Gazeteci Semra Topçu, Youtube kanalında Gazeteci Yazar Mine Söğüt'ü ağırladı.
İkinci Yüzyıl Kehanetleri söyleşisinde AKP ve MHP arasında bir krizin olup olmadığı, Erdoğan ve Bahçeli'nin 3 Ekim'den bu yana görüşmediği, Bahçeli'nin Öcalan açılımında neden ısrarlı olduğu, kayyım politikası, Türkiye'yi bekleyen tehlike ve tehditlerle nasıl baş edileceği gibi kritik konular ele alındı.
Söğüt yaşanan sorunları ve çıkışın nerede olduğunu yorumladı. Kürt sorununa dair de konuşan gazeteci-yazar, muhalefetin konumu hakkında ise şunları söyledi:
"BUGÜNE KADAR YAPTIKLARIMIZI YAPMAMAMIZ GEREKİYOR"
"Bu ülkede gelecekte olabilecek tehlikelerin işaretini veren korkunç cinayetler işlendi ve burada bizlerin anlamadığı çok önemli bir şey var. Bu cinayetler canilerin yolunu açmak için işlendi. Biz eğer bu cinayetlerin bizim üzerimizdeki etkisinden yola çıkarak o yolu kesseydik açamazdı. Ama biliyorlar ki bizim o yolu kesmemize motive etmiyor bizi. Kendi yollarını açıyor. Bu da demek ki bizim bugüne kadar yaptığımız şeyleri değil, yapmadığımız şeyleri yapmamız gerekiyor. Uğur Mumcu öldürüldüğü zaman tüm Türkiye sokaktaydı. Yavaş yavaş içeri girdi, yavaş yavaş bitti ve Mumcunun o gün söylediği her şeyi Türkiye yaşadı ve bugünlere geldi. O günlerden ders çıkarıp başımıza gelenleri okuduktan sonra bu güne kadar yaptıklarımızı yapmamamız gerekiyor. Onlar ne? Mülayim olmak. Korktuğumuz şeylerden korkmamak. Klasik dillerden çıkmak. Bir yerde bir kırılma yaşanması gerekiyor. Bu kırılmayı biz gerçekleştirmezsek o cinayetlerden sonra açılan yolda onlar ilerliyorlar. Çünkü bu cinayetler o işe yarıyor. Onları öldürmeselerdi biz başka bir halk olabilirdik ve biz koruyamıyoruz çünkü öldürmek çok kolay.
"TERÖR OLMASAYDI KÜRT SORUNUNDAN HİÇ BÖYLE BAHSEDİYOR OLMAZDIK"
Terör de çok kolay. Terör hiç olmasaydı çoktan çözülmüş olurdu. O bilinç ve aydınlıktayız. Geçen 50 yılda çok şey değişti. Ortada terör olmasaydı Kürt sorunundan hiç böyle bahsediyor olmazdık. Yasalarla, rızayla makul bir yere getirebilirdik. Terör yüzünden getiremiyoruz. O yüzden korkunç bir çıkmaza giriyor her şey.
"KENDİMİZE VERDİĞİMİZ ZARARLAR"
Artık bütün sınır ötesi sorunlarda muhalefetle iktidarı birbirine yakın görmeye başladık. Çünkü başka bir yerden tıpkı Kürt meselesinde olduğu gibi milliyetçi damarından yakalanan ve artık solu hiç temsil etmeyen, alternatif ideolojileri de temsil etmeyen muhafazakar bir yapıya döndü muhalefet partisi. O yapının bozulmasını talep etmek gerekiyor. Biz bununla uğraşmayıp küçük başka parti kuralım demek işe yaramaz bu seçim sisteminde. Biz taleplerimizi net şekilde dillendirmek ısrar etmek zorundayız. Bunlardan bir şey olmaz diye diye bugüne geldik. Ya da sağ argümanlarla seçmeni kendine çekmeye çalışmasını hoş gördük. Bunlar kendimize verdiğimiz zarar."