin dikkate alınması, yerinden yönetim ilkesi ve vatandaşın seçme hakkının bir gereği olarak görülmelidir. Bu projenin hiçbir aşamasında yerel demokrasi ve halkın katılımına yer verilmemiştir” uyarısı yapıldı.
"RAPOR SÜMEN ALTI EDİLDİ"
AYM Kanal İstanbul'u görüşecek CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Devlet Su İşleri'nin Kanal İstanbul Projesi için sunduğu görüşün ÇED raporunda yer almadığını belgeleriyle ortaya çıkardı.
DSİ'nin 03.12.2019 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na yazdığı yazıyı TBMM'den kamuoyu ile paylaştı. Karaca “Sümenaltı edilen DSİ Raporu'nda Kanal İstanbul hayata geçerse, Terkos Gölü için 375 milyon metreküp su kaybı öngörülürken, ÇED Raporu'nda bu rakam 30 milyon metreküp. Sazlıdere Barajı'nda yıllık su kaybı DSİ'ye göre 52 milyon metreküp ÇED Raporu'nda 2,7 milyon. Kanal İstanbul hayata geçerse 70 milyon metreküp, kötü senaryoda ise 427 milyon metreküp su kaybı olacak. Bu, her İstanbulludan 1'i susuz kalacak demek” dedi.