Van’ın Çatak kazasında birbirine sarıldıkları için disiplin cezası verilen ve Türkiye’nin gündemine oturan iki öğretmen izahlarda bulundu.
Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın haberine göre, Ulusal Eğitim Müdürlüğü tarafından aylıktan kesme cezası verilen kadın öğretmen, yaşadıkları sürecin çok ağır olduğunu belirterek “Zor şekilde ayakta duruyoruz. Ben de diğer meslektaşım da böyle bir iftirayı hak etmedik. Atılan iftira çok iğrenç. Rahmetli babam da çok iyi bir öğretmendi. Ben de meslektaşımı babam, ağabeyim gibi görüyordum. Onu, babamı örnek aldığım gibi örnek alıyordum” diye konuştu ve şöyle devam etti:
“Suçlanan meslektaşımın okulda açığı aranıyordu. Kendisi derse 2 dakika gecikse hemen tutanak tutuluyordu. Kendisi yaptıklarıyla çocukların gönlünde yer edinmiş bir öğretmen. Kendisiyle sarılmamız ve hocamın spor odasında uzanması suçlama konusu. Kameralara bakılsın. Hocamın uzandığı saatte ben dışarıda nöbet tutuyorum."
Erkek öğretmen ise çok zor koşullarda okuyup öğretmen olduğunu belirterek “Buradaki çocukların mağduriyeti beni çok etkiledi. Mesai saatlerim dışında da geceleri çocukları üniversite imtihanına hazırladım. Onlar için daimi tecrübe imtihanları vs. ayarladım. Yazın Van’a gelip çocuklarımın tercihlerini yaptım. 19 kişilik sınıfın 13’ü 4 senelik fakülte kazandı. Bu süreçte ise Ulusal Eğitim Müdürü bana destek verdi. Sürekli çalışmalarımı takdir ettiğini belirtti” dedi.
Bu çalışmalarının kimi meslektaşları tarafından hoş karşılanmadığına dikkat çeken öğretmen, “Benim açığımı arayan öğretmenlerden biri çocuklara Said Nursi kitapları okutuyordu. Diğer meslektaşım ise ders saatlerinde 2 öğrencimi evine götürerek çocuğuna baktırıyordu. Ben çocukların dersten geri kalmasına müsaade etmedim. Okulda Atatürk büstü yoktu. Aylığımla büst yapılmasını bile önerdim. Bu çıkışlarım o meslektaşlarımı rahatsız etti” ifadelerini kullandı.
İki kez meslektaşına sarıldığını aktaran erkek öğretmen sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ayrı olarak migrenim olduğu için meslektaşımdan spor odasının anahtarını alıp 2 sefer biraz dinlendim. Daimi açığımı aradıkları için, ‘hoca uyuyor’ dememeleri için ise kamerayı kapattım. Ancak camdan bakılsa içerisi gözüküyor. Öğrencilerim gelip uyandırdı. Ben bize bu iftirayı atanlar ile ilgili legal yolları kullanacağım. Bakanlığın ise bu haksızlığa bitireceğini düşünüyorum.”