Kurultayın açılış konuşmasını yapan Kılıçdaroğlu'nun sözlerinden satırbaşları şöyle:
Hakkı hukuku bu ülkeye getirmek, bütün mazlumların yanında olmak benim boynumun borcudur.
Çanakkale’deyiz. Şehitlerle kucak kucağayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün TC’nin önsözünü yazdığı topraklardayız.
Biz biriz, bütünüz, vatanseveriz, bayrağımızı seviyoruz. Tüm insanlarımız kucaklıyoruz.
Biz gerginlik istemiyoruz. Huzur içinde yaşamak istiyoruz.
Bu topraklarda adaletli şekilde yaşamak istiyoruz.
CHP’nin Adalet Kurultayı için Gelibolu’da 10 binlerce kişi toplandı. Belediyelerin yaptığı toplu konaklama yerleri dışında yüzlerce bireysel çadır da var. Konaklama alanına geliş gidiş gidiş için Çanakkale’den feribota, oradan da kurultay alanına otobüslerle seferler yapılıyor.
Katılımcıların ihtiyaçlarını giderebilmek için her türlü mekan düşünülmüş.
En ilginç detay ise, Kartal Belediyesi’nin organize ettiği canlı heykeller… Bronza boyanmış insanlar kurultay alanın bir çok yerinde heykel gibi duruyor.
CENAZE ARASI VERİLECEK
Kurultayın başlamasından bir gün önce Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek’in annesi ölmüştü. Öğle namazıyla kalkacak cenazeye başta CHP lideri Kılıçdaroğlu olmak üzere bir çok partili ismin katılması bekleniyor.
SADECE ATATÜRK VE ADALET
Kılıçdaroğlu’nun verdiği talimata göre, alanda Atatürk ve Adalet pankartları dışında başka pankart olmayacak.
"Enis Berberoğlu'nun tutuklanması bardağı taşıran son damla"
Bu ülkede 20 Temmuz darbesine ve o darbecilerin tümüne karşıyız biz. Mücadeleyi nasıl başlattık. Sarayın 15 Temmuz'u ve 20 Temmuz'dan sonra bir darbe gerçekleşti. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir sivil darbe gerçekleşti. Üniversiteden binlerce akademisyenin görevine son verildi. Her yerde her ortamda bunları söylemeye gayret edeceğiz. Enis Berberoğlu'nun tutuklanması bardağı taşıran son damla olmuştur. Ve yürüdük. "Yürüyemezsiniz" dediler, yürüdük. "Yolda kalırsınız" dediler, yürüdük. "Bu ülkede adalet var, niye yürüyorsunuz?" diyemediler.
Bir bilge şunu söylüyor. Dünyanın bütün nehirleri bir kişinin adalete susamışlığını gidermeye yetmez. Sizler buraya adalet için geldiniz. Adaleti savunmak için geldiniz. Dolayısıyla biz adalet yürüyüşümüze bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Bir anket yapılıyor. Yakın dönemde bir anket yapılıyor. Herhangi bir nedenle yolunuz adliyeye düştüğünde hakkınızda adil bir karar vereceğinize inanıyor musunuz? Bu soruya 'Evet, adil bir karar çıkar' diyenlerin oranı yüzde 19. 'Hayır, adil karar çıkmaz' diyenlerin oranı yüzde 73. Kararsızların oranı da yüzde 8.
OYA BERBEROĞLU DA KURTULTAYDA
MİT TIR’ları davasında hakkında başlatılan soruşturmanın ardından tutuklanarak cezaevine konulan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun eşi Oya Berberoğlu da Adalet Kurultayı’nı en ön sırada takip edenler arasında bulundu.
ENİS BERBEROĞLU’NDAN MEKTUP
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından kürsüye çıkan Oya Berberoğlu, hapisteki eşi Enis Berberoğlu’nun mektubunu okudu.
İşte o mektup;
Neler yapmadık ki, adaleti beklerken!
Kimimiz zindana atıldı, çoğumuz yollara döküldü… Dağlar aşıldı, ovalar geçildi… Meydanlar doldu…
Saraya, partiye tabela asmakla adalet gelmediği, cümle aleme ilan olundu.
Yüreğimize, dilimize, ayağımıza sağlık…
Özel koşullarım yüzünden adalete kafa yoracak neden ve zamanım bol.
Yalnızca hapishaneleri dolduran yüz binlerce mahkum, intikam ve gözdağı amacıyla suçlanan, tutuklanan gazeteci, aydın ve siyasetçilerden ibaret değil bu ülkenin adalet mağdurları…
Zaten o kadarla kalsaydı, yolumuza yoldaş, adalet isyanımıza bayraktar bulamazdık.
Partisinden, mesleğinden, mal varlığından bağımsız, her yaştan kadınlı erkekli adalet açlığı çeken o kadar çok yurttaşımız var ki…
Hayatındaki adaletsizliğin üzerine yürümek için bir ışık, umut, çağrı bekleyen…
Örneğin, çocuklarını okullarda daha iyi yurttaş olarak yetiştirmek isteyen aileler eğitim fırsatlarında adalete inanıyor mu? Hayır.
Bu ülkenin orta direği küçük işletmeler, esnaflar, işçiler, memurlar, ekonomide adil rekabet ortamında mı çalışıyor? Yine hayır.
Yaşam hakkı… En kutsal hak… Peki sağlık hizmetlerinden, adalet içinde mi yararlanıyor halkımız? Hayır!
Siyasette adil temsil, seçim sonuçlarında adalet var mı? O da yok…
Her alana yayılmış, sistemi çürütmüş bu adaletsizlik tabii ki rastlantı eseri değil.
Türkiye neredeyse 40 yıldır 12 Eylül darbe yasaları ile yönetiliyor.
Ama bizlerin gücü maalesef sayısız kez değiştirilen Anayasa'dan bu darbeci zihniyeti temizlemeye yetmiyor.
İşte Adalet Kurultayı'nın önemi burada yatıyor. Eminim ki, haksızlığa, yolsuzluğa, eşitsizliğe, çürümeye yol açan adalet kara deliklerini tek tek bulup, ortadan kaldırmak için gerekli önerileri tartışıp kamuoyuna sunacaksınız.
Yeni adalet mimarisinin temelini atacak bu Kurultay'da aranızda olmayı çok isterdim, kısmet değilmiş. Dün yürüyüşte olmadı, bugün Adalet Kurultay'ında…
Ama bir gün mutlaka yeniden buluşacağız. Aydınlık yarınlar bizimdir.
Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Enis Berberoğlu
Maltepe 2 No'lu L Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
B Blok 9 Üst
"BU MUDUR ADALET?"
Bir yerde büyükşehir belediye başkanısınız, hükümet size kızıyor. 397 yıl hapisle yargılanıyorsunuz. Dava devam ediyor, sizi yargılayanlar cezaevine giriyor, siz beraat ediyorsunuz. 397 yıl ile yargılanacaksınız ve beraat edeceksiniz. Bu mudur adalet?
Hak aramak istiyorsunuz başvuracağınız hiçbir yol yok. Sormak gerekir, bu mudur hak, hukuk, adalet? Görevinize son verildi diyelim. Diyorsunuz ki, ben bir üniversite hocasıyım. Beni davet ediyorlar KHK ile sizin yurt dışına çıkışınız da engelleniyor. Bu da yetmiyor. Eşinizin de yurt dışına çıkışı yasaklanıyor. Buna adalet düzeni denmez. Bu darbe düzeni. 20 Temmuz darbesi. 20 Temmuz bir sivil darbedir.
“BURADAN AYM'YE SESLENİYORUM”
AYM’nin milletvekilleri yargılanabilir ama tutuklanamaz kararına rağmen bugün çok sayıda milletvekili tutuklu. Buradan AYM’ye sesleniyorum. Siz gerçekten hakim, yargıçsanız bir an önce kararlarınızı yeniden verin. Herkesin bildiği, bütün gazetelerin yazdığı MİT TIR’ları meselesi, devlet sırrı sayılarak milletvekilimiz Enis Berberoğlu gözaltına alındı, kaçacak diye tutuklandı, 25 yıl ceza verildi.
"İnsan Hakları Heykeli'nin etrafından kuşatıyorlar?"
Dünyanın en barışçıl eylemini yapıyorsunuz, İnsan Hakları Anıtı'nın önünde. Alıyorlar, ceza yazıyorlar, serbest bırakıyorlar. Başa çıkamadılar, İnsan Hakları Heykeli'nin etrafını kuşatıyorlar. Sonra terörist ilan ediyorlar. Açlık grevi yapıyorlar, doğrudan doğruya hapise atıyorlar. Nuriye ve Semih'i nasıl anmazsınız? Sormak gerekir, bu mudur adalet?
"Benim atletimle uğraşacına..."
Birileri faize karşıyım diyor. Çok yüksek diyor. Son 15 yılda bir avuç faiz lobisine ödenen miktar 142 milyar dolar. Benim atletimle uğraşacağına 142 milyar doları bu ülkenin çiftçisine versene. Düşünün Gazze'ye gitmek için vatandaşları teşvik edeceksin. Binin gemiye diyecek, göndereceksiniz. 9 Türk vatandaşı hayatını kaybedecek, kıyameti koparacaksın sonra gideceksin önlerinde diz çökeceksin.
Memur istedi vermedin, FETÖ ne istediyse apar topar verdin. Sen vatansever değilsin kardeşim. Bunu yapana vatansever denmez. Son 15 yılda hırsızlık, yolsuzluk yapanlar bu ülkede muteber kişi olmaya başladılar. Devleti yönetmek için cin gibi olmak lazım, cebi doldurmak lazım. Bu algıyı yerleştirmeye başladılar.
"Sağa dönüyorum 'Ey Kılıçdaroğlu', sola dönüyorum 'Ey Kılıçdaroğlu' "
Bunlar yeri zamanı geldiğinde adıma tahammül edemiyorlar. Sağa dönüyorum, "Ey Kılıçdaroğlu", sola dönüyorum "Ey Kılıçdaroğlu", öne bakıyorum "Ey Kılıçdaroğlu", arkaya bakıyorum "Ey Kılıçdaroğlu". Kılıçdaroğlu ne yaptı? Ben bu ülkede hakkı, hukuku savunuyorum.
Sadece son bir haftada Kayseri'de 45 yaşındaki işsiz kendisini yaktı. Benimle uğraşacağına bununla uğraşsana. İzmir'de atama bekleyen öğretmen intihar etti.
"Benimle ilgilenmesinden menunum ama.."
Benimle ilgilenmesinden memnunum ama çağrı yaptım. Ödlek değilsen, cesursan çık karşıma. Oturalım konuşalım. Çıkabilir mi? Ben de adım gibi biliyorum ki çıkamaz. Cesaret edemez. Bütün bu eleştirileri hafızamızı yenilemek için aktardım, biz hep birlikte siyasi görüşümüz ne olursa olsun, hep birlikte adaleti savunacağız.
İlk hedefimiz hak, hukuk, adalettir. Bu pencereden baktığımızda sorunları daha rahat çözmüş oluruz.
Hep birlikte devlette liyakati sağlayacağız. İşi ehline vereceğiz. Biz kışlaya, camiye, adliyeye siyaseti sokmayacağız. Kimlik üzerinden siyaset yapmayacağız.
"ORTADOĞU'DA BARIŞ OLMASINI SAĞLAYACAĞIZ"
Adaletin ölçülerinden birinin de barışçıl dış politika olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Ortadoğu'da kan akıyor. İnsanlar birbirine öldürüyor. İki taraf da 'Allah Allah' diye birbirilerini öldürüyor. Bunların eline silahlar, Türkiye'den gidiyor. Bu tabloya da son vereceğiz. Ortadoğu'da barışın olmasını sağlayacağız. Bize emanet edilen barışçıl dış politikayı yeniden inşa edeceğiz. Bu ülkenin kurucusu savaş meydanlarından geldi. Bu ülkenin kurucusu şunu söyledi. 'Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir'. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Yurtta barış, dünyada barış' dedi. Bütün bunları, birlikte yapacağız. Birlikte kazanacağız. Ben kazanacağım. Siz kazanacaksınız. Türkiye kazanacak. Doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi, Ortadoğu, Avrupa Birliği, Rusya, İngiltere kazanacak. Herkes kazanacak; çünkü Türkiye bölgesinde de dünyada da lider ülke olmayı hak ediyor. Türkiye bölgesinde de dünyada da demokrasisine imrenilen bir ülke olacak. Bunun için hep birlikte çalışacağız. Demokrasi paydasında, birlikte mücadele edeceğiz. Bu mücadele, kutlu bir mücadeledir. Bu mücadelenin ruhunda Çanakkale vardır. Bu mücadelenin ruhunda Kuva-i Milliye'nin ruhu vardır. Bu mücadeleyi en iyi anlatan Nazım Hikmet'tir. Diyor ki 'Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine'. Biz hep birlikte bir ağaç gibi tek ve hür olacağız; ama bir orman gibi kardeşçe yaşayacağız" dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından insan hikayeleri ve yaşanmış olaylar bölümüne geçildi. Bu bölümde ilk olarak sahneye CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun eşi Oya Berberoğlu gelerek, bu süreçte yaşananları anlattı. Adalet Çalıştayı, 29 Ağustos Salı gününe kadar Adalet temalı çok sayıda çalıştay ve panel ile sürecek.
Adalet Kurultayı'ndan kareler
HAFIZA SOKAĞI
CHP’nin Çanakkale’de gerçekleştirdiği 4 günlük Adalet Kurultayı bugün başladı. Kurultay alanına kurulan ve Türkiye tarihinin ‘adaletsizlik’ örneklerinin sergilendiği Hafıza Sokağı’nda, ülkede yaşanan darbelere ve katliamlara yer verilerek faillerin bulunması ve cezalandırılması talep edildi. Aynı zamanda Hrant Dink, Turan Dursun, Tahir Elçi, Metin Göktepe, Musa Anter, Sabahattin Ali, Gaffar Okan cinayetleri de hatırlatıldı.
Hafıza Sokağı’nda 12 Eylül döneminde idam edilen Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu ile yaşı büyütülerek asılan solcu Erdal Eren’in fotoğraflarının yan yana yer alması bazı katılımcıların tepkisini çekti. KHK’yla ihraç edilmelerinin ardından açlık grevine başlayan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın fotoğrafları da sokakta yer alırken, yan tarafa kurulan imza duvarına da katılımcılar isimlerini yazarak katkıda bulundu
Alanda bulunan '15 Temmuz Şehitleri ve Gazileri' bölümünde, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü'nde hayatını kaybeden 34 kişiden biri olan 'AKP'nin reklamcısı' Erol Olçok'un fotoğrafına da yer verildi.
Hafıza Sokağı’nda “Milli İradeye Vurulan Darbe: Seçim Barajı’, ‘Kumpas Davası Mağdurları’, ’Emeklilikte Yaşa Takılanlar’, ‘Bir Ömür Geçici İşçiler’, ’Terör Örgütü İle Mücadelede Şehit Düşen Asker ve Polisler’, ’Terör Örgütünün Katlettiği Siviller’, ‘İnanç Özgürlüğü’, ‘Polis Kurşunuyla Öldürülenler’, ’İntihar Ettiği Söylenen Asker’, ‘IŞİD’in Kaçırdığı, Devletin Unuttuğu Askerlerimiz’, Terörle Mücadelede Yaralanan Ama Gazi Sayılmayanlar, Oyları Çalınan Milyonlar, Geleceği Çalınan Gençler, Atanamayan Öğretmenler, Gaziantep Düğün Saldırısı, Gelin Olmaya Zorlanan Çocuklar, Akademiye KHK Balyozu, Filistin, Doğa Katliamları, Şiddete Uğrayan Kadınlar, Cinsel İstismara Uğrayan Çocuklar, Göçmenler” başlıklarında ve Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Yasin Börü, Songul Yakut, Musa Anter, Turan Dursun, Terzi Fikri, Sabahattin Ali, Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu, Türkan Saylan, Hrant Dink, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, Turan Emeksiz, Tahir Elçi, Metin Göktepe, Fırat Çakıroğlu, Hamit Fendoğlu, Mustafa Pehlivanoğlu, Erdal Eren, Nazım Hikmet Ran, Sevan Balıkçı, Baran Dursun, Kemal Türkler, Enis Berberoğlu, Taylan Özgür, ’Bahriye Üçok’ ve Gezi Şehitleri için adalet istendi.
Aynı zamanda da 12 Eylül Askeri Darbesi, 10 Ekim Ankara Gar, Suruç, Uludere/Roboski, Zirve Yayınevi, Bingöl, Çorum, Maraş, Rein, Sivas, Başbağlar, Bahçelievler, Merasim, Güvenpark, Vezneciler ve Dolmabahçe katliamları da hatırlatıldı.