CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HaberTürk'te yayınlanan 'Olaylar ve Görüşler' programının konuğu oldu. Kılıçdaroğlu, nisan ayında gerçekleştirdiği bir konserinde sarf ettiği "İmam hatipte okumuş, sapıklığı oradan geliyor" sözleri yeniden gündeme getirilerek hedef gösterilen ve gericilerin radarına girerek jet hızıyla tutuklanan şarkıcı Gülşen hakkında açıklama yaptı.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"BAKARA MAKARA DİYEN İÇİN SAVCI NE YAPTI?"
"Olayı saptırmak için çareler arıyorlar. Bu sözlerin yanlış olduğunu bizzat sözleri söyleyen sanatçı dile getirdi, özür diledi. Bütün hukukçular aşağı yukarı bu sözlerin tutuklanmaya gerekçe olamayacağını söyledi. Siz belli çevrelerden talimat alıp tutuklama yaparsanız orada iş büyür. Ben orada hakim ve savcılara da çağrı yaptım. Bütün okullarımızın ülkeye yararlı kişiler yetiştirmelerini isteriz ama imam hatipleri istismar konusu yapmak istiyorlar. O çevrelere şu soruyu sormak isterim. ‘Bakara makara’ diyen bir insan için bu ülkenin savcısı, adalet bakanı ne yaptı?"
"BU TUTUKLAMA TALİMATLA YAPILMIŞTIR"
Gülşen'in serbest bırakılması yönünde yaptığı çağrı nedeniyle Adalet Bakanı Bozdağ'ın “Kimse hakim ve savcılara emir ve talimat veremez” açıklamalarına da yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Bu tutuklama (Gülşen) talimatla yapılmıştır. Hakimlerin, savcıların bir kısmı talimatla görev yapar. Ben o savcılara Cumhuriyetin savcısı demem. Hakim ve savcılarla ilgili kurs düzenlendi. O kurslarda bir kitapçık dağıtıldı. O kitapçıkta ‘şu konularda karar vermeden önce hakimler bize danışsın’ diyordu. Bozdağ bu kitapçığı bilmiyor muydu? O bilmiyorsa unutmasın. Adaleti arayan kişi olarak ben biliyorum" yanıtını verdi.
"TUTUKLAMANIN İKİ AMACI VAR"
Gülşen'in tutuklanmasında iki amaç olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu tutuklamanın iki amacı var. Biri gündem değiştirmek diğeri, ‘biz imam hatiplere sahip çıkıyoruz’ mesajı vermek. İmam hatipler Türkiye Cumhuriyeti devletinin onurlu okulları. Sadece AK Partililerin çocukları mı gidiyor imam hatiplere?
Kılıçdaroğlu, Peker'in iddialarına ilişkin ise şunları söyledi:
"ELİNDEN TUTUP GETİRSE SAVCI 'AMAN GETİRME' DİYECEK"
"Yargı ilk kez 2018 sonrası bu kadar siyasallaştı. Talimat yukarıdan geliyor. Bir suç örgütü lideri var; Sedat Peker. Açıklamalar yapıyor. İtiraf ediyor. Hangi savcısı harekete geçti. Biz pazartesi suç duyurusunda bulunacağız. Kişi yer, zaman, saat, isim veriyor. Daha ne versin? Elinden tutup getirse, savcı 'aman bunu getirme, başım belaya girmesin' diyecek. Sedat Peker diyecek ki, 'Beyler suçluyu size getirdim'."
"ŞİMDİ SAVCI NE YAPACAK MERAK EDİYORUM?"
"Dünyanın bütün ülkelerinde bir suç örgütü lideri itirafta bulunur, sonra devlet mafyayı, çeteyi de çökertir. Bunlar Baba filmini de mi izlemediler? Dünyanın bir yerinde birisi çıkar, konuşur, arkasından çeteyi çökertirler. Şimdi savcı ne yapacak? Merak ediyorum. Bunu yapacak bir tane savcı var mı Türkiye Cumhuriyeti devletinde? Bilmiyorum. 'Ayda 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi var' dendi. Üzerine gittik, 'Cumhuriyet savcısına bildireceğim' dendi. Bildirdi mi? Bildirmedi. Acaba İçişleri Bakanı da o suçun ortağı mı? Kim bu rüşvet alan adam? Siyaseti kirletiyorsun rüşvet alan adam. Ama onun hamisi olan Bakan koruyor. Olmaz efendim."
"KİMSE ÇIKIP DA KONUŞAMIYOR"
"Saray artık Türkiye'yi yönetemez halde. Bu kadar kirlenen, herkesin birbirine gebe kaldığı ortamda kimse çıkıp da konuşamıyor. Peker'in iddialarının tamamı doğrudur. Çünkü taraf zaten. 'Biz bunu yaptık' diyor. Hangi savcı harekete geçti? Bu ülkede bir cumhuriyet savcısı yok mu? Kişi yer, zaman, saat, isim veriyor. Bir de elinden tutup getirse, savcı başıma bela etme diyecek. Bir yapmadığı o kaldı. Savcı niçin çağırmıyor? Çağırırsam başım belaya girer diye düşünüyor. Ben hakim ve savcının belli teminat altında olduğuna inanmıyorum. İstedikleri hakimi istedikleri yere sürebilirler. Kim? HSK. HSK adalete en büyük ihanet yapan kurumdur. AYM kararını uygulamayan hakim görevini yapmamış demektir."