TELE 1'de Tuncay Mollaveisoğlu'nun sunduğu Anında Manşet programına konuk olan Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ kritik iddialarda bulundu.
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'na Haziran-Kasım 2015 tarihleri arasındaki terör eylemlerine ilişkin 'bildiklerini anlat' çağrısını yineleyen Özdağ şunları söyledi:
"DEVLET İÇERİSİNDEN YAPILAN BİR ÇALIŞMA İLE BANA KARŞI BİR SUİKAST DÜZENLENECEĞİ BİLGİSİ"
"İki değişik kanaldan suikast bilgisi geldi. MİT müsteşarına bu bilgiyi geçen ay resmi yazıyla parti kanalından yolladım. Bana gelen bilgler bunlardır diye. 'Devlet içerisinden yapılan bir çalışma ile bana karşı bir suikast düzenleneceği bilgisi tarafıma ulaştı' dedim ve detayları da mektupta genel sekreterimizin imzalı mektubuyla yolladık. Devlet kayıtlarına girmesi için yolladık."
"MİT MEKTUBU SAVCILIĞA, SAVCILIK EMNİYET'E İLETMİŞ"
"Öğreniyoruz ki 10 gün önce MİT, bu mektubu savcılığa iletmiş, savcılık da bir polis tahkikatı için polise iletmiş, Ankara Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi, partimizin genel sekreterini ifade için çağırdı."
"EMNİYET'E İFADE VERMEMESİ GEREKTİĞİNİ SAVCIYA VERMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİM"
"Sayın Genel Sekreter de bana sordu. Ben de kendisine Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ifade vermemesi gerektiğini Savcıya vermesi gerektiğini söyledim. İfade savcılığa verilecek."
"2 ELEMAN BANA SUİKAST DÜZENLEYECEK ELEMANLARMIŞ"
"Bizim bu mektubu MİT'e yazmamızdan sonra yapılan bir operasyonda bir terör örgütünün 9 elemanı ele geçirildi. 2 elemanına da yol verildi. Bilgisi bize ulaştı. Bu 2 eleman bana suikast düzenleyecek elemanlarmış. Demek ki MİT'e yazdığımız mektup hedefine ulaştı ve bir suikast eylemi durduruldu."
"İSİM İSİM BİLİYORUM"
"İsim isim biliyorum kimlerin kaçırıldığını. Olayın kimi organize ettiğini, Ankara'da ve İstanbul'da nerelere yerleştiklerini. İstanbul'da nasıl takip yaptıklarını. Onun için konuşmamı yaparken şunu ifade ettim. Ölümü göze almadan Türkiye'nin milli güvenliği için siyaset yapamazsınız. Ya kendi halkınıza karşı suç işleyeceksiniz ve bildiklerinizi konuşmayacakısnız ya da halkınıza karşı dürüst olacaksınız, her şeyi de göze alacaksınız ve bildiklerinizi ülkenin ulusal güvenliğini ihlal etmeden paylaşacaksınız. Ben de bunu yapıyorum."
"KILIÇDAROĞLU VE AKŞANER'İN YERİNDE OLSAM DAVUTOĞLU'NA SORARIM"
"Davutoğlun'dan da aynı şeyi yapmasını istiyorum. Neden, nasıl bu süreç gerçekleşti? Siz bunun içindeydiniz. Kenarındaydınız. Türkiye'nin milli güvenliğinin nasıl ihlal edildiğini gördünüz. Bomba patlayınca oy oranımız arttı yorumunu yaptınız ve gerçekten oylarınız korkunç bir patlama yaptı, her patlayan bomba ile. Şu analiz yapıldı mı? Kitleler korkutulursa büyük taraftar toplanır ve bu analiz sonra nasıl yaşama geçirildi? Özetle Davutoğlu'nun bunu Türk halkına açıklaması siyasete devam etmesi için bence ön şarttır ama ben olsam Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve Meral Akşener'in yerinde altılı masa toplantısına girmeden önce Davutoğlu'na sorarım: Sizin de bu masada oturmaya devam etmemiz için bize haziran-kasım 2015'te Türkiye'de neler olduğunu anlatın."
"BAŞIMA BİR ŞEY GELİRSE İLK SUÇLU SALDIRAN, İKİNCİ SUÇLU İÇİŞLERİ BAKANLIĞIDIR"
Kendisine koruma verilmesiyle ilgili sorun yaşadığını da ifade eden Özdağ, kendisine olası bir suikast girişiminde ilk suçlunun saldıran kişi ya da kişiler, örgüt olduğunu ikinci suçlunun ise İçişleri Bakanlığı olduğunu ifade ederek, bu sözlerinin kayda alınmasını istedi.