Kemal Kılıçdaroğlu, bugün akşam saatlerinde, Rifat Hisarcıklıoğlu ile TOBB’daki makamında bir araya geldi. Ziyarette Kılıçdaroğlu’na, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak, Bülent Kuşoğlu, Ahmet Akın ve CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak eşlik etti.
Kılıçdaroğlu, ziyareti ile ilgili olarak sosyal medya hesabında şu açıklamayı yapmıştı:
"Saray, enerjiye yüzde 48 zam yapıp yükü sanayiye yıktı. Buna sessiz kalmayacağım. Türkiye'nin işletmelerini korumak için birlikte ne yapabileceğimizi konuşmak üzere saat 17:00'de TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüşmeye gidiyorum.
Saray şunu çok iyi biliyor ki sanayici, enerjiye yapılan bu zamları halka yansıtmak zorunda. Sonra gelsin sanayicimize karalamalar... Açıkça söylüyorum ne işletmelerimizi ezdireceğiz ne de halkın zamlara boğulmasına izin vereceğiz."
Kılıçdaroğlu TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ziyareti sonrası yaptığı açıklamada, "Ekonominin kitabını nasıl yazdığın belli, Türk lirasının dolar karşısında nasıl eridiği de belli" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Ekonominin kitabını nasıl yazdığın belli, Türk lirasının dolar karşısında nasıl eridiği de belli.
Bu zırvalıklara ve saçmalıklara asla itibar etmesinler, bizi dinlesinler. Ülkenin sorunlarıyla nasıl mücadele edeceğimizi içeride anlattık daha da anlatmaya devam edeceğiz."
Ziyaret, yaklaşık 1 saat 20 dakika sürdü.
Kılıçdaroğlu, görüşme sonrası yaptığı basın açıklamasında, görüşme ile ilgili şunları söyledi:
“Hiç kimse üretim yapan, alın teri döken, ihracat yapan, iç piyasaya mal üreten ne sanayicisi ne tüccarı ne esnafı hiç kimse kendini yalnız hissetmesin. Geliş amacımızın öznesi bu. Bu ülkenin üretimle, alın teriyle büyüyeceğini ve kazanacağını biliyoruz. Eğer bunu yapabilirsek Türkiye’yi hızla büyütebiliriz. Onları korumak, haklarını savunmak, önlerindeki engelleri kaldırmak için CHP olarak elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz.
Biz iktidar olduğumuzda ‘işletme dostu’ mevzuatı mutlaka hayata geçireceğiz. Onların önlerindeki bütün engelleri kaldıracağız. Ülkeyi fakirleştirip, ihracat yapacağım diye inatlaşma içine giren bir anlayışla karşı karşıyayız.
‘Ne kadar çok fakir olursa o kadar çok ihracat yapacağız ve buradan gelir elde edeceğiz’ diye akla mantığa sığmayan bir abesle, düşünceyle karşı karşıyayız. Bu düşünceyi asla doğru bulmuyoruz. Türkiye’nin fakirleşmesi, ekonomide ciddi kayıplar vermesi demektir.
Türkiye fakirleşirse iç piyasa talebinin de olmayacağını, daralacağını hepimiz biliyoruz. Bugün Türkiye’nin yaşadığı dramlardan birisi de budur. Vatandaşa, emekliye, işçiye, memura vermiyorsunuz; esnaf kazanamıyor. Peki insanlar nasıl alışveriş yapacaklar. İç piyasada sorunumuz var.
Zırvalıklar ve saçmalıklarla karşı karşıyayız. Ekonominin kitabı yazılmış. Şahane kitaplar yazılmış. Böyle bir anlayışı görmedim ve hiç tanık da olmadım.
Eğer iç piyasayı büyütmek istiyorsak, ihracat yapmak istiyorsak, Türkiye’nin uluslararası piyasalarda itibar, saygınlık kazanmasını istiyorsak, sosyal devleti inşa etmek zorundayız. Bu zırvalık ve saçmalıklarla ‘ekonomiyi çok iyi biliyorum, bu işin kitabını yazdım. Kitabını yazdığın nasıl olduğu belli. Türk lirasını dolar karşısında nasıl eridiği de belli.
Üretene, alın teri dökene, istihdam yaratana her zaman saygımız var. Önlerindeki bütün engelleri kaldıracağız. Bu zırvalıklara ve saçmalıklara asla itibar etmesinler, bizi sabırla dinlesinler.
Ülkenin sorunlarının nasıl çözüleceğini, nasıl mücadele edeceğimizi, ülkeyi aydınlığa nasıl kavuşturacağımızı içeride anlattık, bundan sonra da anlatmaya devam edeceğiz.”