Tolga Kaan Ateşli
İstanbul Beşiktaş'ta bulunan 'Meydan Beşiktaş' adlı mekanda, Dorock XL şirketine bağlı kulis ve gişe görevlisi olarak çalışan Gaye Akıl isimli emekçi kadın, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden mekanın mal sahibi Şahin Şeker'in kendisine ve bir erkek çalışan arkadaşına şiddet uyguladığını kamuoyuna duyurmuş ve olay anına ait kamera kayıtlarını yayınlamıştı.
10 Nisan 2019'da yaşanan olayın ardından şiddete maruz kalan Gaye Akıl ve arkadaşları, karakola ifade vermiş ancak aradan 15 gün geçtikten sonra savcılıktan, konu ile alakalı herhangi bir dosyanın kendilerine ulaştırılmadığını öğrenmişlerdi. Gaye Akıl ve arkadaşları bu yolla bir sonuca ulaşamayacaklarını düşündüklerinde başka bir yöntem tercih ederek, sosyal medya üzerinden şiddetin yaşandığı olay anına dair görüntülerle beraber destek çağrısı yaptılar. Yapılan paylaşımlar üzerine 24 saat geçmeden Şahin Şeker gözaltına alındı ancak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Yaşanan olayın birinci dereceden muhattabı Dorock XL emekçisi Gaye Akıl, YURT'a konuştu. Gaye Akıl açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
'KENDİMİ KURTARABİLMEK İÇİN DIŞARI ÇIKMAYA ÇALIŞTIM'
Olay gecesi mekanda yaklaşık 1.500 kişiyi ağırlayacağımız bir konser vardı. Ben de organizasyonda görevli arkadaşımla beraber bilet gişesine geçtim. Biz gişedeyken mülk sahibi ve oradaki otoparkın işletmecisi olan Şahin Şeker geldi ve önce yanımda duran arkadaşıma "Niye ayağa kalkmıyorsun" gibi bir cümle kurarak tokat attı. Arkadaşım olayın şokuyla ayağa kalkarak Şeker'e "Ne yapıyorsunuz" sorusunu yöneltti. Peşinden Şeker, bana doğru yöneldi ve bağırmaya başladı. Ben "Geldiğinizi görmedim" diyerek cevap verdim. Üzerime doğru bir adım attı ve beraberinde tokat attı. "Sakin olun Şahin bey, kendinize gelin" dedim, bunu der demez videolarda da gördüğünüz gibi ard arda tokatlar atmaya başladı bana. Her vurduğunda ısrarla 'görmediğimi' dile getirmeme rağmen, sürekli darbeye maruz kaldım.
'AYAKLARINI KIRARIM, SENİ ÖLDÜRÜRÜM'
Sonra kendimi kurtarabilmek için dışarı çıkmaya yeltendim. Kapıya doğru ilerlediğimde; arkamdan hakaretler, küfürler, tehditler yağdırmaya başladı. "Seni öldürürüm, Bir daha buraya girmeyeceksin, Ayaklarını kırarım" gibi korkutucu tehditlere maruz kaldım. Tehditlerin yanında o esnada nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde arkamdan koşarak saçıma yapıştı. Kafamı, henüz tam olarak kestiremesemde çevrede bulunan cam kapı ya da beton duvara vurdu.
'OLAYI SEYRETMEKLE YETİNDİLER'
O esnada çalışan arkadaşlarımdan birisi olayı görüp beni korumak için olay yerine geldi. Bana sarılarak beni Şahin Şeker'in elinden almaya, kurtarmaya çalıştı ancak Şeker, ona da eliyle müdahalelerde bulununca arkadaşım başarılı olamadı. O sırada kapıdan içeriye oğlu girdi. Kendisiyle göz göze gelmeme rağmen hiçbir müdahalesi olmadı, bakmakla yetindi. Yine orada bulunan Şahin Şeker'in patronluğunu yaptığı otoparkın görevlisi olduğunu bildiğim kişinin de hiçbir şekilde müdahalesi olmadı, olayı seyretmekle yetindiler.
Olayı güvenlik kameralarından gören arkadaşlarım Münir Atamer'e haber vermişler ve kendisi tam Şeker beni tutup dışarı attığı esnada, olay yerine gelmiş oldu. Oradan beni alarak aynı bünyede çalıştığımız bütün iş arkadaşlarımla beraber bizi mekandan çıkardı.
POLİS DOSYAYI SAVCILIĞA GÖNDERMEMİŞ
Olayın sonrasında hastaneye gittik ve darp raporumu aldık. Ardından karakola giderek ulaştığımız kamera kayıtlarıyla beraber ifademizi verdik. Benimle beraber darp edilen iki arkadaşımın daha ifadeleri alındı. Biz 10 Nisan'da ifadeyi verdikten üç gün sonra Şahin Şeker ifadeye çağrıldı ancak bana herhangi bir dönüş sağlanmadı.
Ben 15 gün bekledikten sonra savcılığa gittim. Avukatımız aracılığıyla dosyanın gelip gelmediğini sorguladım ve dosyanın karakoldan gelmediği bilgisine ulaştık. Biz de kamera kayıtlarımızı savcıya elden ulaştırarak, ifadelerimizi doğrudan savcılığa verdik. Onun üzerinden de yaklaşık 20 gün geçti ve hala bizi arayan soran olmadı. Hal böyle olunca Dorock XL ekibi ile de görüşüp, ortak kararımız sonucunda sosyal medyadan, kendi hesabım üzerinden olayı ayrıntılı bir şekilde kamuoyuna açıkladım. Paylaşımlarımın üzerinden 24 saat geçmeden, Şahin Şeker gözaltına alındı ancak denetimli olarak serbest bırakıldı. Kendisi ifadelerinde anlayışla karşılanamayacak cümlelere yer vermiş. "Sarhoştum", "Şeker hastasıyım" gibi ifadeler benim için hiçbir şekilde bahane olarak kabul edilemez.
'MUHTEMELEN ARKASINDA BİR GÜÇ VAR ve O GÜCE GÜVENİYOR'
Şahit olmadım ancak normal bir insanın bulunacağı davranışlar olduğuna inanmıyorum. Kendisi bir şey kullanmış bile olabilir. Görmedim ancak aklı başında bir insanın sarhoş bile olsa, böyle bir davranışta bulunması kabul edilebilir değil. Muhtemelen arkasında bir güç var ve o güce güvenerek böyle davranıyor olabilir. Araştırılacak olsa, geçmişinde de kirli şeylere ulaşılabileceği kanısındayım. Daha önce orada açılan mekanlarda da işçilere yönelik benzer davranışlar sergilemiş olabilir. Ben Şahin Şeker'in 'içindeki canavarın' ilk kez o gece çıktığına inanmıyorum.
'KADIN EMEKÇİLER DAYANIŞSINLAR'
Bugün özellikle sosyal medya üzerinden sağolsun insanlar, oldukça destek oldu. Çok fazla dayanışma mesajı aldım. Duyarlı yurttaşlarımızdan çok değerli ve olumlu tepkiler aldım. Sadece bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek isterim. Şahin Şeker'in çalışanı olduğum Dorock Xl kurumu ile hiçbir bağlantısı yoktur. Kendim gibi kadın çalışanların, emekçilerin; iş yerlerinde benzer şekilde mobbinge, şiddete, tacize ve kendilerine yönelik her türden olumsuz davranışa karşı dayanışmaları gerektiğini düşünüyorum. Sosyal medya üzerinden de benim gibi kendileriyle dayanışma çağrısında bulunabilirler.
Şiddet anının kamera kayıtları: