Kadın cinayetlerinde yine kara tablo: Son 6 ayda 336 kadın öldürüldü!

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2025’in ilk 6 ayında erkekler tarafından öldürülen kadın sayısının 336’ya ulaştığını, 145 kadının ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2025’in ilk 6 ayında erkekler tarafından öldürülen kadın sayısının 336’ya ulaştığını, 145 kadının ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğini açıkladı. Platform Sözcüsü Esin İzel Uysal, “Devlet koruması altındaki 9 kadın dahi öldürüldü. Şiddet artık sadece kadınlara değil, yanlarında duranlara da yöneliyor” dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2025 yılının ilk altı ayına ilişkin kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümleri raporunu kamuoyuyla paylaştı. Platform Sözcüsü Esin İzel Uysal, verilerin “yaşam hakkı ihlallerinin” boyutunu gözler önüne serdiğini belirterek, aile odaklı politikaların kadınları ölümle baş başa bıraktığını söyledi. Toplantıya, cinayete kurban giden kadınların yakınları ile DEVA Partisi İstanbul İl Kadın Politikaları Başkanı Nalan Ilgın da katıldı.

Uysal: "Kadınların yüzde 65’i evinde, yüzde 60’ı aile üyeleri tarafından öldürüldü"

Platform verilerine göre, 2025’in ilk altı ayında 336 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Şüpheli ölümlerle birlikte toplam sayı 481’e ulaştı. 136 kadın yalnızca ilk 6 ayda hayatını kaybetti. Bu kadınların yüzde 65’i kendi evlerinde, yüzde 60’ı ise aile üyeleri tarafından öldürüldü.

“Bu tablo bizi iktidarın aile odaklı politikalarına götürüyor” diyen Uysal, cinayetlerin çoğunun ev içinde ve evli olunan erkek ya da yakın aile üyeleri tarafından işlendiğini vurguladı.

“En fazla kullanılan yöntem ateşli silah”

Kadınların yüzde 57’si ateşli silahlarla öldürülürken, failin internetten temin ettiği silahlarla işlenen cinayetler de dikkat çekti. Uysal, yıllar önce internetten alınan bir pompalı tüfekle katledilen Helin Palandöken’i hatırlatarak, bireysel silahlanmayla mücadele çağrısı yaptı.

“Devlet koruması altındaki 9 kadın öldürüldü”

Uysal, hayatını kaybeden kadınlardan 9’unun 6284 sayılı yasa kapsamında devlet koruması altında olmasına rağmen öldürüldüğünü ifade ederek, “Bu kadınlar ‘beni koru’ diyerek devlete başvurdu. Ancak etkin koruma sağlanmadı” dedi.

Şiddetin artık yalnızca kadınlara değil, onlara destek olanlara da yöneldiğini kaydeden Uysal, “Bu bir halk sağlığı sorunu haline geldi” dedi.

“Cezasızlık failleri cesaretlendiriyor”

Platformun vurguladığı en önemli başlıklardan biri ise cezasızlık oldu. Uysal, kadınların şikayetçi olmasına rağmen faillerin ya hiç ifade dahi alınmadan serbest bırakıldığını ya da mahkemelerde beraat ettiğini belirterek “Bu, potansiyel faillerde ‘bir kadını öldürebilirim, karşılığında ceza almam’ düşüncesini pekiştiriyor.” dedi.

“6284 uygulanmazsa kadınlar öldürülmeye devam eder”

6284 sayılı Yasa’nın etkin biçimde uygulanmasının kadınların yaşaması için hayati önemde olduğunu belirten Uysal, yasanın içinin boşaltılmasına yönelik söylemlerin de şiddeti körüklediğini dile getirdi. Aile yılı ilanları ve aile odaklı politikaların kadını kamusal alandan silmeye çalıştığını kaydeden Uysal, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen bu anlayış terk edilmeden bu cinayetler durmaz” dedi.

“Kadın istihdamı yok sayılıyor”

Uysal, kadınların istihdamdan dışlanarak bakım emeğine mahkûm edildiğini, 20 milyona yakın kadının iş gücünde bile sayılmadığını belirtti. Genç kadınların da büyük bölümünün ne eğitimde ne istihdamda yer aldığına dikkat çekti.

“İstanbul Sözleşmesi bizim altın anahtarımız”

Uysal konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“İstanbul Sözleşmesi hâlâ Türkiye için bağlayıcıdır. Bu metin şiddetle gerçek anlamda mücadele için elimizdeki en ileri sözleşmedir. Kadın cinayetlerini ancak İstanbul Sözleşmesi’ni hayata geçirerek durdurabiliriz.”

Aileler konuştu: “Failler serbest, biz adalet bekliyoruz”

2018’de yüksekten düşerek yaşamını yitiren Aysun Yıldırım’ın annesi Hüsniye Yıldırım da adaletin sağlanmadığını belirterek, “Savcılar yön değiştiriyor, dosyalar kapatılıyor. Yalnız yürümeyeceğiz” dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Şirin Yalıcakoğlu, birçok şüpheli kadın ölümünü örnek vererek, “Kadınlar polis lojmanlarında, arabalarda, banyolarda ‘intihar etti’ diye dosyalar kapatılıyor. Oysa bunlar düpedüz cinayet. Fail serbest. Aileler adalet arıyor” dedi.

DEVA Partili Ilgın: “Kadınların sesi olmak siyasi sorumluluğumuz”

DEVA Partisi İstanbul İl Kadın Politikaları Başkanı Nalan Ilgın da toplantıya katılarak, “Kadınlar kolluk güçlerine başvuruyor ama yardım alamıyor. Devlet korumasında bile kadınlar öldürülüyor. Biz bu mücadelenin sesi olmaya, İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koymak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Ilgın, kadın hukuk destek birimleri kurulması, kadın sığınma evlerinin yaygınlaştırılması ve kadın istihdamının güçlendirilmesini içeren politika önerilerini de paylaştı.

Gündem Haberleri

İçişleri Bakanlığı duyurdu: Muhittin Böcek görevden uzaklaştırıldı
Topyekûn ses çıkarma vakti!
Ayşe Barım için karar verildi!
O polis müdürü görevden alındı...
Bunun tek sorumlusu var, o da Turizm Bakanı!