TKP'den TİP'e 'Kadıköy' çağrısı

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Fatih Mehmet Maçoğlu'nun Kadıköy adaylığı ve TİP'in tepkisi üzerine çağrı niteliğinde bir açıklama yaptı.

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, TKP Youtube kanalında gazeteci/yazar Volkan Algan’ın gündeme ilişkin sorularına yanıt verdi. Okuyan, kamuoyunun 'Komünist Başkan' olarak tanıdığı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun Kadıköy’den aday olması ve TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ın karşı çıkışı ile ilgili konuşarak bir çağrıda bulundu.

"SOL İSTEDİĞİ YERDE YADA KARAR VERDİĞİ HER YERDE KENDİ ADAYINI ÇIKARABİLİR"

Röportajdaki ilgili kısım şu şekilde:

TKP, SMF ile birlikte Fatih Mehmet Maçoğlu’nu Kadıköy’den belediye başkan adayı olarak açıkladı. Hemen arkasından Türkiye İşçi Partisi’nden bir tepki geldi. “Yeterince iletişim kurulmadığına” dönük bir tepkiyle birlikte, “Biz de aday çıkaracağız” denildi. Bu kararın değiştiğine dönük bir açıklama da henüz gelmedi. Şimdi bu tablo karşısında tabii yine “O heyecan neden böyle tartışmalarla bölünüyor?”, “Neden bir türlü sol Maçoğlu’nda da birleşemedi?” gibi tepkiler geldi. Bu gündemi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Maçoğlu’nda 2019’da da birleşilmemişti. Bir ittifakla Maçoğlu seçildi ama aynı zamanda birçok sol örgüt açıktan başka bir adayı desteklediler. Bunlar oluyor. Şimdi şunu söylemek gerekiyor, bunu Kadıköy ve Maçoğlu'ndan bağımsız olarak söyleyeceğim; bir sol parti istediği yerde ya da karar verdiği her yerde kendi adayını çıkarabilir, buna hiç kimse hiçbir şey diyemez bir kere. Bizim sorgulayacağımız şey bir sol adayı karşısında bir düzen adayını desteklemektir. Onun dışında tamamen niyete, iyi niyete kalmış bir şeydir. Biz de genel seçimlerde kendi adaylarımızı çıkardık. Bu seçimde diyoruz ki kazanma olasılığı güçlü bir aday bir başka sol partiden çıkarsa orada aday çıkarmayacağız biz. Ama bu tamamen bizim öznel değerlendirmemiz. Çıkarıldığı takdirde de kimsenin kızmaya hakkı yok. Şu nedenle, yıllarca

"HERKESİN OTURUP 'BENİM PARTİMİN BİR VARLIK NEDENİ VAR MI BU ÜLKEDE' SORUSUNU SORMASI LAZIM"

Türkiye solu üzerinde, bütün solun üzerinde 'oyları bölmeyin, CHP'ye verin' falan diye bir baskı olmuş. Şimdi bunu yeniden yeniden yeni şeyler için mi üreteceğiz, böyle saçmalık olur mu? Sadece şu söylenebilir, Türkiye'de artık herkesin oturup 'Benim partimin bir varlık nedeni var mı bu ülkede?' sorusunu sorması lazım. Ya da bir örgütün yani solda deminden beri konuştuğumuz şeylerin ötesinde 'Ben bir boşluğu dolduruyor muyum parti olarak, varlığımızın bir nedeni var mı?'. Buna gerçekçi yanıt verenlerin içinin rahat olması lazım ve siyaset yapmaları gerekiyor.

"TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ KADIKÖY'DE ADAY GÖSTERMESE İYİ OLUR"

Varlığının bir nedeni olan ya da bir doğrultusu olan partilerden birisi Türkiye İşçi Partisi. TKP de böyle bir parti, yani TKP'nin varlık nedeni sorgulanamaz. TİP daha yeni bir parti, belki bir arayış içerisinde falan ama bir çizgi itibariyle, bunu söylediğimiz zaman bir eleştirellik taşıyor tabii ki ama farklı bir yer ama o yer var, yani o yerin bir karşılığı var. Şimdi dolayısıyla Türkiye İşçi Partisi 'ben de Kadıköy'de aday göstereceğim' diyor. Göstermeseler iyi olur. Bizim çağrımız Sayın Maçaoğlu’nu ve TKP'yi desteklemeleridir.

"BU İŞİN SONU YOK"

Biz farklı olmamıza rağmen ve Türkiye İşçi Partisi’ne programatik olarak farklı ve bir eleştirel yaklaşımımız var; o anlamda beğenmiyoruz tabii ki, beğensek birlikte olurduk. Ama bazı yerlerde destekleyeceğiz. Niye destekleyeceğiz? Çünkü Türkiye İşçi Partisi yalnızca bizim o eleştirdiğimiz parti değil, aynı zamanda Türkiye'de solun tartışılmasını sağlayan, gündeme gelmesini daha fazla sağlayan bir işlev de gördü. Dolayısıyla bu TKP için de bir olanak, böyle bakıyoruz. Henüz daha tam olarak yerli yerine oturmuş bir siyasi oluşum da değil Türkiye İşçi Partisi. Ama bunlardan bağımsız olarak söylüyorum; Türkiye İşçi Partisi istediği her yerde ya da başka bir parti, Sol Parti olabilir bu, EMEP olabilir, aday gösterebilir. Tabii ki buna bizim diyecek bir şeyimiz olamaz ama şuna da izin vermeyiz; 'işte gelin bizi destekleyin her yerde, bizim daha çok oyumuz var'. Biz bu lafı Cumhuriyet Halk Partisi’nden çok duyduk. Biz de o zaman şunu deriz 'bizim daha çok örgütümüz var, daha örgütlüyüz', 'siyasi üretim etki açısından ne dediğimiz belli, daha tutarlı bir partiyiz' yani bu işin sonu yok. Dolayısıyla kimsenin bize gelip de 'bizim daha çok seçmenimiz var', 'biz daha çok medyaya çıkıyoruz' demesini bunu kabul etmiyoruz. 

Türkiye Komünist Partisi’nin tarihsel bir iddiası ve misyonu var. Biz bu misyonu hiçbir kesitte bırakalım seçimi başka bir şeye devretmeyiz. Bu konuda iyi niyetli tartışmalar sürüyor ya 'ne farkınız var' falan diye, Türkiye'de siyasetle ilgilenip de bugün TKP ile diğer sol partiler arasındaki ayrımı görememek, hele hele sol siyasetten gelen ya da bir aydın karakteri taşıyan birisinin bunu görememesini ben anlayamam. Burada kötü niyet vardır. 'Hepiniz de aynı şeyleri söylüyorsunuz' deniliyor, söylemiyoruz. Yani keşke söylesek, aynı şeyleri söylemiyoruz.

'İddialarımızın üzerini örtücü herhangi bir şeyin parçası haline gelemeyiz'

"MAÇOĞLU BİR ŞEY YARATTI TÜRKİYE'DE"

Türkiye İşçi Partisi’nden Maçoğlu’na karşı olmadıkları yönünde açıklamalar geldi. O zaman geriye “iletişim aksaklığı” kalıyor ki, bu Maçoğlu’nun karşısına Kadıköy’de bir aday çıkarma için kamuoyu nezdinde tatmin edici bir açıklama gibi görünmüyor. 

Sürecin yürütülmesiyle ilgili bizim de sıkıntımız oldu. Bu hiçbir zaman belirleyici olamaz. Yani buradan hareketle bir tartışmanın sınırları var ve bir yerden sonra toplumu ilgilendirmez. Biz sadece şunu söylüyoruz; Sayın Maçoğlu bir şey yarattı Türkiye'de. Bu Türkiye Komünist Partisi’yle beraber yarattığı bir olgu. Bunun Türkiye solunun bütününe yarayabilecek yönleri var. Bunu gelin hep beraber değerlendirelim. Bizim çağrımız bu. Dolayısıyla bazı meseleleri oturalım planlayalım tartışalım, bizim isteğimiz bu olur. Ama kimseye kızmayız, biz 'hayır biz kendi adayımızı çıkaracağız' diyenlere üzülürüz bundan sadece bu başka yerler için de geçerli ama 'ya bu iş iyi yönetilemedi' bir gerekçe değil.

"MAÇOĞLU İLE TİP'LİLER GÖRÜŞTÜLER, BURADA DA BİR ŞEY YOK"

Aslında uzun bir süredir de görüşülüyor yani çoklu toplantılar yapıldı, ikili görüşmeler yapıldı. Sayın Maçoğlu'yla Türkiye İşçi Partililer görüştüler, yani burada da bir şey yok diğer partiler için de geçerli bu. Dolayısıyla  meselenin özünü konuşmakta yarar var. Bir de şunu söyleyeceğim her partinin tabii kendi ajandası vardır. Her örgüt buna dönük de bir şey söylenemez. Bütün siyasi hareketlerin tarihsel iddiaları vardır. Bir de güncel bir planlamayla hedefler bütünlüğüyle hareket ederler. Burada 'Ama benim hedeflerim ne olacak?' sadece bu soru sorulamaz. Bu tür gündemlerde eninde sonunda birbirinden farklı ya da birden ibaret olmayan hedefler manzumesi ile karşı karşıyayız. Burada bir yapıcı değerlendirme içerisinde olmak gerekiyor ama TKP açısından biz doğal olarak başka oluşumlar da aynı şeyi söyleyebilir. Kendi tarihsel misyonumuzu ve iddialarımızın üzerini örtücü herhangi bir şeyin parçası haline gelemeyiz.

"TKP, SOLU HİÇBİR ŞEKİLDE İLERLETMEYECEK JESTLERLE HAREKET EDECEK BİR PARTİ DEĞİL"

Ben mesela geçenlerde 'herkes tek bir partiyi desteklese solda' gibi şeyler duydum. Kim ne yapmak istiyorsa yapsın ama başkaları adına bu tür öneriler yapmak bana göre biraz saygısızlık. TKP adına, kendi partimiz adına konuşayım, başkalarını bilemem. Türkiye Komünist Partisi, bu türden yani tarihsel olarak solu hiçbir şekilde ilerletmeyecek jestlerle hareket edecek bir parti değil.

"NE MÜNASEBET"

Bizim bir iddiamız var, bu iddiayı da her gün her saat ve Türkiye'nin mümkün olduğu kadar fazla, yerinde sergilemeye çalışıyoruz. Bize bazen de 'ya bu seçimde bırakın şu CHP'yi her yerde destekleyin' deniyor, ne münasebet yani yok böyle bir şey.

Gündem Haberleri

4 kent AKP'den CHP'ye geçiyor
Bunu yapana ağır cezalar yolda
Benimle uğraşmaktan vazgeç, İzmir'e hizmet et
Bu kez yer Gaziantep!
Yeni mahkemeler kuruldu